"hayatının bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • من حياتك
        
    • من حياة
        
    • من حياتكِ
        
    • من حياته
        
    • من حياتها
        
    • من حياتهم
        
    hayatının bir gününü ona veremez misin? Open Subtitles ألا تستطيع إعطاء والدتك يوم واحد من حياتك ؟
    Ve? "Ve"si yok. Bu senin hayatının bir parçası olabilir, benim değil. Open Subtitles اسمعي ,ربما يكون هذا جزءا من حياتك اليومية لكنه ليس كذلك بالنسبة لي
    Noah, sana söyledim, Beth'in hayatının bir parçası olmanı istiyorum ama benim şartlarımla. Open Subtitles نواهـ ، لقد قلت لك أنني أريدك أن تكون جزءا من حياة بيث
    Pürüz ezelden, ezelden beri insan hayatının bir parçası. Ve antik dönem yazarları bunun hakkında yazmışlar. TED الخشونة هي جزء من حياة الإنسان منذ الأزل وإلى الأبد. ولقد كتب المؤلّفون القدماء حول هذا الموضوع.
    Babanın, hayatının bir parçası olmayışı çok üzücü. Open Subtitles من المؤسف أنّ والدكِ ليس جزءاً من حياتكِ
    Savaş bittikten sonra bile hayatının bir parçası olmuştu. Open Subtitles و استمر الحال على ما هو عليه و أصبحت جزءاً من حياته حتى بعد الحرب
    O benim kızımsa, hayatının bir parçası olmak istiyorum. Open Subtitles اريد أن أكون جزءا من حياتها ان كانت ابنتي
    Ek olarak, tahmin ediliyor ki insan nüfusunun yüzde 2'sinin hayatının bir döneminde kronik yarası olacak. TED بالإضافة إلى ذلك، فإنه يقدر أن حوالي اثنين في المئة من السكان سيتعرضون لجرح مزمن في مرحلة ما من حياتهم.
    Çünkü artık senin hayatının bir parçası olduğumu biliyorum, nerde olursak olalım. Open Subtitles لأني آمل أن أكون جزء من حياتك الآن أينما كنا
    hayatının bir kısmı orada, biliyorsun ama anımsamıyorsun. Open Subtitles ذلك من أغرب الأشياء، أن تعلم بوجود جزء من حياتك في ذاكرتك لكنك لا تستطيع معرفته
    Benim gibi muhabirler hayatının bir parçası artık. Open Subtitles المراسلون أمثالي سيكونوا جزء من حياتك الاَن
    Biliyorum, bu sana adil gelmiyor... Brian, ben hâlâ hayatının bir parçasıyım. Open Subtitles مازلت جزءاً من حياتك سواء أردتني أم لم ترٌدني
    Diğer hayatının bir parçasını aşağıda mı bıraktın? Open Subtitles لقد تركت جزء من حياتك الأخرى فى الطابق السفلي؟
    Kyle, dostun olsun olmasın, eski hayatının bir parçası. Open Subtitles كايل سواء صديق أم لا هو جزء من حياتك السابقة
    Şey, sen Grant'in hayatının bir parçasısın... ve bu da demek oluyor ki benim hayatımın da bir parçasısın Open Subtitles أنت جزء من حياة غرانت و هذا يعني أنك جزء من حياتي ايضن
    sen Grant'in hayatının bir parçasısın... ve bu da demek oluyor ki benim hayatımın da bir parçasısın Open Subtitles أنت جزء من حياة غرانت و هذا يعني أنك جزء من حياتي ايضن
    Çocuklarımın hayatının bir saniyesini bile kaçırmayacağım. Bunu atlatabilirsem. Open Subtitles لن أفوت لحظة من حياة أولادي طالما بإمكاني
    Beş saniyede içinde tamamen tamamen yok olup gidecek bir şey için hayatının bir saatini harcamanı. Open Subtitles أنكِ قضيتِ ساعةً من حياتكِ في صنع شيء قد يتحطَّم تماماً ويختفي خلال خمس ثواني
    Önemsediğim, hayatının bir parçasını benden saklıyor olman. Open Subtitles ولكنني أمانع أن تخفي جزءاً من حياتكِ عني
    Bu hayatının bir sonraki evresi, ve hayranlarıyla bağlantı kuruyor. Open Subtitles هذا هو مرحلة جديدة من حياته. لديها علاقة خاصة مع جمهوره.
    Çünkü herkes hayatının bir yerlerinde kötü bir şey yapmıştır, siz bile. Open Subtitles لان كل شخص قام بعمل سيء في مرحلة ما من حياته حتى أنت
    Bu Kızımın hayatının bir parçası olabilmenin tek yolu. Open Subtitles كانت الطريقة الوحيدة لأكون جزء من حياتها
    Herkes hayatının bir döneminde inancını kaybeder. Open Subtitles الكل يفقدون ايمانهم في وقت ما من حياتهم دافيد حتى أنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more