Her kim kendisini vatanı için feda etmeye hazır değilse silahını teslim edip birliği derhal terk edebilir. | Open Subtitles | كل من ليس مستعدا للتضحية بنفسه في سبيل وطنه يمكن له أن يترك سلاحه أرضا و أن يهجر هذا الطابور |
Ya da kız kardeşiyle tanışmak için hazır değilse? | Open Subtitles | أو أنّه ليس مستعدا لمقابلة شقيقته؟ |
O yas tutmaya hazır değilse, ben de ölmeye hazır değilim o zaman. | Open Subtitles | لكنه ان لم يكن مستعداً للحزن اذاً انا لست مستعدة للموت |
#Seni ağlattıysa bilmem gerek #Ölmeye hazır değilse hazırlansa iyi olur | Open Subtitles | "{\fs20\pos(190،230)}والآن إن جعلك تبكي, فينبغي أن أعرف وإن لم يكن مستعداً للموت, فعليه التحضر له" |
Böyle şeylere hazır değilse, değildir. | Open Subtitles | إذا كانت ليست مستعده فهي ليست مستعده |
hazır değilse sonuçlarına katlanmak için ben hazırım. | Open Subtitles | حسنا ان لم تكن جاهزة انا جاهز لتحمل النتائج |
- Eğer hazır değilse... ..onu bir avukatla konuşmaya zorlamayacağım. | Open Subtitles | - لن أجبرها التكلم مع محامي وهي ليست مستعده |
hazır değilse, hukuk beklemez dedi. | Open Subtitles | إذا لم تكن جاهزة فالقاضي لن ينتظر |