İç çamaşırları hatırlar mısın? | Open Subtitles | الملابس الداخلية هل تذكّر، الملابس الداخلية؟ |
Ama mutlaka almak istediğim iç çamaşırları gördüm. | Open Subtitles | رأيت بعض الملابس الداخلية واضطررت لديهم. |
İç çamaşırları çıkarılıp kaba eti açığa çıkarılmıştı. | Open Subtitles | الملابس الداخلية كانت نازلة للاسفل موضحة جروح عميقة على الارداف |
Acaba şeker hastaları için yenebilir iç çamaşırları var mıdır? | Open Subtitles | أتسائل لو كانوا يملكون ملابس داخلية يمكن لمرضى السّكري أكلها. |
Kiralık bir smokin, kiralık ayakkabılar, kiralık iç çamaşırları. | Open Subtitles | حذاء مؤجر, بزَّة مؤجرة, ملابس داخلية مؤجرة |
Her kadın seksi iç çamaşırları giymez. | Open Subtitles | ليست كل النساء مثيرات في الملابس الداخلية |
Üçünüz, birlikte açık saçık iç çamaşırları deneyeceksiniz. | Open Subtitles | أنتنّ الثلاث، تجرّبن الملابس الداخلية المثيرة معاً. |
Kauçuk iç çamaşırları giymeyi de sen reddettin! | Open Subtitles | أنت الذي رفضت لبس الملابس الداخلية المطاطية |
Teyzemin iç çamaşırları yüzünden. | Open Subtitles | الملابس الداخلية كانتا تخص عمتي، عرفت ذلك |
Bunu mahvettin Jack. Ve şimdi de asla giydiğim çılgın iç çamaşırları göremeyeceksin. | Open Subtitles | والآن لن ترى الملابس الداخلية المجنونة التي أرتديها |
Yani sizin çarşaflarınız kocaman iç çamaşırları aslında. | Open Subtitles | اذا غطاء السرير يصبح زوج من الملابس الداخلية العملاقة ؟ |
Zaten bu tipler varken de iç çamaşırları almak zordu. | Open Subtitles | سيءٌ بما يكفي نقل الملابس الداخلية بكل هذه الفظاظة |
- Olamaz! Bu adama saten iç çamaşırları, bir elbise, kazak ve etek veya hatta giyebileceği bir yatak kıyafeti verin... | Open Subtitles | أعط هذا الرجل ملابس داخلية حريرية وفستان، بلوزة، وتنورة |
Hep gülümseme, beyaz bir elbise, süslü iç çamaşırları. | Open Subtitles | ابتسامة دائمة, بدلة بيضاء, ملابس داخلية مغرية |
Ateşe dayanıklı iç çamaşırları ve bolca sarısabır gerektirmesi. | Open Subtitles | ملابس داخلية غير قابلة للإشتعال , و الكثير من الدهون |
Size minnettarım bayan Wolland, yün iç çamaşırları örmeniz çok başarılı | Open Subtitles | مساهمتي في المجهود الحربي تفوق مساهمتكِ فيه يا سيدة دويل أصنع ملابس داخلية صوفية للجنود |
Eski tişörtler, acayip iç çamaşırları vardı. | Open Subtitles | إنها عدة قمصان قديمة على ملابس داخلية ساذجة |
Generalin her zaman ne söylediğini hatırla. Bazı günlerde bazı iç çamaşırları giymelisin. | Open Subtitles | يجب تذكر قول اللواء دائماً، أيام معينة تحتاج ملابس داخلية معينة. |
Sende kadın iç çamaşırları var. | Open Subtitles | أنت لديك ستيان وكيلوت |
İç çamaşırları en iyi kumaştan. | Open Subtitles | ملابسه الداخلية مصنوعة من أجود الأقمشة |
Evet, iç çamaşırları ağustos ayında Sahra çölü kadar ıslaktı ancak. | Open Subtitles | أجل, لقد كانت ملابسها الداخلية مبللة كرطوبة الصحراء الكبرى في شهر أغسطس |
Her Cadılar Bayramı'nda ağaçlara iç çamaşırları asılıyor. | Open Subtitles | في كُلّ عيد القدّيسين الأشجار مُمْلُوئة بالملابس الداخلية |
O halde karın, kamyonunda bu iç çamaşırları bulduğuna pek sevinmez. | Open Subtitles | إذن زوجتك لن تكون سعيدة لإيجاد هذه الملابس الداخليّة النسائيّة في شاحنتك. |