Umarım beraber, tüm dünyanın hatırlayacağı bir şey yaratırız. | TED | لذلك امل ,اننا معا, يمكننا انشاء شيء يتذكره العالم |
Belki de bu kaderimdir. Belki de senin kaderin herkesin hatırlayacağı bir kaplan olmaktır. Yoksa niye burada seninle konuşayım? | Open Subtitles | ربما هو قدري، وربما هو قدرك أن تكون النمر الذي يتذكره الجميع |
Ve sonra tekrar, onu iyileştirmek için bitiş çizgisinde olurum, bu da hatırlayacağı bir şey olur. | Open Subtitles | مرة أخرى , سأكون عند خط النهاية كيأجعلهجميلاً, و هذا ما سوف يتذكره |
İşleri daha heyecanlı hâle getirmek istiyorum on dakikadan fazla hatırlayacağı bir şeyler. | Open Subtitles | أريد أن أجعل الأمور أكثر إثارةً شئٌ ستتذكره لأكثر من عشر دقائق حسناً بالمرح والإثارة |
Son gösteride yerin ne kadar iyi olursa olsun, kötü bir performans sergilersen herkesin hatırlayacağı bu olur. | Open Subtitles | لا يهم كيف سوف تكون في أخر العرض ، إذا ضعفت عند هذه . . هذا كل ما سيتذكره الجميع |
Belki de dört çocuğumuzun da hatırlayacağı ilk araba. | Open Subtitles | وستكون أول سيارة يتذكرها أطفالنا الأربعة |
Kızlar, ona hatırlayacağı bir şey verin. | Open Subtitles | يا فتيات امنحنه شيئاً سيتذكّره. |
Ve bu da, hepinizin hatırlayacağı gibi, Nelles Çalıbülbülü'nün ötüşü. | Open Subtitles | وهذا , انا متأكد أنكم جميعاً ستتذكرون صوت الطائر "نيليس "المغرد |
Bence bu kararına bağlı kalırsan, her zaman öğrencilerinin hatırlayacağı bir öğretmen olabilirsin. | Open Subtitles | أعتقد أنه... اذا التزمتى بذلك... يمكن أن تصبحى ذلك المعلم الذى يتذكره طلابه دائماً. |
İşte bazılarınızın hatırlayacağı gibi bu sabah Hillary'nin annesini yiğitçe koruyan adam burada Philadelphia'nın en iyilerinden. | Open Subtitles | هنا رجل البعض منكم قد يتذكره بينما يَحْمي بشكل أنيق والدة "هيلاري" هذا الصباح، واحد من أروع فيلادلفيا. |
Ve hiçbir şey elde edemeyeceksin, çünkü o kafesin içinde kilitli kaldığı sürece, hatırlayacağı tek şey yetimhanedeki o hücre. | Open Subtitles | ، ولن تحصل على أى منها لإنه طالما مازال يقبع داخل ذلك القفص فالشيء الوحيد الذي سوف يتذكره هو تلك الزنزانة في دار الأيتام |
Ne yazık ki, bu insanların hatırlayacağı şey bu değil. | Open Subtitles | لسوء الحظ ، ليس هذا ما سوف يتذكره الناس |
Bazılarınızın hatırlayacağı gibi, 80'lerin ortasında Boston'da canlanan ayı Ted, insan olduğunu ispatlamak için mahkemede. | Open Subtitles | (تيد) الدب الذي ربما بعضكم يتذكره) عاد إلى الحياة في أوائل الثمانينيات هنا في (بوسطن) رفعَ دعوى قضائية ليثبتَ إنهُ بالفعل شخص... |
Daima hatırlayacağı bir şey olsun istiyorum. | Open Subtitles | أود أن يكون أمرًا ستتذكره طوال حياتها |
İnsanların tek hatırlayacağı Luke Cage'in kucağında bir kadınla King Kong gibi balkondan atladığı olacak. | Open Subtitles | كل ما سيتذكره الناس أن"لوك كيج"وحش يحتجز امرأة ويقفز من شرفة. |
Ama herkesin tek hatırlayacağı şey sonudur. | Open Subtitles | وذلك ما سيتذكره الجميع |
...insanların hatırlayacağı kendinize özgü tutarsız olmayan sözler söylemelisiniz,.. | Open Subtitles | عليك أن تقول أموراً غير منطقيه والتي يتذكرها الناس |
Onun da hatırlayacağı bir tane. | Open Subtitles | واحدة سوف يتذكرها. |
James Kanack ismi, herkesin hatırlayacağı bir isim olacak. | Open Subtitles | (جيمس كاناك) هو اسم سيتذكّره الجميع. |