"hissetmesi" - Translation from Turkish to Arabic

    • يشعر
        
    • لتشعر
        
    • يشعروا
        
    • للشعور
        
    • أن تشعري
        
    Ne zaman kızsam kendisini kötü hissetmesi için ne gerekiyorsa yaptım. Open Subtitles في أي وقت كنت غاضبه منه أجعله يشعر بالسوء بسبب ذلك
    Bir insanın, olayın içinde olmasına rağmen, kendini dışında hissetmesi. Open Subtitles عندما يكون شخص داخل حدث ما لكن يشعر أنه خارجه
    O dünyadanın en büyük şirketlerinden birisinde çalışıyor ve ben onun kendisinin daha iyi hissetmesi için çabalıyorum. TED هو يعمل في إحد أكبر الشركات في العالم. وأنا الآن أحاول أن أجعله يشعر بشعور أفضل.
    Aile ve arkadaşların iyi hissetmesi için düzenlenmiş bir gösteri bu ama ben pek iyi hissetmiyorum. Open Subtitles انها احد العروض الكبير للأسرة والأصدقاء لتشعر بالرضا بخصوصه ولكن، أمم أنا لا أشعر أنني بحالة جيدة جدا
    Çocukların çelişkileri hissetmesi çok kolaydır... ve bu ebeveynlerinden şüphe duymalarına neden olur. Open Subtitles من السهل على الأطفال أن يشعروا بالتناقض و هذا يشجعهم على مراجعة الآباء
    Öfken, korkun, Scully'nin hissetmesi gereken tüm pozitif enerjiyi engelliyor. Open Subtitles غضبك، منع خوفك أيّ العاطفة الإيجابية تحتاج للشعور.
    Her şeyden daha hızlı bir organizasyonu mahveden şey bir çalışanın kendisine adaletsizce davranıldığını hissetmesi. TED الشيء الذي يضعف الثقة في منظمة أسرع من أي شيء آخر هو عندما يشعر الموظفون أنهم يُعاملون بشكل غير عادل.
    Ama sanal ve gerçek dünyadaki deneyimler birbirleriyle daha fazla örtüşmeye devam ettikçe diğer insanların benim hissettiğim gibi hissetmesi konusunda gittikçe daha büyük bir potansiyel oluşuyor. TED ولكن بينما تتقاطع خبرات العالمين الحقيقي والافتراضي هناك احتمال أكبر وأكبر بأن يشعر آخرون بنفس ما أشعر به أنا
    Yine de gelecek kuşaklar için yüce ruhlu jestler yapma arzusunu hissetmesi lazım. Open Subtitles لكن يجب أن يشعر بالشوق ليقدم لفتة سمحة من أجل الأجيال القادمة
    Rekabetçiliğiyle gururlanan bir ulusun Rugby oynamak için 20 kilo koruyucu malzeme takmak zorunda hissetmesi çok garibime gidiyor. Open Subtitles لا أعتقد أنه بالأحرى شاذ ذلك الذى تفخر أمه بنفسها على رجولتها يشعر بالإضطرار للربط فى ترس وقائى فقط لكى يلعب
    Doğru. Tabi, sen de onun kendisini suçlu hissetmesi için hiçbir şey yapmadın sanki. Open Subtitles حسناً , أنت لم تكن مفيد بجعله يشعر بالذنب
    Bu işi böyle yapıyoruz. Çocuğun güvende hissetmesi için. Open Subtitles هذه كيف نفعلها , تجعل الطفل يشعر بالامان
    Kendini iyi hissetmesi için bir yol bulmaya çalışıyorum. Tamam mı? Open Subtitles أحاول فقط إيجاد طريقة لأجعله يشعر بالرضا عن نفسه
    Mümkün olduğunca rahat hissetmesi için Kyle'ı alışılmadık değişiklikler içerse bile odasını kendine göre düzenlemesi için cesaretlendirdik. Open Subtitles نحنُ دائماً نؤمن بجعل كايل يشعر بالراحة بقدر المستطاع وشجعناه على بناء غرفته بنفسه
    Kartlarını göstermek için kendini güvende hissetmesi gerekiyor. Yoksa... Open Subtitles عليه ان يشعر بالأمان حتى يقوم باظهار اوراقة او العكس
    Ona ne hissetmesi gerektiğini söylemek benim üzerime düşmezdi, ama kesinlikle endişeleniyordum. Open Subtitles وليس من المناسب أن أقول له ماالذي عليه أن يشعر به لكني بالتأكيد كنت مهتما
    Okuyucu gerçekten kendini oradaymış gibi hissetmesi bunu iyi bir hikaye yapandır. Open Subtitles على القارئ أن يشعر كما لو كان هناك بالفعل, هذا ما يجعل القصة رائعة.
    Merak etmeyin, onu yatıştırmak için yapıyor. Kendini rahat hissetmesi için. Open Subtitles لا تقلق إنه يقوم بفك قيد الرجل حتى يشعر بارتياح
    Bunu hissetmesi gerek. Open Subtitles لديها فقط لتشعر به.
    Bir erkeğin böyle hissetmesi aptalca. Open Subtitles من الحماقة للرجال أن يشعروا هكذا
    Peki ya Clay'in, ...suçlu hissetmesi için belirli birşey olmuş olabilir mi? Open Subtitles ولكن هل يمكن لكلاي ، هل سيكون عنده أيّ شئ معيّن للشعور بالذنب بشأنه؟
    Bu çok rahatsız edici bir durum. İnsanın kendini mahremiyeti ihlal edilmiş, hatta paranoyak hissetmesi olağandır. Open Subtitles إنّ من السهل أن تشعري أنّ حياتكِ قد اُنتهكت، وتشعرين بالإرتياب أيضاً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more