Bak anne, sen elinden geleni yaptın, tüm paranı harcadın o cezaevinden bu cezaevine, peşimde gelmekten yaşlandın artık. | Open Subtitles | انظري يا أماه، لقد خضت بالقضية، وقد أنفقت أموالك بها، وقد كبرت على أمر ملاحقتي من سجن لسجن |
Bu inanılmaz.Köydeki en büyük kulübe sende ve tüm uşaklar hizmetinde... ve sen sadece 1.5 dolar harcadın. | Open Subtitles | هذا مذهل ، لديك أكبر كوخ في القرية وكل هؤلاء الخدم لقد أنفقت فقط 1.50 دولار |
Sen onurlu bir polissin ve hayatını da onurlu polis olmak için harcadın ama sonunda bunu elde ettin! | Open Subtitles | أنت شرطي شريف وقد قضيت حياتك شرطيا شريفا وقد حصلت على ذلك ، وهذا ما كل ما ستحصل عليه |
Burada yeterince zaman harcadın Jackson ve Dr. Stark'ın anısını yad etmek için gelen meslektaşlarının sabrını zorluyorsun. | Open Subtitles | لقد أهدرت وقتاً كافيا هنا جاكسون وأنت تختبر صبر زملاء الدكتور ستارك |
Bütün paranı harcadın. Artık hizmetçileri ayartmaya başladın. | Open Subtitles | وأنت أضعت كلّ مالك لم تعد تُغْري حتى الخادمات |
Geçen hafta sadece 75,000 dolarını şu yatak parçasına harcadın. | Open Subtitles | لقد صرفت 75 ألف دولار الشهر الماضي على ملايات السرير |
Tüm paramızı siktiri boktan cipslere mi harcadın? | Open Subtitles | هل انفقت كل نقودنا على رقائق البطاطا اللعينه؟ ؟ |
Buraya geldiğimiz zaman yapmak istediğimiz şeyler hakkında konuşarak tüm zamanını harcadın. | Open Subtitles | أمضيت معظم الوقت تتكلّم عن الأشياء التي ستفعلها عندما تصل إلى هنا |
Amerika'ya gitmek için bütün paranı harcadın. | Open Subtitles | لقد أنفقت كل أموالك لمجرد الذهاب الى أميركا؟ |
Ona bilezik almak için 10.000$ mı harcadın? | Open Subtitles | هل أنفقت حقاً عشر آلاف دولار من أجل شراء سوار لها؟ |
Neredeyse bir servet harcadın ama hala bebeğin yok. | Open Subtitles | لقد أنفقت ثروة سلفاً، ولم تحصل على الطفل بعد |
Yıllarını üçlü salto yapmak için harcadın. Bak o sana ne yaptı! | Open Subtitles | لقد قضيت سنوات عديدة تؤدى الدورة الثلاثية انظر ، ماذا فعلت بك ؟ |
Bence ailemle yeterince vakit harcadın ve şüphesiz ki, artık kendi ailenle daha fazla vakit geçirmek istersin. | Open Subtitles | واعتقد أنك قضيت ما يكفي مع عائلتي ولا شك أنك تريد أن تقضي وقتاً مع عائلتك |
Kablo tamircisi olmak için MlT'de sekiz seneyi nasıl harcadın? | Open Subtitles | كيف لك أن قضيت ثماني سنوات لدى ام اى تي لاصلاح الكابلات؟ أبي |
Adamın kurtulacağını bildiğin halde birçok departmanın parasını , boşamı harcadın ? | Open Subtitles | إذًا قمت بعملية قبض، و أهدرت موارد عدة جهات، و كل هذا و أنت تعلم بأنه سيغادر؟ |
Fakat kendi zamanını ve benim paramı yeterince harcadın. | Open Subtitles | لكنك أضعت الكثير من وقتك والكثير من مالى |
Oh, öyle mi? O halde Bvlgari'den 600 bin doları kime harcadın? | Open Subtitles | إذاً على من صرفت 600 ألف دولار في بولغري |
Zaman bükülmeleri araştırmana 50 milyon dolarını mı harcadın yani? | Open Subtitles | انفقت 50 مليون دولار من نقودك لتدرس إعوجاج الزمن |
O bisikleti kurmak için tam 6 saatini harcadın ve Annie onu açtığında yüzündeki ifadeyi görmek için bile gelmedin. | Open Subtitles | الفطائر والهدايا لقد أمضيت 6 ساعات في تجميع تلك الدراجة من أجل , آني ولم تأت لتشاهد تعبيرات وجهها عندما فتحت الهدية |
Hayatımın 25 yılını boşa harcadın, niçin? | Open Subtitles | لقد ضيعت 25 عاماً من عمرى و ماذا أستفدت؟ |
harcadın, çocuklarını doyurdun. Nasıl kazanılmıştı? | Open Subtitles | أنفقته وأطعمت أبنائك منه كيف اكتسبته ؟ |
Geri kalan tüm paramızı buna mı harcadın? Üstelik Cadılar Bayramı'nda değiliz. | Open Subtitles | أنفقتِ مالنا بأكمله على ذلك إنّه ليس حتى عيد القديسين |
Filmlerde mi harcadın? | Open Subtitles | أنفقتها علي الأفلام |
Hayatını iskeletlerle harcadın. Bu bir an meselesi. | Open Subtitles | قضيتِ حياتك مع الهياكل العظميّة إنّها مجرّد مسألة وقت. |
Bütün paranı ayakkabılara ve diğer zırvalara harcadın. | Open Subtitles | لأنك أنفقتي جميع نقودك على الأحذية والقمامة |
Bir saattir boş nutuk ve hayaller için 60 değerli dakikamı boşa harcadın. | Open Subtitles | ستمضين ساعة من الصلاة و التأمل على دقيقة أضعتها من وقتي |
- Yeterince dinledim, sağ ol. Tamam mı? Zamanımı yeterince harcadın. | Open Subtitles | لقد إستمعت للكثير فشكراً فقد أضعتَ الكفاية من وقتي |