"haven'" - Translation from Turkish to Arabic

    • هايفن
        
    • لهايفن
        
    • هافن
        
    • هايفين
        
    Görünüşe göre bunu düzeltmek için Haven'a dönüp Jeffrey'le konuşmamız gerekiyor. Open Subtitles يبدو أننا بحاجة للذهاب الى هايفن لمعالجة هذا التحدث الى جيفري
    Vince, Bangor'a Dr. Cross'u Haven'dan göndermek için politik bağlarını kullanmaya gitti. Open Subtitles فينس متروك في بانجور ليسحب السلاسل السياسية ليخرج الدكتورة كروس من هايفن
    - Hayatını kurtarmaya. Yani kimsenin Haven'ı hatırlamadığını mı söylüyorsun? Open Subtitles لأنقاذ حياتك اذن انت تقول بانه لا احد يتذكر هايفن
    O yüzden yıllarca Haven için yaptıklarımızdan sonra nasıl bir kader kazandık? Open Subtitles ثم مع كل ما فعلناه لهايفن على مر السنين ما المصير الذي سنحصل عليه
    Ben de seni Kira'ya yaptıkların için Haven'a yaptıkların için alaşağı edeceğim. Open Subtitles وساعمل على القضاء عليك لاجعل مافعلته لكيرا لاجعل مافعلته لهايفن
    Haven Hamilton'a gelince Barbara Jean'in her çıktığı yerde, ben de çıkarım. Open Subtitles أما بالنسبة هافن هاملتون، هو أمر جيد سأظهر أينما تظهر باربرا جان.
    Size birkaç dakika önce olanlardan bahsetmek istiyorum... tam burada New Haven'da. Open Subtitles اسمحوا لي ان اخبركم عن شئ حدث هنا في مدينة نيو هيفين هذه نيو هايفين, اليس كذلك؟
    Ben Audrey'yle beraber buraya, Haven'a aitim. Seninle mücadele edeceğiz. Open Subtitles انا سأبقى هنا في هايفن مع اودري , وسوف نقاتلك
    Yakında her yer Haven'in bir parçası olacak. Open Subtitles نحن نبيع مثلها في كل مكان وقريبا ستكون هايفن في كل مكان
    Neden bana Haven'a sorunları Mara'nın getirdiğini söylemedin? Open Subtitles ما الخطب دوايت ؟ لماذا لم تخبرني ان مارا مسئولة عن جلب الاضطرابات الى هايفن ؟
    Haven, adli tıp doktorlarını hiç boş bırakmıyor. Open Subtitles وفينس يريد أن يراني. اقول لك ان هايفن تجعل الطبيب الشرعي مشغول
    Ben Dwight Hendrickson. Haven şerifiyim. Open Subtitles أنا دوايت هندريكسون، رئيس الشرطة في هايفن.
    Onu Haven'dan sonsuza dek gitmek için kullandığından emin olmam gerek. Open Subtitles أنا بحاجة للتأكد انك ستستخدميه .لمغادرة هايفن الى الأبد لا.
    Evet, Haven gibi bir yerde böyle bir yer belirlemek iyi olur. Open Subtitles نعم، حسنا، كما تعلم انه شيء جيد أن يكون في مدينة مثل هايفن
    Bu, Haven için bile tuhaf bir vaka. Open Subtitles حسنا انها غريبة حتى بالنسبة لهايفن
    - Jennifer'ı Haven'a ben getirdim. Open Subtitles أنا هو الشخص الذي جلب جنيفر لهايفن
    Bu, Haven için bile tuhaf bir vaka. Open Subtitles حسنا انها غريبة حتى بالنسبة لهايفن
    - Jennifer'ı Haven'a ben getirdim. Open Subtitles أنا هو الشخص الذي جلب جنيفر لهايفن
    Bir şeylerin yanlış gittiğini anlayan en iyi arkadaşım Steve benim yanımda olabilmek için New Haven'a geldi. TED صديقي المفضل ستيف، شعر أن هناك خطأ فادح، سافر إلى نيو هافن كي يكون معي.
    Jordan Kovnot, New Haven, Edgewood sığınağından. Open Subtitles جوردان كوفنوت ملجأ ايدجوود في نيو هايفين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more