İçeri gir.Korkarım genç bayan Henüz hazır değil. | Open Subtitles | هيا. أَنا خائفُ أن الشابة ليست جاهزة بعد |
Pekala, Belki de tamamen özgür olmaya Henüz hazır değilimdir. | Open Subtitles | حسناً, ربما لست مستعدة بعد لاكون مسقلة بالكامل |
Hayır, hayır Henüz hazır değil. Yani, bu benim suçum değil. | Open Subtitles | لا, لا انه ليس مستعداً بعد للعودة أقصد أنها ليست غلطتى |
Cryazine daha gelişim aşamasında halka sunulmak için Henüz hazır değil. | Open Subtitles | مازال الكرايزن في وضع التطور ليس جاهزاً بعد لنشره للعامة |
Ama buna Henüz hazır değilim. | Open Subtitles | لكنني لست مستعدا بعد |
Arkadaş kalırdık, kimse üstüne düşünmezdi bile. Sen ve Jesse birbirinizi bırakmaya Henüz hazır değilsiniz, bu açık. | Open Subtitles | سنكون حينها أصدقاء فقط أنت وجيس لستم مستعدين بعد ليترك أحدكم الآخر |
Üstünde çalışılan bir şey, Henüz hazır değil. | Open Subtitles | شيء جاري العمل عليه غير جاهز بعد مع ذلك هناك العديد من الأشياء الأخرى |
Kraliçem, tacın sorumluluğunu yerine getirmeye Henüz hazır değil. | Open Subtitles | مولاتي الملكة، إنه غير مستعد بعد لعبء التاج |
Bu turlar Henüz hazır değil. | Open Subtitles | ولا واحدة من هذه الأشياء جاهزة بعد لكن الحديقة ستفتح |
Onunla daha sonra seve seve seks yapacağımı, ama Henüz hazır olmadığımı söyledim. | Open Subtitles | لذا عندها قلت انني أحب ان أمارس الجنس معه لكنني لست واثقة انني جاهزة بعد |
Hayır bayım, aracınızın Henüz hazır olmadığını söylemek için aradım. | Open Subtitles | لا , من المفترض أن أخبرك أن السيارة ليست جاهزة بعد |
Evden o kadar uzaklaşmaya Henüz hazır değilim sanırım. | Open Subtitles | اعتقد انني لست مستعدة بعد لاكون بعيدة عن المنزل |
Kendisi Henüz hazır olmadığı için, başka bir kız erkek arkadaşıyla yatıp onu elinden alacak diye korkuyor. | Open Subtitles | إنها خائفة من فقدان حبيبها.. لفتاة ستضاجعه لأنها ليس مستعدة بعد |
Ama dul bana cevap vermeye Henüz hazır değildi. | Open Subtitles | لكنها لم تكن مستعدة بعد لإعطائي جواباً |
- Kesinlikle. Ben de mezar yahut hurdacı için Henüz hazır değilim. | Open Subtitles | و انا لست مستعداً بعد للمقبرة او ساحة الخردة |
Söylemek istesek bile Henüz hazır değil. | Open Subtitles | حتي لو أردنا اخباره, هو ليس مستعداً بعد. |
Senin hatan değil. Sadece Henüz hazır değil. | Open Subtitles | إنّها ليست غلطتكِ فليس جاهزاً بعد |
Ama maalesef Henüz hazır değilim. | Open Subtitles | ولكن إليكَ المشكلة لستُ مستعدا" بعد |
Vazgeçiyorlar ha? Henüz hazır değiller ve hazır olana dek harekete geçmeyecekler. | Open Subtitles | ليسوا مستعدين بعد ولن يقوم بأي خطوة |
Gördün mü ben sana söylemiştim, ilaç Henüz hazır değil, ...hala üzerinde çalışılması gerekiyor demiştim, ...diye düşünüyorsun. | Open Subtitles | لقد اخبرتك الدواء ليس جاهز بعد |
Hayır, hayır, dünya onun için Henüz hazır değil. | Open Subtitles | لا لا لا العالم غير مستعد بعد لتحفتي |
Çünkü Henüz hazır değil. | Open Subtitles | لأنّه غير مستعدّ بعد. |
Dışarıda belki Henüz hazır olmadığın bir dünya var dediler. | Open Subtitles | هذا عالم مختلف بالخارج قد تكون غير مستعد له الأن |
Problem hazır olmama rağmen, pop müziğe Henüz hazır olmadığımı düşünmen. | Open Subtitles | ...المشكلة هي أنّك تؤمن بأنّني لستُ مستعدة لشيء آخر, بينما أنا مستعدّة |
Henüz hazır değilim. | Open Subtitles | أنا لست مُستَعداً بعد |
Tekrardan buluşma havuzuna dalmaya Henüz hazır değilim. | Open Subtitles | فَقَط لَستُ مستعدّة للغَوص في بركة المواعدة. |
Daha iki yaşında. Henüz hazır değil. | Open Subtitles | فقط طفل بعمر سنتين- هو ليس مستعدّ لحد الآن - آه - |
Dekatlon koşmaya Henüz hazır olduğumu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظنني مستعدّةً للمشاركةِ في المسابقة العشاريّة بعد |