hiçliğin ortasında, cep telefonu bağlantısı vardı. | TED | كانت هناك خدمة الهاتف الخليوي في وسط اللامكان. |
Böylece o araziyi satın aldık ve işte burada projemize başladık, hiçliğin ortasında. | TED | لذلك إشترينا تلك الأرض وهنا حيث بدأنا مشروعنا، فى وسط اللامكان. |
Arasına düştüğümüz şu parçacık ve çatlakların aralarındaki çatlaklara bak, hiçliğin delikleri. | Open Subtitles | بين الذرات و الشقوق التي ننهار خلالها ثقوب العدم |
hiçliğin tam ortasında çakılıp kaldık, ve hiç kimse de nerede olduğumuzu bilmiyor. | Open Subtitles | فى منتصف اللا مكان ولا احد يعرف .. اين نحن ؟ |
hiçliğin ortasındaki bir grup ağacın içinde o koruda böyle sürünmüş. | Open Subtitles | وزحف في الوحل بين مجموعة من الأشجار في منتصف مكان مجهول |
hiçliğin ortasındayız çöl gibi ıssız ve henüz bir şey yemedim. | Open Subtitles | نحن في وسط المجهول رياحه عاصفة جداً , و لم أتناول شيئاً |
Bir ahırda... hiçliğin ortasında yalnızsın. | Open Subtitles | تقضى وقتك في حظيرة لوحدك... في وسط اللاشيء... |
hiçliğin ortasında bir insan evladı ölüyordu ve iki grup birbirine bakıyordu. | Open Subtitles | في منتصف اللامكان كان هناك إنسان يحتضر ،ومجموعتان متواجهتان |
Hey, dinle, şansımı zorlamak istemem, ama hiçliğin orta yerindeyiz. | Open Subtitles | حسناً , إسمعي . لا أريد أن نجرب حظنا لكننا في منتصف اللامكان |
Neden? Bir hiçliğin ortasında dikiliyorum. Donuyorum ve her yerim kir içinde. | Open Subtitles | أنا أجلس في منتصف اللامكان أتجمد، ومغاطة بالقذارة |
hiçliğin ortasında senin için beklemem gibi mi? | Open Subtitles | مثلي أنا ، منتظراً هنا وسط اللامكان من أجلك؟ |
Uzak geçmiş, hiçliğin ortasından geri geliyor. | Open Subtitles | يرجع الماضي البعيد كما لو أنه ظهر من العدم |
hiçliğin ortasında gibiyim. | Open Subtitles | يبدو وكأننى أغرق فى العدم بالخارج من هنا |
Bir hiçliğin ortasındaki hayatıma girdi en vahşi rüyalarımın da ötesine geçerek beni büyüledi ve arındırıcı gerçeğe doğru yönelmemi sağladı Yaratan'ın aşkına. | Open Subtitles | جاءت من العدم واقتحمت حياتي، حققت أحلامي الجامحة، وفتحت عيناي |
Burada, lanet bir hiçliğin ortasında kendi başımızayız. | Open Subtitles | نحن هنا وسط اللا مكان أمورنا على عاتقنا نحن فقط |
Sence hiçliğin ortasına ceset atan bu sıçanlar belge izi bırakır mı? | Open Subtitles | فى منتصف اللا مكان سيترك اثر ورقى ؟ هاى, هل انتى بخير ؟ |
Sonra o kovboy bizi hiçliğin ortasında buldu. | Open Subtitles | اذا هل راعي البقر هذا الذي وجدتنا في وسط اللا مكان |
hiçliğin ortasındaki bir grup ağacın içinde o koruda böyle sürünmüş. | Open Subtitles | وزحف في الوحل بين مجموعة من الأشجار في منتصف مكان مجهول |
Yani, niye birileri tutupta gemilerini böyle bir hiçliğin ortasında bıraksın? | Open Subtitles | أنا أعنى ، لماذا أى شخص يتخلى عن باخرته في مكان مجهول مثل هذا؟ |
Bana 12 dolar verip, donumu değiştirdi ve beni hiçliğin ortasına bırakıp gitti. | Open Subtitles | ها امر رائع اعطتني 12 دولاراً وبعض الملابس الداخلية الدينية والقت بي الى المجهول |
Sıkı bir rehabilitasyon merkezi olacakmış ama şimdi hiçliğin ortasında terk edilmiş bir fabrika. | Open Subtitles | ماذا كان من المفترض ان تصبح؟ كان من المفترض ان تصبح مصحة عن طريق العنف ولكن الآن اصبحت مصنعا مهجورا في وسط المجهول |
Oradakiler olmalı, büyük bir hiçliğin yakınındalar. | Open Subtitles | لابد أنهم هنالك قرب منطقة اللاشيء |
Bu çocuk iki saat önce hiçliğin ortasında bulundu. | Open Subtitles | هذا الصبي وجد قبل ساعتين في مكان مقفر |
...tek bir kovan, kendi başına, hiçliğin orta yerinde boş olması gereken bir gezegenin yörüngesinde. | Open Subtitles | سفينة أم واحدة ، بمفردها فى لا مكان تدور حول كوكب يفترض أنه غير مأهول |