"havaya uçurdu" - Translation from Turkish to Arabic

    • فجر
        
    • بتفجير
        
    • فجّر
        
    • فجرت
        
    • فجروا
        
    • إنفجر
        
    • وفجر
        
    • فجرها
        
    • بتفجيرها
        
    • وفجرت
        
    • وفجّر
        
    • فجّرته
        
    • فجَّر
        
    • لقد نسف
        
    Planın her ne ise Brad onu bu yerle birlikte havaya uçurdu. Open Subtitles مهما كانت خطتك، براد فجر إربا عندما انه فجر هذا المكان. طيب؟
    Ama nasıl olduysa o ceset bir kamyon çaldı ve benzin istasyonunu havaya uçurdu. Open Subtitles وجدوا جسد رامبو لقد سرق شاحنة جيش و فجر محطة بنزين فى الناحية الآخرى من البلدة
    - Şeytan lanet kiliseni havaya uçurdu! - Şeytan değildi. Open Subtitles –الشيطان فجر كنيستك للتو –هذا ليس الشيطان.
    Beni öldürtmeye çalıştı ve kulübümü havaya uçurdu. Open Subtitles هو حاول قتلى وقام بتفجير الكازينو الخاص بى
    Beşinci Kol, masum insanlarla dolu bir mekiği havaya uçurdu. Open Subtitles لقد فجّر الرتل الخامس مركبة مليئة ببشر أبرياء
    Bayan Sutter'ın garajına daldı. Sonra havuzunu havaya uçurdu. Open Subtitles لقد تدحرجت من خلال جراج السيدة سوتر و فجرت حمام سباحة الخاص بها
    Çatlak İnekler Buy More'u havaya uçurdu. Open Subtitles هؤلاء المهووسيين المجانين فجروا الباي مور
    - Ne? Birileri Bonwit'in yerini havaya uçurdu. Open Subtitles احدهم فجر بونوايت منذ ساعة هل سمعت عنه في الأخبار
    Chicon kafeyi havaya uçurdu ve üç Amerikan öğrenciyi öldürdü. Open Subtitles تشيكون فجر المقهي؟ و قتل الطلاب الأمريكان الـ3.
    Kahire'de Fransız Elçiği'nin yakınında bir araba'nın içinde kendisini havaya uçurdu. Open Subtitles فجر نفسه في سيارة " قرب السفارة الفرنسية في " القاهرة
    Geçen hafta Afrika'da üç tane Amerikan elçiliğini havaya uçurdu. Open Subtitles فجر 3 سفارات أمريكية في أفريقيا الأسبوع الماضـي
    Dick, o mağarayı havaya uçurdu! Siz az kalsın ölüyordunuz. Open Subtitles أحمق, لقد فجر الكهف, أنتم تقريباً كُنتم ستموتون يارفاق.
    Ki kendisi ne yazık ki aramızda değil çünkü kamyonun direksiyonunda kendini havaya uçurdu. Open Subtitles الذي لسوء الحظ لم يعد معنّا منذُ أن فجر نفسه في الشّاحنة.
    Seni tedavi gördüğün sırada birileri fabrikamızı havaya uçurdu. Open Subtitles قام أحدهم بتفجير مصنعنا حين كنتِ تتعالجين
    Sonra da beleşçi adam kendini garaj yolunda havaya uçurdu. - Artık evi asla elden çıkaramam. Open Subtitles ثم قام بتفجير نفسه أمام الطريق، و الآن لن أفرغه قط.
    Kocan dün akşam ana caddede bir kamyonu havaya uçurdu. Open Subtitles فجّر زوجك شاحنة ليلة البارحة في الطريق الرئيس.
    Terörist olan bu adam Oslo, Norveç'te şu an bulunduğumuz yere yürüme mesafesinde olan bazı devlet binalarını havaya uçurdu; ve sonra Utøya Adasına gitti, bir grup çocuğa ateş etti ve onları öldürdü. TED هذا الرجل، إرهابي، فجّر بضع مبانٍ حكوميةٍ على بعد مرمى حجر من مكاننا هنا الآن في أوسلو، النرويج و سافر بعدها إلى جزيرة أوتويا و رمى الرصاص و قتل مجموعةً من الأطفال.
    Ama el bombasıyla bir marketi havaya uçurdu. Open Subtitles . لكنّها فجرت متجراً بقنبلة يدويّة
    Dört terörist şehir merkezindeki bir binayı havaya uçurdu. Open Subtitles أربعة أرهابيين فجروا مركز البناية
    Büyü çalıştı ve kendini havaya uçurdu. Open Subtitles لذا قام بتجربة تعويذة ثم إنفجر
    Kafayı sıyırıp bodrumunda yaptığı bombayla kendini havaya uçurdu herif resmen. Open Subtitles الرجل الذي فقد عقله وفجر نفسه بقنبلة كان يصنعها في القبو ؟
    Birkaç yıl önce birkaç kafası güzel manyak orayı havaya uçurdu ve içinde de kardeşim vardı. Open Subtitles حسنٌ , منذ بعض سنوات شخص مجنون فجرها عاليا في السماء وكانت اختي معها
    Onları ve yakınlarında olma bahtsızlığına düşmüş herkesi havaya uçurdu. Open Subtitles وقام بتفجيرها مع كل من كان سيئ الحظ بالوقوف قريباً منها
    Film oynarken... silahını çekti, adamın ağzına dayadı... ve adamın beynini havaya uçurdu. Open Subtitles خلال عرض الفلم أخرجت المسدس ووضعته في جوفه وفجرت مخه
    İşini mahvetti. Malını mülkünü havaya uçurdu. Şimdi... Open Subtitles لقد دمّر عملك، وفجّر مُمتلكاتك، والآن سيسعى خلف اسمك.
    Bu büyük bir olay değil. Onu havaya uçurdu , o gitti. Open Subtitles إنه ليس أمراً كبيراً لقد فجّرته ، و ذهب هو
    Şef, adamın biri kendini havaya uçurdu. Open Subtitles لقد فجَّر شخصٌ نفسهُ للتوِ أيُّها "القائِد
    Bütün bilgisayarların sabit sürücülerini havaya uçurdu. Open Subtitles لقد نسف كل الهاردات في أجهزة الحاسب لديه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more