O yüzden, birilerinin buraya gelip beni dışarı atmayacağını bilmem gerekiyor. hiç kimsenin. | Open Subtitles | لهذا اريد ان اعرف انه لن يأتي احد الى هنا ويطردني لا احد |
Bu karargahta hiç kimsenin olayı duymadığına duysa da umursamadığına eminim. | Open Subtitles | اراهن على انه لا احد فى مركز القيادة يعلم ان هذا حدث او ان احدا يهتم ان كان هذا حدث اسمح لى ان اشعل لك سيجارتك |
Brüksel'de çaresizce tekrar tekrar ortak çözümler bulmaya çalışırken hiç kimsenin, hem de hiç birimizin daha önce böyle bir krizle uğraşmadığını farkettim. | TED | في بروكسل عندما حاولنا بشدة مراراً وتكراراً أن نوجد حلولاً مشتركة أدركت أن لا أحد منا قد تعامل من قبل مع أزمة مماثلة |
Annen benden çok önde başlamış ve hiç kimsenin onu geçebileceğini düşünmüyorum. | Open Subtitles | والدتك لديها خلاف طويل معي ولا اعتقد ان اي احد ابدا سيتغلب عليها |
Hiçbir şeyin ya da hiç kimsenin yoluna çıkmasını istemiyorum. Anlıyor musun? | Open Subtitles | ولا أريد أى شيىء أو أى شخص أن يقف فى طريقنا |
Ben de hiç kimsenin o oktan akanları içmediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع ان اصدق ان لا احد يشرب من هذا القوس |
Doğru. hiç kimsenin herkes olduğu yerde biri, herhangi biri olabilir. | Open Subtitles | واذا كان لا احد يعني الجميع فواحد يعني احداً اليس كذلك ؟ |
Sen hala hayattasın. Bu evde hiç kimsenin bir hayatı yok artık. | Open Subtitles | لازلت لديك حياتك لا احد في هذا المنزل سيستمر بحياته |
Sen hala hayattasın. Bu evde hiç kimsenin bir hayatı yok artık. | Open Subtitles | لازلت لديك حياتك لا احد في هذا المنزل سيستمر بحياته |
hiç kimsenin sana değer vermediği bir yerde dost aramanın hiçbir zevki yok. Hiç kimseye değer vermiyorsun | Open Subtitles | لا داعي للشركة لا احد سيهتم ان كنت تهم لذلك |
Ayrıca buraya dikkatini çekerim, aramızdan hiç kimsenin bu tür bir şeyde deneyimi yok. | Open Subtitles | بخلاف هاكين لا احد منا تدرب بشكل فعلي لهذا النوع من الاشياء |
hiç kimsenin umursamadığını hissediyordum, ve tutsaklığıma karşı düşmanlıkla tepki verdim. | TED | شعرت بأنه لا أحد يهتم، وكانت ردة فعلي عِدائية تجاه حبسي. |
Bak, hiç kimsenin senden haberi yok. Hayır, birileri beni biliyor. | Open Subtitles | ـ أسمعي، لا أحد يعرف بشأنّكِ ـ كلا، ثمة أحد يعرفني |
Bobby Fischer onun aslına inmiştir ondan önceki hiç kimsenin yapamadığı kadar ve onun aslını bulmuştur... sanat. | Open Subtitles | بوبي فيشر فهم كنهها قبل اي احد اخر ووجد لبّها |
Bu öncelikli izni olan gizli bir iş. CTU'daki hiç kimsenin bilmemesi gerekli. | Open Subtitles | هذا له الأولوية المطلقة لا يُفترض أن يعرف أى شخص فى وحدة مكافحة الارهاب |
Geyikler dışında hiç kimsenin görmediği geniş bir otlak ve benim beceriksiz kollarımda dans eden senin gittikçe güçlenen anın. | Open Subtitles | حقل من العشب حيث لا يوجد به اى احد إلاالغزلان وذاكرتى تقوى عندما اتذكرك |
Buraya, hiç kimsenin hakkını kendi hayatımın bir dakikasına değişmeyeceğimi söylemeye geldim. | Open Subtitles | أنا جئت الى هنا لأقول أننى لا اعترف بحق اى شخص فى دقيقة واحة من حياتى |
Ama bazı filozoflar hiç kimsenin bir ruhla doğmadığına inanırlar. | Open Subtitles | ..لكن أتعلم يابارت، بعض الفلاسفة يؤمنون بأنه لاأحد ولد بروح |
hiç kimsenin boyun eğmediği özgür bir ülke için savaşıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحارب لأجل بلدٍ حر، لا يُرغَم فيه أيّ إنسانٍ على الرضوخ. |
hiç kimsenin gitmediği, hiçbir şeyin olmadığı bir yerde bir kadın seni altın madenine götürüyor. | Open Subtitles | أمرأة تقودكم لمنجم ذهب فى بلد حيث لا يمكن لأحد أن يذهب ويمكن لأي شيئ أن يحدث |
İki kadının arkadaş olmasını anlarım. hiç kimsenin benim kadar kadın dostu olmamıştır. | Open Subtitles | صداقة بين نساء ، أجل ليس لأحد أصدقاء أكثر مني |
O sırada kendisinin ve hiç kimsenin tahmin etmesinin mümkün olmadığı şey ise 1684 yılının bir ağustos günündeki bir buluşmanın sonunda dünyanın sayısız yönden sonsuza dek değişeceğiydi. | Open Subtitles | مالم يكُن يعلمهُ و مالم يكن أحد يتخيله في ذاك الوقت كان الطرق التي لا تحصى |
Adaylığım adına hiç kimsenin zarar görmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | انا لن اسمح لاى شخص ان يؤذى بأسم ترشيحى |
O andan itibaren, hiç kimsenin, neyin ne zaman olacağını bilemeyeceğine karar verdim. | Open Subtitles | المهم هي أني قررت من تلك اللحظة أنه لا يستطيع أي انسان أن يعرف المستقبل |
Ailemden hiç kimsenin daha önce kendine ait bir evi olmamıştı. | Open Subtitles | لم يسبق لأحد من عائلتنا أن امتلك بيته الخاص |
Hiçbir eyalet uygun yasal süreçler olmadan hiç kimsenin yaşamını, özgürlüğünü [Howar Zinn] ve mülkünü alamaz. | Open Subtitles | ولذا ذكر انه لا يمكن للدولة حرمان أي شخص من الحياة. |