"hissedeceğim" - Translation from Turkish to Arabic

    • سأشعر
        
    • ساشعر
        
    • سوف أشعر
        
    • أشعر بشعورٍ
        
    • إحساسي
        
    • فسأشعر
        
    • أنّي أشعر
        
    • أأمل بقليل من التشاركية
        
    • سوف اشعر
        
    • سأحس
        
    Diğer iki rozetli de silahsız olsa daha iyi hissedeceğim. Open Subtitles سأشعر بأفضل حالٍ حقاً إن كان الشرطيان الآخران غير مسلّحين
    Yani yarın da böyle mi hissedeceğim onu bile bilmiyorum. Open Subtitles أعني، أنا لا أعلم حتى إذا كنت سأشعر هكذا غداً
    Silahlarımdan birisini bana geri verirsen çok daha iyi hissedeceğim. Open Subtitles سأشعر بحالٍ أفضل . لو أعدت لي واحداً من أسلحتي
    Eğer bir şey için suçluluk hissedeceksem bunun için hissedeceğim. Open Subtitles إن كنت سأشعر بالذنب حيال شيء، فسأشعر بالذنب حيال هذا.
    Yani sana 200 bin dolar verirsem kendimi zeki ve güzel hissedeceğim. Open Subtitles اذن ان اعطيتك 200000 ساشعر بأنني ذكية و جميلة
    Ama iyileşeceğimi bilmek, tekrar iyi hissedeceğim zamanı sabırsızlıkla beklemek ilerlememe yardımcı oldu. TED لكن علمي بأن كل شيء سوف يتحسن و تطلعي للوقت الذي سأشعر فيه مجدداً أنني بخير ساعدني للمضي قدماً.
    Ağlamazsan hayal kırıklığına uğrarım, baba. Bütün olanlar için bana kızsan kendimi daha iyi hissedeceğim. Open Subtitles سأشعر بالرضى لو غضبت مني لأنني سمحت لهذا ان يحدث
    ama şimdi dua etmeye başlarsam kendimi ikiyüzlü hissedeceğim. Open Subtitles لكن إذا بَدأتُ بالصَلاة الآن سأشعر أني منافق.
    Ama bu revücüleri sahneye takdim ederken kendimi tam bir aptal gibi hissedeceğim. Open Subtitles ولكن إسمع, سأشعر بأنني نكرة وغبي جداً لقيامي بتقديم هؤلاء الفتيات
    Biraz uzanabilirsem, daha iyi hissedeceğim. Open Subtitles لو امكني الاستلقاء لدقيقة سأشعر بخير. انا اعرف
    Buradan çıkınca kendimi daha iyi hissedeceğim. Burası iğrenç! Open Subtitles سأشعر بتحسن عندما أغادر هذا الصندوق اللعين
    Kendimi daha iyi hissedeceğim, değil mi? Open Subtitles حسناً, ان اخبرتك سأشعر بإرتياح, أليس كذلك؟
    Oraya geldiğimde daha iyi hissedeceğim. Her zaman nerede olduğunu bilemiyorum. Open Subtitles سأشعر بشكل افضل عندما اكون هناك يمكنني معرفة اين تكون طوال الوقت
    Senden korktuğum için değil, fakat gözünü kırparsan kendimi gerçekten daha iyi hissedeceğim. Open Subtitles لا أعني أنني أخاف منك لكن سأشعر بارتياح اكثر اذا رمشت
    Mary'nin sürpriz partisiymiş gibi yaparsam kendimi daha iyi hissedeceğim. Open Subtitles اعتقد انه سأشعر بخير إذا تخيلت ان هذه حفله لمفاجأه ماري.
    ...mutluluk dalgasını hissedeceğim tıpkı eve onun yanına gittiğimde hissettiğim gibi Open Subtitles و سأشعر بإندفاع السعاده شعورٌ كان يأتيني سابقاً عندما اعود للمنزل من اجلها
    Nasıl gizlice yapman gerektiğini bilsem de hissedeceğim heyecanı bilemezdim. Open Subtitles لم أكن أعلم حجم الإثارة التي سأشعر بها لو عرفت كيف تسرقها
    Sonuçta benim için hayatını feda etti, bu yüzden elbette adam için bir şeyler hissedeceğim. Open Subtitles انتهى به الامر انه دفع حياته مقابل حياتي فبالطبع ,ساشعر الان بشئ تجاه الرجل
    Eğer benimle bira içmezsen kendimi gerçekten çok aptal gibi hissedeceğim. Bir kırkayak* severden diğerine. Open Subtitles سوف أشعر بالحماقة أذا لم تتناولى البيرة معى ..
    Tek bildiğim, Çok iyi hissedeceğim bu gece kendimi Open Subtitles وأعلَم فحسب أنني أشعر بشعورٍ رائع الليلة
    Her seferinde, tekrar tekrar daha iyi hissedeceğim. Open Subtitles مراراوتكرارا, وفي كل مرة كان إحساسي جيداً.
    Tek bildiğim, Çok iyi hissedeceğim bu gece kendimi Open Subtitles "أعرف فقط أنّي أشعر بشعور رائع" "الليلة"
    Eşliğinizi ne zaman hissedeceğim insanlık samimiyetinizi ne zaman hissedeceğim acaba? Open Subtitles متى يحق لي أن أأمل بقليل من التشاركية حتى ولو قليلاً من الحرارة الإنسانية؟
    Hikayecimizi anahtarı olan bir kilit altına aldığımızda, daha rahatlamış hissedeceğim. Open Subtitles و سوف اشعر بالارتياح عندما اضع راوى القصه هدا فى سجن مقفل
    Yarın da aynı şekilde hissedeceğim. Ertesi gün ve ondan sonraki gün de. Open Subtitles وأنا سأحس بنفس الشعور غدا واليوم الذي بعده، واليوم الذي بعده

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more