"hiç arkadaşı" - Translation from Turkish to Arabic

    • أي أصدقاء
        
    • أي صديق
        
    • لديه أصدقاء
        
    • اي اصدقاء
        
    • أيّ أصدقاء
        
    • ليس لديه اصدقاء
        
    • له أصدقاء
        
    • لا أصدقاء
        
    • أية أصدقاء
        
    • أصدقاء هنا
        
    Onun hiç arkadaşı ve... güvendiği biri olmadı. Open Subtitles , حسناً , ليس لديها أي أصدقاء . لا أحد تثق به
    Hiç aile fotoğrafı olmayan ve muhtemelen hiç arkadaşı olmayan içerideki o piç herif gibi. Open Subtitles مثل ذلك السافل في الداخل الذي لم يكن لديه أي صور عائلية وعلى الأرجح ليس لديه أي أصدقاء.
    Ortağı sayılırım. Sherlock'un hiç arkadaşı yok ki. Open Subtitles تربطنا علاقة ليس لديه أي أصدقاء
    Diana Long'un niye hiç arkadaşı olmadığı anlaşılıyor. Open Subtitles أنت تعرف أنا بدأت أفهم سبب أن "ديانا لونك" ليس لديها أي صديق
    hiç arkadaşı yok ve dış dünyayla teması çok az. Open Subtitles ليس لديه أصدقاء و لا يتصل كثيراً بالعالم الخارجي
    Carrie'nin hiç arkadaşı yoktu. Open Subtitles لم يكن لـ كاري اي اصدقاء.
    Omzunda kötü bir ağrı var. Ayrıca hiç arkadaşı yok. Open Subtitles حسناً, إن كتفها مُصاب وليس لديها أيّ أصدقاء
    Geçen yıl, siz ikiniz Joey'in hiç arkadaşı olmadığından yakınıp duruyordunuz. Open Subtitles العام الماضي, كان كلاكما يشكو من أن "جوي" ليس عنده أي أصدقاء.
    hiç arkadaşı yok. Open Subtitles يبدو و كأن ليس لديه أي أصدقاء.
    Buraya yeni taşındık... çocuğun da hiç arkadaşı yok. Open Subtitles والطفل لم يعد لديه أي أصدقاء...
    hiç arkadaşı yok ki. Open Subtitles ليس لديه أي أصدقاء
    Bill, tüm hayatını Willard'da geçirdi, yine de hâlâ hiç arkadaşı yok. Open Subtitles عاش (بيل) في مقاطعة " ويلارد " حياته بأكملها، ومازال بدون أي أصدقاء
    hiç arkadaşı varmış gibi görünmüyor. Open Subtitles ليس لديه أي أصدقاء
    Simon'ın hiç arkadaşı yoktur. Open Subtitles سيمون لايمتلك أي صديق.
    Daha önceden hiç arkadaşı olmamıştı. Open Subtitles لم يكن لديه أي صديق من قبل
    Onun hiç arkadaşı yoktu. Bütün zamanını çalışarak geçirirdi. Open Subtitles لم يكن لديه أصدقاء لقد أمضى كل وقته في العمل
    Onun da hiç arkadaşı yok. Open Subtitles هو ليس لديه اي اصدقاء أيضاً
    hiç arkadaşı yok. Open Subtitles إنّه لا يملك أيّ أصدقاء
    Küçük, tek odalı bir apartman dairesinde yaşamaktadır yakışıklı biri değildir hiç arkadaşı yoktur bir fabrikada çalışıyordur böyle kanalizasyon atıklarının yok edildiği sonra kovulur o boktan fabrikada bile çalışamıyordur artık beş parasız kalır dolaşmaya çıkar, yağmur yağar sürekli başına boktan şeyler gelir. Open Subtitles مثل ، انه يعيش في شقة صغيرة بها غرفة واحدة ليس جميل المظهر ليس لديه اصدقاء ويعيش
    O yalnız adamın merasimine gitmeliyim hiç arkadaşı veya yakın akrabası yokmuş. Open Subtitles الذي مات بعد احتراق منزله المتحرك لم يكن له أصدقاء أو أقارب
    Granada'da hiç arkadaşı olmadığına emin misin? Open Subtitles أأنتِ متأكدة بأن لا أصدقاء لها في جرانادا ؟
    Biri mutsuz görünüyorsa, hiç arkadaşı yoksa ve onunla alay ediliyorsa, onun için üzülüyorum. Open Subtitles عندما يكون أحدهم حزيناً ...و لايكون لديهم أية أصدقاء و الناس تسخر منهم وهذا يجعلني أشعر بالسوء عليهم
    Los Angeles'ta hiç arkadaşı var mı, veya ailesinden biri? Open Subtitles أتعلم إن كان لديها أصدقاء هنا بـ لوس آنجلوس، أو عائلة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more