En olmayacak hikayelerden biri de şu yaşlı kayığın söyleyeceğidir. | Open Subtitles | أحد أكثر القصص التي يصعب تصديقها حظى بها هذا القارب. |
Yani hikayelerden şüphe duymalıyız. | TED | لذا مجددًا، علينا أن نتوخى حذرنا تجاه القصص. |
Bazı kötü hikayelerin doğru olmadığını değil, o hikayelerin bizi insanların aslında ne olduğunu görmemize engel olduğu söylüyorum, çünkü resmin tamamı bu hikayelerden ibaret değil. | TED | أنا لا أقول أن بعض هذه القصص السلبية ليست صحيحة، ولكن تلك القصص تسمح لنا أن لا نرى حقيقة الأشخاص، لأنها لا تشكل صورة كاملة عنهم. |
Bir çok veriyle bize geldi fakat en sonunda olası en insancıl hikayelerden birini açıklamak istedi. | TED | لقد أتت إلينا بكثير من البيانات لكن في نهاية المطاف أرادت أن تسرد أحد أكثر القصص الإنسانية الممكنة. |
Islah evinde bana anlattığın tüm hikayelerden sonra onu zaten tanıyormuşum gibi hissediyorum. | Open Subtitles | كل الحكايات التي أخبرتني بها عنه في سجن الأحداث... أشعر كأني... أعرفه مسبقاً. |
Of Anne, Gordon'la ilgili en sevdiğim hikâyelerden biri, konumuzla hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | يا الهي امي تلك احد قصصي المفضلة حول جوردن ذلك ليس له علاقة بهذا |
Duyduğum hikayelerden söyleyebilirim ki benim büyük anneannem bir feministti. | TED | ومن خلال القصص التي سمعتها عن جدة أمي، فإنها كانت نسائية. |
Neeraj'ın hikayesi uygulamamızdaki en çok okunan hikayelerden biriydi. | TED | قصة نيراج من أكثر القصص قراءة على تطبيقنا. |
Size onların sizinle paylaşmak istedikleri hikayelerden getirdik. | TED | ها هي بعض هذه القصص التي أردت تقاسمها معكم. |
Hey, Johnny, gel de beni anlattıkları şu korkunç hikayelerden kurtar. | Open Subtitles | هيه جوني، هل تستطيع أن تنقذني من القصص المملَة الَتي يتحدَثون بها؟ |
Bunu duymak istemiyorum! Üzüntülü hikayelerden nefret ediyorum! | Open Subtitles | لم أكن أرغب بسماع هذا أنا أكره القصص الحزينة |
Kız kardeşime hikayelerden korktuğumu söyledim, hepsi bu. Demek istediğim... | Open Subtitles | أنا فقط أخبرت أختي أنا كنت خائفة من القصص. |
Bunu duymak istemiyorum! Üzüntülü hikayelerden nefret ediyorum! | Open Subtitles | لم أكن أرغب بسماع هذا أنا أكره القصص الحزينة |
Neden siz ikiniz yürüyüp... acıklı hikayelerden konuşmuyorsunuz. | Open Subtitles | لمَ أنتم الاثنان تذهبون إلى مكان ما و تتبادلوا بعض القصص المؤثرة. |
Sadece ben, insanlar arasındaki ilişkileri anlatan hikayelerden daha çok hoşlanıyorum. | Open Subtitles | شخصياً , أحب القصص التى تتحدث عن العلاقات الشخصيه |
Şehir işçilerinin hikayelerden, anılardan oluşturulma. | Open Subtitles | من القصص و المذكرات حسابات من عمال المدينة |
Bu sonu mutlu olmayan hikayelerden biri | Open Subtitles | وهذ احد القصص التي لن تكون لها نهاية سعيدة |
Kurgu gibi duran, ama gerçek olan hikayelerden biri gibi. | Open Subtitles | إنّها مثل تلك القصص الحقيقية التي تبدو أقرب للخيال |
Ben de bu hikayelerden duydun ve eğer doğruysa, o bizden daha akıllı. | Open Subtitles | اهدأ، اهدأ انصت .. انصت، لقد سمعت بعض من هذه القصص ولو كانت صحيحة فهو أحكم منا جميعاً |
İnternette dolaşan diğer korkutucu hikayelerden başka. | Open Subtitles | كما تعلمون ، بخلاف القصص المخيفة التى يتم تمريرها عبر الإنترنت |
İçerde bana onun hakkında anlattığım tüm hikayelerden sonra sanki onu zaten tanıyormuş gibi hissettim. | Open Subtitles | كل الحكايات التي أخبرتني بها عنه ... في سجن الأحداث، أشعر كأني أعرفه مسبقاً |
En sevdiğim hikâyelerden biri Frank Serafine'nin. | TED | إحدى قصصي المفضّلة تأتي من (فرانك سيرافيني). |