Evet, fakat hastalanmaması için elimden gelen her şeyi yaptım. | Open Subtitles | نعم، لكن فعلت كل ما بوسعي للتأكد أنها لن تمرض |
Ben de rehabilitasyona gidebilirim. Oraya gitmeye yol açacak her şeyi yaptım zaten. | Open Subtitles | استطيع الذهاب الي إعادة التأهيل لقد فعلت كل ما يتوجب أن يمهد لهذا |
İşini hakkıyla yapan profesyonel bir terapistin yapabileceği her şeyi yaptım. | Open Subtitles | فعلت كل ما يستطيع المعالج المحترف أن يفعله ليحلل لقمة عيشه.. |
Seni seviyordum, seni memnun etmek için her şeyi yaptım. | Open Subtitles | انا احبكِ. فعلت كل شيء من اجلكِ من اجل ارضائكِ. |
Ailemin özgürlüğü için her şeyi yaptım, çok yaklaşmıştık, ama ailem Güney Kore konsolosluğunun biraz uzağında hapse atılmıştı. | TED | فعلت كل شيء لأحرر عائلتي وكدنا أن نفعلها لكن عائلتي زجت في السجن على بعد مسافة قصيرة من سفارة كوريا الجنوبية. |
Ona iyi bir baba olmak için her şeyi yaptım. | Open Subtitles | أنت تجاهلته لقد فعلت كل شئ لأكون أباً جيداً له |
Bebeğim, evlendiğimizden bu yana benden istediğin her şeyi yaptım. | Open Subtitles | عزيزتي, منذ أن تزوجنا لقد قمت بكل شيء طلبته مني. |
Bunu önlemek için aklıma gelen her şeyi yaptım ama durduramadım. | Open Subtitles | فعلت كل ما بوسعى لمنع ذلك لكنى لم أستطع منع الأمر |
Mükemmel bir eş haline gelmek için yapmam gereken her şeyi yaptım. | TED | لقد فعلت كل ما كنت بحاجة للقيام لٱصبح زوجة مثالية. |
Ben, yapabileceğim her şeyi yaptım. Gerekenden daha fazlasını yaptım. | Open Subtitles | انا فعلت كل ما استطعت فعله واكثر مما استطيع |
Yapabildiğim her şeyi yaptım. Denedim. Yapabildiğim her şeyi yaptım. | Open Subtitles | لقد عملت كل شيء أستطيعه, لقد حاولت لقد فعلت كل ما أستطيعه |
Her şeye rağmen yürümesi için yapabileceğim her şeyi yaptım. | Open Subtitles | فعلت كل ما بوسعي لينجح الأمر و تجاهل هو كل هذا هل فكرتي يوماً أنه انجرح عندما تركتيه قبل هذا؟ |
Her şeye rağmen yürümesi için yapabileceğim her şeyi yaptım. Ve o bir kenara itti. | Open Subtitles | فعلت كل ما بوسعي لينجح الأمر و تجاهل هو كل هذا |
- Sana o buzdolabını verdim. Mutlu olasın diye, elimden gelen her şeyi yaptım. | Open Subtitles | الحصول على تلك الثلّاجة لكِ, لقد فعلت كل شيء لجعلك سعيدة. |
Hayır, yapmam gereken her şeyi yaptım. Lütfen, Ajan Nevins, söyleyin ona. | Open Subtitles | كلا ، لقد فعلت كل شيء كان من المفترض أن أفعله |
Ben şu 12 yılda, adam öldürmek dışında her şeyi yaptım. | Open Subtitles | .... أنا في ال12 السنة الماضية، فعلت كل شيء ماعدا القتل |
Bu sürünün parçası olmak için istediğin her şeyi yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت كل شئ طلبته منى حتى أنضم إلى جماعتك |
Bak ufaklık, yeterince bilgilenmen için matematik dersi vermek dışında her şeyi yaptım. | Open Subtitles | ايها الفتى ، لقد قمت بكل شيء من دون الأوامر الحسابية حتى تكونو على الوقت |
- İstediğin her şeyi yaptım, ... hiç değerini bilmedin. | Open Subtitles | و لقد قمت بكل ما طلبته مني وانتلمتشكرنيولا مرة واحدة. |
Ben canımın istediği her şeyi yaptım. Çünkü elimde hiçbir şey olmamasını istemiyorum. | Open Subtitles | لقد فعلتُ كل ما أريده لأنني لا أريد شيئاً. |
- Dediğin her şeyi yaptım ama iyileşmiyor. | Open Subtitles | لقد فعلتُ كل شيء قلت إليّ، لكن لم يظهر عليه أيّ تحسن. |
Ne olur, Tanrım. Benden istediğin her şeyi yaptım. | Open Subtitles | أرجوكَ يا ربّ، قد فعلتُ كلّ ما طلبتَه منّي |
J.T. Marlin'in bana yapmamı söylediği her şeyi yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت كل شىء عملتنى إياها شركة ج.ت مارلين |
Onu koruyabilecek ve durdurabilecek her şeyi yaptım. | Open Subtitles | أنا أفعل كل ما ينبغي عليّ فعله لأحميه كل ما يمكنني لأُقفه |
Senin için her şeyi yaptım ve sen beni arkamdan bıçakladın. | Open Subtitles | لقد فعلتُ كلّ شيء من أجلك وطعنتني في الظهر. |
Hayır, onu bulmak için her şeyi yaptım. | Open Subtitles | لا، أنا ... أنا فعلت كلّ شيء يمكن لإيجاده |
Kendimi bundan sorumlu hissetmeyeceğim. Yapabileceğim her şeyi yaptım. | Open Subtitles | لن أشعر بالذنب من أجل هذا لقد فعلت ما بوسعي |