"içgüdüsel" - Translation from Turkish to Arabic

    • غريزية
        
    • غريزي
        
    • بالغريزة
        
    • غريزة
        
    • بالفطرة
        
    • غريزتي
        
    • الغريزي
        
    • غريزياً
        
    • غرائزي
        
    • غرائزياً
        
    • غريزى
        
    • غريزيا
        
    • الفطره
        
    • الحدس
        
    • نحن نمثّل بغريزتنا
        
    Ve işte kısaca duyguları birbirimize aktardığımız son derece içgüdüsel bir yol var. TED ولذا فهناك طريقة غريزية للغاية التي عبرها يتم نقل المشاعر من شخص لآخر.
    Bence hepsi içgüdüsel. Ben hissetmeye çalışıyorum üstünde fazla düşünmem. Open Subtitles بالنسبة لي إنها كلها غريزية أنا فقط أحاول أن أحسها
    Kurban hemen ölmeyince içgüdüsel olarak cenin pozisyonu alır. Open Subtitles عندما لا يكون الموت فوريا الضيحة بشكل غريزي سيلتوي بشكل وضعية الجنين
    Bu sebeple ilgilendiğin birinden gözlerini kaçırırsın çünkü içgüdüsel olarak seni açığa vurduğunu bilirsin. Open Subtitles لهذا فأنت تميلين للنظر بعيدا من الشخص المنجذبة اليه لأنك تعرفين بشكل غريزي
    Branch'i vurduktan sonra fişeği çıkardın, sadece... sadece içgüdüsel olarak. Open Subtitles بعد أن أطلقت على برانش أخرجت غلاف الرصاصه فقط.. بالغريزة
    Özel hayatımı müşterilerimden gizlemeye o kadar alıştım ki... artık o detayları söylememek içgüdüsel bir durum haline geldi. Open Subtitles لذا أُستَعملُ لإبْقاء حياتِي الشخصيةِ مِنْ زبائنِي. هي فقط غريزة أَنْ لا تَكْشفَ تلك التفاصيلِ أكثر.
    Ve bunun bir sebebi var, o da biz insanların, kişisel gizliliğin önemini sözde reddedenlerimiz de dâhil, bunun esaslı önemini içgüdüsel olarak anladığı. TED وهناك سبب لذلك، وهو أننا كبشر، حتى هؤلاء منا الذين يتفوهون بكلمات تنكر أهمية خصوصيتنا، نفهم بالفطرة أهميتها العميقة.
    İçgüdüsel olarak, kaydettiklerini kontrol etmek istedim. Open Subtitles غريزتي كانت لتتفحصها وترى إذا ما كانت قد سجلت شيء ما.
    Bunlar benim inançlarımı ve zümremi basitleştirmeye çabalayan işletmeler ve idareciler için içgüdüsel karşılıklar. Ve onların çarkını yenmenin tek yolu, oyunu farklı kurallara göre oynamak. TED تلك المشاريع ما هي إلا استجابة غريزية ضد الشركات والمحتكرين لتلك المشاريع لتبسيط معتقداتي ومجتمعي، وأن الطريقة الوحيدة للتغلب على سيطرتها هو أن تلعب بقواعد مختلفة.
    İçgüdüsel olarak, yine bir ortak amaç uğruna birleşip her yönden akın akın Hayvan Çiftliği'ne gelmeye başladılar Open Subtitles مصحوبين بالفزع والسخط توجهوا الى مزرعة الحيوانات من كل حدب وصوب توحدوا مرة اخرى وبصورة غريزية في قضية مشتركة
    Hayvanlar içgüdüsel olarak ateşten korkar. Ateşin yanına bile yaklaşmazlar. Open Subtitles ترتعب الحيوانات من النار بطريقة غريزية ولما تقتربت من لهيب مكشوف
    İnsanın nerdeyse içgüdüsel olarak yeni çıkan teknolojileri bulma konusunda bir dürtüsü vardır. Open Subtitles البشريّة تُقاد بشكلٍ غريزي تقريبًا لإدراك أيّ تكنولوجيا مُتقدّمة مُمكنة.
    Yaptığının farkında bile değilsin. İçgüdüsel bir şey. Open Subtitles أنتِ لا تعرفين حتي أنكِ تقومين بهذا فهذا أمر غريزي
    Köpekler hiç düşünmeden, içgüdüsel olarak bir amaca sahip olmalıdırlar. Open Subtitles يجب على الكلاب أن يعيشوا بهدف غريزي ولا حتى أن يفكروا به فقط مولودون هكذا
    Ben, içgüdüsel bir kapitalist, inançlı bir sosyaliste dönüştüm. Open Subtitles انا, الرأسمالى بالغريزة, اصبحت اشتراكيا بالأتهام
    İçgüdüsel olarak kendimi parktaki o banka giderken buldum. Open Subtitles بالغريزة ، تتبعت نفسى و هى تقترب من مقعد المتنزه
    Tutku, zevk ve öfkeden oluşan, tamamıyla içgüdüsel bir yaratık. Open Subtitles و هي مخلوق ذو غريزة عالية و رغبة مملؤة بالمرح و الغضب
    İçgüdüsel olarak nereye basacağımı, nereyi sıkacağımı nereyi okşayacağımı ve nereyi yalayacağımı bilirim. Open Subtitles أنا أعرف بالفطرة أين أضغط، وأين أعصر, وأين أمسّد، وأين ألعق.
    İçgüdüsel olarak ne olduğunu görmek için ışığı açmıştım. Open Subtitles كما تعلم، غريزتي الفطرية كانت لتستدير بالكشاف. لأرى ما يحدث.
    Olan tek şey, steril bir hayatın getirisi olan içgüdüsel bir sevgiydi. Open Subtitles إن كان ثمة هناك شئ.. فهو ذلك الحب الغريزي للحياة..
    Biz içgüdüsel olarak etrafımızdaki boşluğun... sabit ve bölünmez olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles نميل غريزياً للتفكير بأنَّ الفضاء من حولنا .مُتواصل و غير مُجزَّأ
    Bütün köpekler içgüdüsel olarak yüzebilir. Open Subtitles جميع ذات الأنياب يمكنها السباحة بشكل غرائزي.
    İçgüdüsel olmanı istiyorum. Kendi yoluna git. Open Subtitles أريدك أن تصبح غرائزياً أن تتصرف على سجيتك
    Yani burada vuruldu, içgüdüsel olarak yarasına uzandı ve düşüşünü hafifletmek için piyanoya tutundu. Open Subtitles اذا فقد تم اطلاق النار عليه هنا مد يده لجرحه بشكل غريزى ثم حاول الامساك بالبيانو ليمنع سقوطه
    İzlendiğinde, kimsenin seni bulamayacağı bir yeri, içgüdüsel olarak bulursun. Open Subtitles فإنك غريزيا تجد مكانا حيث لا احد يستطيع ايجادك
    Demek istediğim, Bu içgüdüsel. Open Subtitles ما اريد ان اقوله ان هذه الاشياء الفطره
    Belki de içgüdüsel bir şeydir. Open Subtitles نعم ، ولكن لماذا؟ نوع من الحدس البدائي ، ربما
    İçgüdüsel olarak kendimizi incinmekten koruruz ve sevdiğimiz insanlar için doğru seçimler yapmaya çalışırız. Open Subtitles . . نحن نمثّل بغريزتنا لكي نحمي احبّائنا من ان يجرحوا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more