Söyleyecek hiçbir şeyim yok. Sadece lafını burada kesmek istedim. | Open Subtitles | ليس لدي ما اقوله انا فقط اردت ان اوقفك هناك |
Arkamda bırakacak bir şey kalmadı. hiçbir şeyim yok artık. | Open Subtitles | ليس لديّ شيء لأعود إليه الآن ليس لدي أي شيء |
hiçbir şeyim, biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم إني لَستُ نكرة; |
Saklayacak hiçbir şeyim olmadığını gördüğüne göre neden seni öldürmek isteyeyim ki? | Open Subtitles | لمَ عساي أقتلكِ في حين رأيتِ للتو أنّه ليس لديّ ما أخفيه؟ |
Göreceklerinin yanında hiçbir şeyim. | Open Subtitles | أنا لا شيء مقارنةً بما أنت على وشك رؤيته |
Bilmiyorum. Yani, yani, gösterecek hiçbir şeyim, söyleyecek hiçbir şeyim olmadığı için başka bir şey üzerine konuşmayı denemeliyiz. | TED | لا أعرف. حسنا، حسنا، بما أنه ليس لدي شئ لأعرضه، أو لأقوله. سنحاول التحدث في شئ اخر. |
Bu dosyaları gözden geçirene kadar konuşacak hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي ما أتحدث بشأنه حتى أعيد قراءة هذه الملفات |
- Söyleyecek hiçbir şeyim yok. - Demek aynı durumdayız. | Open Subtitles | ــ ليس لدي ما أقوله ــ ولا أنا أملك شئ، كلانا لا يملك شئ ليقوله |
Derken Noel zamanı geldi, ama yapacak hiçbir şeyim yoktu. | Open Subtitles | حتى جاء عيد الكريسماس وليس لدي ما أقوم به |
Bİr kutu dolusu fransızca kitap ve bu ev dışında hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | باستثناء صندوق مليء بالكتب الفرنسية وهذه الشقة ، فأنا ليس لدي أي شيء |
"Artık biriyle yaşıyorum, iyi madem." Ay kıyamam, benim hiçbir şeyim yok be. | Open Subtitles | أنا اعيش مع شخصا ما الان اتفاق دنيئ الان ليس لدي أي شيء |
Şimdi de hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | والآن أنا نكرة. |
"Senin için hiçbir şeyim." | Open Subtitles | "أنا نكرة بالنسبة لك" |
Daha önce uğruna yaşayacağım hiçbir şeyim yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لديّ ما أعيش لأجله في حياتي القديمة. |
Ben hiçbir şeyim. Hiçbir şey yapmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا شيء , أنا لا أفعل شيئاً |
Kendiniz de görmüş olduğunuz gibi, Saklayacak hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | كما رأيتما بنفسيكما لا يوجد لدي شئ لأخفيه |
Sanırım bir şeyi kaybettiğinizde mutsuz olursunuz; ama benim kötü şans dışında hiçbir şeyim olmadı. | Open Subtitles | أعتقد أنكِ تصبحين تعيسة عندما تفقدين شيئاً ولكنى لم يكن لدى شيئاً سوى الحظ العسر |
Her gün, her yerde. Gayet sağlıklı ama ona söyleyecek hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | في كل مكان , كل اليوم و هو بصحة جيدة , و ليس لديّ شئ لأقوله له |
Sana hiçbir şey vermedim ve şimdi sana verecek hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | لم أعطكِ شيئاً قط والآن ليس لدي شيءٌ أعطيه إيّاك |
Çünkü hayatımda Tanrı'dan ve ülkemden başka hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | لأن ليس لي شيء في حياتي ماعدا لإلهي وبلادي |
hiçbir şeyim kalmadı. Hiç param yok. | Open Subtitles | أنا لا أملك شيء الأن ليس معى مال |
Aslına bakarsa hiçbir şeyim yok, ortalıktayım. | Open Subtitles | بالواقع، ليس لديّ أيّ شيء. أننينوعاًما في وضعمتوسط.. |
Şimdi ise sevgilimden ve bu beş para etmez kamyonetten başka hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | والآن لم يعد لديّ شي سوى حبيبي وهذه الشاحنة عديمة القيمة |
Beni aldığında, hiçbir şeyim yoktu. | Open Subtitles | عندما أخذتنى ,لم يكن لدى أى شيئ. |