hiç görmediğin bir şeye inanacak kadar aptalsın. | Open Subtitles | انتِ حمقاء لانكِ ذاهبة الى شيئ لم تريه من قبل |
- hiç görmediğin kişiden daha çok. | Open Subtitles | لكن هل بالإمكان أن أثق براهول في هذا الشأن ؟ انك تثقين بشخص لم تريه حتى |
Çünkü hiç görmediğin bir adamla... bir ilişki kuramazsın. | Open Subtitles | نعم، أنه لا يمكن إقامة علاقة مع رجل لم تريه من قبل |
Daha önce gördüğün bir hayvanı gördüğünde, onun bir yırtıcı olma ihtimali hiç görmediğin hayvana göre azdır. | TED | صحيح؟ أي حيوان تراه وقد رأيته من قبل أقل إحتمالاً لأن يكون حيواناً مفترساً عن الحيوانات التي لم تراها من قبل. |
Çünkü başlayınca, daha önce hiç görmediğin gibi alt üst olacak. | Open Subtitles | حسناً، تمتع به ، لأنه حالما يبدأ هذا سوف تكون فوضي لم تراها من قبل |
El Paso'da daha önce hiç görmediğin biri kasabaya geldiğinde bana haber verirsen, sana 50 sent veririm. | Open Subtitles | لدي 50 سنتا لأجلك ان أخبرتني ان اتى اي أحد لم تراه قبلا الى ال باسو في المدينة |
Ya daha önce hiç görmediğin ama, tasarladığın ya da düşlediğin bir şey olsaydı? | Open Subtitles | ماذا لو كان شيئاً لم تره من قبل ولكن فكرت به أو تخيلته؟ |
Ve sana hayatında daha önce hiç görmediğin farklı yiyecekler sunulması. | Open Subtitles | وقدّموا لك شتى المأكولات التي لم ترها من قبل |
Bu fantastik hikayeleri duymuş olabilirsin, ama yüzünü hiç görmediğin halde onun olduğunu nerden biliyorsun? | Open Subtitles | ربما تكوني سمعت تلك القصه الرائعه لكن كيف عرفت أنه هو و أنت لم ترينه من قبل؟ |
Söz veriyorum, daha önce hiç görmediğin bir şey olacak. Ve sonra evine sağ salim döneceksin. | Open Subtitles | أعدكِ بأنه سيكون شيئاً لم تريه من قبل و بعد ذلك ستعودين إلى منزلك بأمان |
Neden hiç görmediğin birinin portresini çekmek istiyorsun, Diane? | Open Subtitles | لم تريدين ان ترسمى بورتريه لشخص لم تريه من قبل, ديان? |
Birazdan daha önce hiç görmediğin bir şeye şahit olacaksın. | Open Subtitles | حافظي على هدوئك، فإنّك سترين شيئًا لم تريه قبلًا. |
Ve sen hiç görmediğin birini düşlüyorsun! Deli kız! | Open Subtitles | وأنت تحلمى بشخص ما أنت لم تريه حتى الان |
Hayatını daha önce hiç görmediğin birisiyle harcamak üzeresin... Ne büyük erdem! | Open Subtitles | أنت أوشكت أن تقضّي عمرك مع شخص لم تريه |
Hayatını daha önce hiç görmediğin birisiyle harcamak üzeresin... Ne büyük erdem! | Open Subtitles | أنت تريدين أن تقضّي عمرك مع شخص لم تريه |
hiç görmediğin bir kadına nasıl aşık olabilirsin? | Open Subtitles | كيف يمكن ان تكون فى حالة حب مع امراءة لم تراها ؟ |
Bu hiç görmediğin kadın, manastır kapılarının ardından nasıl çıktı? | Open Subtitles | هذه المراءه التى لم تراها, محبوس خلف باب الدير؟ |
Ya da sadece listene daha önce belki hiç görmediğin birkaç kuş eklemektir. | Open Subtitles | أو لربما ما تحتاجه لإضافة بعض الأنواع لقائمتك التي، لربما لم تراها من قبل |
Senin için 50 kuruşum var eğer bana daha önce hiç görmediğin... birinin El Paso'ya geldiğini bildirirsen. | Open Subtitles | لدي 50 سنتا لأجلك ان أخبرتني ان اتى اي أحد لم تراه قبلا الى ال باسو في المدينة |
Bay Monk,sen bir fabrikada gömlek kontrolü yapan ve ve hiç görmediğin birinden bahsettiğini anlamalısın | Open Subtitles | سيد مونك ، انت تتحدث عن شخص لم تراه ولن تراه ابدا ويعمل في مصنع بمكان ما يفحص القمصان |
Daha önce hiç görmediğin birinin cesedi olduğunu söyleyebilirsin. | Open Subtitles | لابد أن تكون جثة شخص لم تراه من قبل |
hiç görmediğin bir şeyin, hiç görmediğin başka bir şeyden biraz daha az mavi olduğunu mu söylüyorsun sen bana? | Open Subtitles | ما تود قوله هو أن شيئاً ما لم تره من قبل هو أقل زُرقةً من شيءٍ آخر لم تره هو أيضاً |
hiç görmediğin kadar iyi. | Open Subtitles | بطريقة لم ترها من قبل |
Şimdi sana daha önce hiç görmediğin birşey göstereceğim. | Open Subtitles | سأريك شيئاً لم ترينه أبداً |