"harold'" - Translation from Turkish to Arabic

    • هارولد
        
    • بهارولد
        
    • لهارولد
        
    Harold Latimer'in kardeşine yaptıkları karşısında onun nasıl vicdan azabı çekmediği? Open Subtitles كم كانت نادمة عندما تركت اخاها بين ايدى هارولد لاتيمير ؟
    - Düğün, Disney World değil. - Cimri bir herif olma Harold. Open Subtitles حفل زفاف ليس عالم ديزني لا تكون كالذي يهيل القذارة يا هارولد
    Harold Saxon'ın, Başkan Winters'ı konuşma yapmak için davet ettiği bildirildi. Open Subtitles وقد أُعلن أن هارولد ساكسون قد دعا الرئيس وينترز لقيادة اللقاء
    Bana artık Yaşlı Tuhaf Harold deme. Open Subtitles لا تدعوني بهارولد الغريب العجوز بعد الآن
    Ve biliyor musun... bazı ışıklarda bana Harold'u hatırlatıyorsun. Open Subtitles ...و كما تعلم في بعض الأحيان... .تذكرني بهارولد
    Harold'ın kardeşime parçalanmış bir ceset göstermesine izin veremem. Open Subtitles لن اسمح لهارولد ان يجر اختى لرؤية بعض الجثث المحطمة
    Harold tedirgin olduğu ya da devam etmek istemediği an bu sorgulama biter. Open Subtitles بأي وقت يصبح هارولد منزعجاً أو غير راغب بالتعاون, فهذا التحقيق سيعتبر منتهياً.
    Şimdi bay ve bayan Harold Veltri adına... iyi bir yemek dilerim. Open Subtitles والان بالنيابة عن استاذ ومدام هارولد اتمنى لكم عشاءا طيبا يا سادة.
    Bizi buraya kadar getirttiğine göre, iyi bir sebebin olmalı, Harold. Open Subtitles من الأفضل أن يكون لديك سبب وجيه لسحبنا إلى هنا، هارولد
    Harold Saxon'ın, Başkan Winters'ı konuşma yapmak için davet ettiği bildirildi. Open Subtitles وقد أُعلن أن هارولد ساكسون قد دعا الرئيس وينترز لقيادة اللقاء
    Bunu size şahsen teslim etmemin sorun olup olmayacağını Harold'a sordum. Open Subtitles هيتشين: سألت هارولد إذا كان يود إذا سلمت هذا لك شخصيا.
    En sevdiğim örneklerden biri Sir Harold Ridley'dir. Kendisi ünlü bir göz doktoruydu, ya da en azından ünlü bir göz doktoru oldu. TED واحد من الأمثلة المفضلة لدي هو السير هارولد ريدلي، الذي كان طبيب عيون شهير، أو على الأقل أصبح طبيب عيون شهير.
    1066 yılında, Normandiya Dükü William yeni İngiliz Kralı Harold Godwinson'ın iddiasına itiraz etti. TED عام 1066، قام ويليام دوق نورماندي، بالمطالبة بأحقيته بملك الملك الإنجليزي الجديد، هارولد جودوينسون.
    William ve şövalyeleri İngiltere'ye indikten kısa süre sonra Hastings kenti yakınında Harold'un ordusuyla karşılaştı. TED وبعد أن وصلوا إنجلترا بوقت قصير، اشتبك ويليام وفرسانه مع جيش هارولد قرب مدينة هايستينجز.
    Tıpkı, Arthur Martinez olarak doğan Alexis Martinez'in hikayesi gibi. Şikago'da, Harold Ickes projesinde, TED كقصة أليكسس مارتنز؛ المولودة بمشاريع هارولد آيكز بشيكاغو بصفتها آرثر مارتنز.
    Köşede Harold'un da derse geç kaldığından habersizdi. TED وكان هارولد وهو شخص لا تعلمه هاريت على الطرف الآخر من زاوية الممر و كان هو كذلك قد تأخر
    Bana Harold deme. Open Subtitles لا تناديني بهارولد بعد الان
    - Booth, Harold'un sana sarışın kadının çizimi için yeteri kadar bilgi verecegini düşünüyordu. Open Subtitles ظن بووث بأنه يمكن لهارولد أن يعطيك ما يكفي لتنشئي مخططاً للامرأة الشقراء
    Tüm bu iş, Adalet Bakanlığı FBI Müdür Yardımcısı Harold Cooper'ın mahkemeye çağrılmasının iptaline başvurduğu için başladı. Open Subtitles كل هذا بدأ لأن وزارة العدل تسعى لإلغاء استدعاء قانوني صدر لهارولد كوبر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more