| - Kadın huzuru bozuyor, dostum! - Hoş geldin, prenses. | Open Subtitles | ـ إنَّهُا تتحدث عن السلام اللعين ـ مرحباً أيتها الأميرة |
| Yeraltı ruhlarını avlarken onların yaşamda buldukları huzuru yok ettiklerini fark etmiştim. | Open Subtitles | أدرك ان اذيتي لارواح العالم السفلي سيحطم السلام الذي وجدوه في حياتهم. |
| - Kadın huzuru bozuyor, dostum! - Hoş geldin, prenses. | Open Subtitles | ـ إنَّهُا تتحدث عن السلام اللعين ـ مرحباً أيتها الأميرة |
| Onlara yardım et ve huzuru eşyada değil sende bulmalarını sağla. | Open Subtitles | سـاعدنـي فـي إيجـاد الراحة في كنفـك و ليس فـي الأمور المـادية |
| Bu, huzuru sağlamakta daha önce gördüğüm tüm korkutma tekniklerinden çok daha etkiliydi. | TED | كانت هذه الطريقة أكثر فاعلية في الحفاظ على السلام من أي أسلوب ترهيبي رأيته حتى تلك اللحظة. |
| Ve onlar sol yarıkürelerinden sağ tarafa geçmeyi bilerek seçiyor ve bu huzuru buluyorlar. Ve sonra bu yaşadıklarımın | TED | وأنه يمكنهم اختيار التقدم نحو نصف مخهم الأيسر والعثور على هذا السلام. |
| Nihai huzuru veya üstünlüğü bulmuş oldukları için değil, ama onlar hayatlarının neye dönüşmüş olduğu yüzünden itildiler -- bir kelimeyle, koparılmış veya kötü olarak. | TED | ليس لأنهم وجدوا السلام أو السمو لكن لأنهم مهزومين مما أصبحت عليه حياتهم في كلمة ,معزولة أو بشعة |
| İçindeki huzuru bul, onu değerli say, gittiğin her yere senle birlikte taşı. | TED | اعثر على السلام بداخلك، واجعله مقدسًا. وليكن معك حيثُما كنت. |
| huzuru bozmaktan dolayı suçlanıyorsun bir kadını zorla kaçırmak ve Kral'ın muhafızlarına direnmek. | Open Subtitles | أنت متهم بـ تعكير صفو السلام إختطاف إمرأة |
| Krallığın huzuru için bu gerekli. İmza, Nicolas. | Open Subtitles | من أجل أن يسود السلام فى المملكة توقيع نيكولاس |
| Bombay ve Delhi'dekiler huzuru sağlayamaz. | Open Subtitles | المقاطعات في بومباي و دلهي لا يمكنها احلال السلام |
| Her ikisi de uzun süredir aradıkları huzuru buldular. | Open Subtitles | .. كلاهما وجد السلام الذي بحثا عنه طوال حياتهما |
| Tanrı huzuru asla reddetmez. Bunu sen reddediyorsun. | Open Subtitles | الله لا يرفض السلام أبدا .أنت الذي كنت ترفضه |
| Yatakta dönüp duruyordum, unutmak ve huzuru bulmak istiyordum. | Open Subtitles | تقلبت كثيراً وأنا أنتظر العفو لأبلغ السلام |
| Sana yaşarken veremediğim huzuru ölümünde veriyorum. | Open Subtitles | هذا هو السلام فى الموت الذى لم يمكننى أن أمنحك اياه فى الحياه |
| Üç gündür ölüyüm, ve sonunda huzuru buldum. | Open Subtitles | لقد كنت ميتا لثلاثة أيام والآن لقد وجدت أخيرا الراحة. |
| Sadece oraya uzandı ve gözlerine baktığımda, iç huzuru ve kabullenme halini gördüm. | TED | هو ببساطة رجع للخلف و بينما انظر في عينيه رأيت سلام داخلي و قبول |
| İçindeki huzuru, bunun nasıl gerçek olduğunu ve nasıl haykıracağını mı? | Open Subtitles | عن الهدوء الذي بداخلك و كيف أنه حقيقي و كيف ستعبر عنه؟ |
| huzuru nasıl olmam gerektiğinde değil, benliğimde buldum. | TED | أصبحت أكثر راحة ببساطة كوني من أنا، بدلا من من المفترض أو من المتوقع أن أكون. |
| Eğer iç huzuru bulmuş olmasaydım, sizin yanınızda hep psikopata bağladım. | Open Subtitles | ،أجل، ألمّ أجد السكينة الداخلية فقد أفقد أعصابي عليكم طوال وقت |
| Hayatımın son 21 yılını hayatımı tekrar düzene koymaya harcadım. Aynı zamanda dünyada huzuru bulmaya çalıştım. | TED | ولقد قضيت الـ12 سنة الأخيرة في محاولة تنظيم حياتي وكذلك في المحاولة لإيجاد قليلا من الوئام في هذا العالم. |
| huzuru bozmaktan onu tutuklamak istiyorum. Pantolonumdaki huzuru. | Open Subtitles | لقد تم اعتقالها من قبل بسبب أعمال الشغب داخل سروالي |
| Herkes huzuru hak eder, Eric. | Open Subtitles | {\pos (190,240)}(الجميع يستحق السّلم يا (إريك |
| huzuru bulduğumuz düşüncesiyle, gerçekten neleri başarıyoruz? | TED | حيث نكتسب ذلك الصفاء الذهني، مالذي نجنيه حقا؟ |
| Bedeninin rahatlamasını sağla. huzuru hisset... | Open Subtitles | دعه يساعد جسدك على الاسترخاء اشعر بالسلام |
| Gerçek anlayış ve iç huzuru için en makul yaklaşım. | Open Subtitles | الطريقة المثاليّة السلسة للفهم الصحيح و لسلام العقل. |
| Bir Taşa dokunabiliyorum topragı kokluyorum ama! Siz ikiniz,benim huzuru tehdit eden sularda gezmeye bayılıyorsunuz. | Open Subtitles | واشم رائحة الخطر , انتم لديكم شئ بعيد اكبر من راحتي |
| Asla evine dönemeyeceksin. Wynonna! huzuru bul. | Open Subtitles | لايمكنك فعلا العودة الى المنزل ثانية وينونا احصلي على سلامك افعليها |
| Sadece huzuru hissediyorsunuz. | Open Subtitles | اشعروا بالسلامِ فقط. |