| Hiçbir şey. Bu hayatımda duyduğum en sıkıcı ön sevişme. Bunu anlamıyorum. | Open Subtitles | لا شيء ,أكثر مداعبة مملة سمعتها بحياتي انا لا أفهم |
| Bu hayatımda duyduğum en sıkıcı cümleydi. | Open Subtitles | هذه اكثر عبارة مملة سمعتها بحياتي |
| Bu kesinlikle hayatımda duyduğum en sıkıcı şey. | Open Subtitles | هذا الى حد كبير الشيء الأكثر مللاً قد سمعته إطلاقاً في حياتي |
| Bu hayatımda duyduğum en üzücü şey. | Open Subtitles | إنه أحزن ما سمعته على الإطلاق تظنين ذلك؟ |
| Açıkçası bu, şu ana kadar hayatımda duyduğum en aptalca fikir. | TED | أعتقد أن هذه هي أغبى فكرة سمعتها في حياتي. |
| hayatımda duyduğum en romantik şey bu. Bu durumda iki şey olabilir. | Open Subtitles | ذلك الشيءُ الأكثر رومانسية أنا أَبَداً مسموعُ. |
| hayatımda duyduğum en ezik 31 hikâyesi lan bu! | Open Subtitles | هذا هو اعرج رفعة النطر لمرة وقصة لقد سمعت من أي وقت مضى في حياتي. |
| Bak, bunu söylemek istemezdim ama Chandler hayatımda duyduğum en aptal isim! | Open Subtitles | أنا لَمْ أُردْ عَرْض هذه للمناقشة. تشاندرأكثر أسم غبى سمعته فى حياتى |
| Bu, hayatımda duyduğum en hoş ve sevindirici sadakatsizlik mazereti. | Open Subtitles | أن ذلك أسحر و أعز عذراً للخيانة سمعته قط |
| Bu hayatımda duyduğum en saçma sapan laf. | Open Subtitles | هذا أسخف جزء من التفاهات الفلسفية التي سبق ان سمعتها |
| Vay be. Bu hayatımda duyduğum en sıkıcı cümleydi. | Open Subtitles | هذه اكثر عبارة مملة سمعتها بحياتي |
| hayatımda duyduğum en kötü fıkraydı. | Open Subtitles | هذه أسوأ طرفة سمعتها بحياتي |
| hayatımda duyduğum her şeyden daha anlamlı geliyor. | Open Subtitles | أجل يبدو منطقيّاً أكثر من أيّ كلامٍ قد سمعته من قبل |
| hayatımda duyduğum her şey hüzün verici. Bu şimdiye kadar izlediğim bölümler arasındaki en hızlı giriş yapanı. | Open Subtitles | كل شيء قد سمعته منك يحيرني إنها أسرع حلقه سبق أن رأيتها في حياتي |
| Sefil ağzından saçılanlar hayatımda duyduğum en iğrenç, en alçaltıcı pisliklerdi. | Open Subtitles | البصاق الذي تسمحين له بأن يتطاير من فمك البائس كان أكثر شيء مُثير للإشمئزاز والإهانة قد سمعته أذني من قبل |
| Bu hayatımda duyduğum en inanılmaz şey. | Open Subtitles | هذا الشيء الأكثر إذهالاً الذي سمعته على الإطلاق |
| Bu hayatımda duyduğum en güzel sesti. Tabi. | Open Subtitles | لقد كان أجمل صوت سمعته على الإطلاق |
| Bu hayatımda duyduğum en aptalca şeydi. | Open Subtitles | هذا أغبى شيئ سمعته على الإطلاق |
| Bu fikir, abartısız, hayatımda duyduğum en iyi fikir. | Open Subtitles | هذه الفكرة حرفيًا أعظم فكرة سمعتها في حياتي |
| Bu hayatımda duyduğum en saçma şey. | Open Subtitles | ذلك الشيءُ الأكثر ضحكاً أنا أَبَداً مسموعُ. |
| hayatımda duyduğum en salakça şey bu. | Open Subtitles | لأن ذلك هو عن أغبى شيء لقد سمعت من أي وقت مضى. |
| hayatımda duyduğum... en saf ve en güzel cümleler bunlar. | Open Subtitles | هذا هو أجمل وألطف شئ سمعته فى حياتى |
| Bu hayatımda duyduğum en-- | Open Subtitles | ماذا؟ هذا أسخف شيء سمعته قط |
| Bu hayatımda duyduğum en saçma sapan laf. | Open Subtitles | هذا أسخف جزء من التفاهات الفلسفية التي سبق ان سمعتها |