"hayatında ilk" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأولى في حياتها
        
    • الأولى في حياته
        
    • الأولى في حياتِه
        
    Sanırım hayatında ilk defa doğruyu söyledi. Open Subtitles أظن أنها المرة الأولى في حياتها تقول الحقيقة
    Sanırım hayatında ilk defa doğruyu söyledi. Open Subtitles أظن أنها المرة الأولى في حياتها تقول الحقيقة
    Biri geldi ve hayatında ilk defa, kriket sporundaki kaleci ve beysboldaki yakalayıcı gibi hissetmiş. TED وشخص واحد بكل بساطة عاد وقال، في المرة الأولى في حياتها هي لديها مانسميه في رياضة الويكت حارس الوكت و مانسميه في البيسبول، ملتقط الكرة
    Eline ölümcül bir şey geçmiş ve zavallı hayatında ilk kez gücü hissediyor. Open Subtitles هو تحصل على شيء فتاك، وللمرة الأولى في حياته مثيرة للشفقة، شعر بالسلطة.
    Eğer amcasını öldürürse, kendisiyle belki de hayatında ilk defa yüzleşmeye zorlanacak. Open Subtitles إن قتل عمّه، سيجبر على النّظر إلى نفسه، لربّما للمرّةِ الأولى في حياته.
    hayatında ilk kez, dedim ki kendime belki de gerçekten düzelir. Open Subtitles للمرة الأولى في حياته أعتقد ربما أنه سيصبح بخير
    Ve, sonunda hayatında ilk kez gerçeği söylediği ortaya çıktı. Open Subtitles وهو يَظْهرُ، هذه المرة الأولى في حياتِه هو يُخبرُ الحقيقةَ.
    Ve hayatında ilk kez, yalnız olmanın tadını nasıl çıkartacağını öğreniyordu... Open Subtitles "تعلّم التمتّع للمرة الأولى في حياتها" "كيف هو الشعور في أن تكون وحيده"
    hayatında ilk defa, Jane kendisini kötü kız aklının içinde buldu. Open Subtitles للمرة الأولى في حياتها وجدت (جاين) نفسها داخل عقل فتاة شريرة
    Ve böylece, hayatında ilk defa, Jane riske girdi. Open Subtitles وللمرة الأولى في حياتها تخلصت (جاين) من الحذر
    Ve hayatında ilk kez rüyaların doğduğu o yere gitti. Open Subtitles وللمرة الأولى في حياته... قصد ذاك المكان... ...
    Çünkü hayatında ilk kez mutluydu. Open Subtitles لأن للمرة الأولى في حياته... هو كان سعيد.
    hayatında ilk defa kaçmak zorunda kalmayacaktı Open Subtitles للمرة الأولى في حياته لم يكن عليه الهرب
    Sakinleştirildikten sonra onu hayatında ilk kez ağrısız bir şekilde yürürken gördüm. Open Subtitles وبعدأنهدأتمنآلامه... رأيت يسير دون شعور بالألم للمرة الأولى في حياته
    Ama sana şunu söylemeliyim ki Jonfen o anda, hayatında ilk defa bulunduğu yerden memnun gözüküyordu. Open Subtitles "(لكن يجب أن أقول لك يا (جونفين" في تلك اللحظة" "بدأ للمرة الأولى في حياته "سعيداً بالمكان الذي هو به"
    Böylece ormanlar kralı George hayatında ilk kez bir maymun ya da fil... dışındaki biri tarafından öpülmüş oldu. Open Subtitles وهكذا تلقى جورج فتى الأدغال القبلة الأولى في حياتِه التي لم تأتي من فيل أو قرد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more