"havuzları" - Translation from Turkish to Arabic

    • حمامات
        
    • برك
        
    • أحواض
        
    • مسبح
        
    • البرك
        
    • المسابح
        
    • حوض سباحة
        
    • مسابح
        
    • بركة سباحة
        
    Benim yüzme havuzları inşa etmem gerekiyordu, kenef değil. Open Subtitles من المفترض أنني أبني حمامات سباحة وليس مراحيضا
    havuzları ve spor arabaları olan bir avuç polis onlar. Open Subtitles مجموعة من رجال الشرطة لديهم حمامات سباحة وسيارات رياضية؟
    Dünya üzerindeki volkanik bölgelerde bu gibi kaynar su havuzları, milyarlarca yııdır var. Open Subtitles برك من المياه المغلية كالتي وجدت في المناطق البركانية على الأرض لمليارات السنين
    Yüzme havuzları inşa ediyor. Bugün geç saate kadar dışarıda olacaktı. Open Subtitles إنه يعمل في بناء أحواض السباحة سيظل خارج المنزل طوال اليوم
    Futbol takımları, olimpik yüzme havuzları var. Open Subtitles لديهم فريق كرة قدم , مسبح ذو طراز اُولمبي
    Sana okyanusu soruyorum, lanet havuzları değil. Open Subtitles انا اسأل عن المحيط ليس عن تلك البرك الملعونه
    Çatıdaki çok ama çok güzel bir havuzları var. Open Subtitles لديهم اكثر المسابح روعه في السطح.
    Gayet rahattır. havuzları da var. Open Subtitles المكان مريح وبه حوض سباحة.
    Belediye havuzları aynı belediyenin veletleriyle doludur ki velet derken siyah olanlarından bahsediyorum. Open Subtitles مسابح المدينة، مليئة بأطفالها وأطفال المدينة، يقصد بهم الأطفال ذوي البشرة السمراء الماهرين بالسباحة
    Ve o bu çılgın miras Babasına gelen iş ... yaz aylarında üstü havuzları inşa ve sonra arka bahçesindekışın pisti . Open Subtitles وقد ورثا عمله المجنون هذا عن والده انشاء حمامات سباحه فى الصيف و حلبات تزلج فى الشتاء
    Yüzme havuzları, 2 tonluk Cadillac gibi parlayan bikinili kızlar. Open Subtitles حمامات سباحة , فتيات بملابس البكيني الرثه مثل سيارة الكاديلاك بألوان مختلفة
    Mükemmel lokantası, göz alıcı barları yüzme havuzları, muhteşem kadınlar. Open Subtitles كانت مطاعمه كبيرة كانت الحانات رائعة حمامات السباحة,النساء رائعات
    Aynı zamanda zengin ve varlıklılar için madeni para havuzları tasarlıyoruz. TED ونحن أيضاً نصمم برك نقدية للأغنياء والميسورين.
    Biz beraber büyüdük... Soyunma odaları, yüzme havuzları penis savaşları... Open Subtitles لقد ترعرعنا سوياً غرف تبديل الملابس، برك السباحة
    Yakın zamanda Meksika Körfezi'ndeki dalışlarımızda bulduğumuz su havuzları, bu kez ters değiller, doğru şekilde duruyorlar. TED في خليج المكسيك, ووجدنا أحواض من المياه و لكنها ليست مقلوبة هذه المرة.
    Orman ve sulak alanları korumak, genişletmek ve yeni karbon havuzları yaratarak karbon salınımını azaltmak. TED فحماية الغابات والأراضي الرطبة تحفظ وتوسع وتنشئ أحواض كربون جديدة تسحب الكربون مباشرة.
    İğrenç girişleri, sonsuz havuzları, heryerde heykelleri var. Open Subtitles لديهم بوابات قذرة مسبح كبير وتماثيــل في كـــل مكـــان
    Kocaman bir evleri ve mükemmel bir havuzları var. Open Subtitles لديهم منزل كبير و مسبح رائع
    Bu tatlı su havuzları içine bir yol buldular ve 40 yıldan daha uzun sürede iki metrelik deve dönüştü. Open Subtitles إنهم شقوا طريقهم إلي هذه البرك العذبة و خلال أكثر من 40 سنة بلغوا 2 متر طولاً
    Bu, havuzları ve çeşmeleri temizlemek için kullanılan bir çeşit bakır tuzu karışımı. Open Subtitles إنّها صيغة غير عاديّة من أملاح النحاس كثيراً ما تستخدم لتنظيف وتطهير البرك والنافورات.
    havuzları olan büyük evler. Open Subtitles المنازل الضخمة ذات المسابح الكبيرة.
    havuzları mı var? Open Subtitles لديهم حوض سباحة ؟
    Belediye havuzları aynı belediyenin veletleriyle doludur. Open Subtitles مسابح المدينة مليئة بالأطفال الأشقياء
    Yüzme havuzları vardı ve suyun altında nefes tutmaca oynardık. Open Subtitles كان لديهم بركة سباحة.. وكنا نلعب لعبة المحافظة على النَفَس تحت الماء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more