"içimde bir his var" - Translation from Turkish to Arabic

    • لدي شعور
        
    • لديّ شعور
        
    • لدي حدس
        
    • لدي إحساس
        
    • الإحساس الذى يراودنى
        
    • هناك شعور في داخلي
        
    • لدي احساس
        
    • لدي ذلك الشعور
        
    • لدي هذا الشعور
        
    # İçimde bir his var beni aldatıyorsun İçimde bir his var ki--# Open Subtitles لدي شغور انك تصخبين لدي شعور انك تهتاجين
    Birkaç yıl içinde ekonomi toparlanınca insanların her zaman yaptığını yapacağına dair içimde bir his var. Open Subtitles لدي شعور أنه بعد بضعة سنوات الناس سيفعلون ما يفعلونه دوما حينما ينهار الاقتصاد
    Daha kötüsünü yapacaklarına dair içimde bir his var. Open Subtitles لدي شعور أنهم سيفعلون ما هو أسوء بكثير من هذا
    Birkaç yıI içinde ekonomi toparlanınca insanların her zaman yaptığını yapacağına dair içimde bir his var. Open Subtitles لديّ شعور في خلال بضعة أعوام، الناس سوف تفعل ما تفعله دوماً عندما الأقتصاد ينهار.
    Gelmezsen, fotoğraflar her yere gidecek ...ve o olursa sonunun bir yerde bir çukur olacağına dair içimde bir his var. Open Subtitles إذا لم تفعل فهذه الصور سوف تنتشر في كُلِ مكان و أنا لديّ شعور إن حدثَ هذا سوف يكون عليك الإختباء في مكان ما تحت الأرض
    Hadi dene, içimde bir his var. Open Subtitles حسناً، أعطه محاولة. لدي حدس.
    Bu insanların yürümeye ihtiyaçları olmadığına dair içimde bir his var. Open Subtitles لدي إحساس بأن المشي كان خياراً لهؤلاء الناس
    Baltar'ın duruşması tetiklemiş olabilir ama bir süredir içimde bir his var. Open Subtitles ربما كانت محاكمة (بالتر) هي الصميم , ولكن.. هذا الإحساس الذى يراودنى منذ فترة طويلة
    Çünkü bu çubuğu abinin aklını başına getirmek için kullanacağıma dair içimde bir his var. Open Subtitles لأن لدي شعور أني سأستعمل العصا لتربية أخيك الصغيرة
    Biliyorsun, Catherine, bir süre daha buralarda olacağına dair içimde bir his var. Open Subtitles أتعلمين, كاثرين. لدي شعور أنك ستبقين في الجوار لفترة من الوقت,
    Sonuncusu yeni çıktı ama listenin başına fırlayacağına dair içimde bir his var. Open Subtitles وقضاء الحاجة في دلو الاخيرة جديدة كلياً لكن لدي شعور انها ستصعد الى رأس القائمة
    İyiye gitmeden işlerin kötüleşeceğine dair içimde bir his var. Open Subtitles لدي شعور بأن الأمور ستزيد سوءً قبل أن تتحسن
    Beni benden daha iyi tanıdığına dair içimde bir his var. Open Subtitles لدي شعور بأنه يعرفني أفضل من معرفتي لنفسي
    Beni yoldan çıkaracağına dair içimde ....... bir his var sanki... Open Subtitles نا لي على الطريق ثلاثة الغزلان في لي... .... لدي شعور انها مثل...
    Ama şirketin saklayacak birşeyleri olduğuna dair içimde bir his var. Open Subtitles و لكن لدي شعور ان الشركة لديها ما تخفيه
    Bilmiyorum. Bu kadarını hatırlıyorum. Ama içimde bir his var. Open Subtitles لا أدري، هذا كل ما أتذكره لكن لديّ شعور.
    Bırak yazayım Şef. Bununla ilgili içimde bir his var. Open Subtitles دعني أكتب المقال يا سيدي رئيس التحرير، لديّ شعور بأنه سيكون ناجحاً.
    - Bilmiyorum. Açıklayamam. Sadece içimde bir his var. Open Subtitles -لا أدري، ليس بوسعي تفسير ذلك، لديّ شعور فقط
    Yakın zamanda Ray'in çıkamayacağına dair içimde bir his var. Open Subtitles لدي حدس بأن "راي" لن يلاحقكِ بعد الآن
    Gizemli olayların, bir Luthor karşısında fazla dayanamadığına dair içimde bir his var. Open Subtitles كان لدي إحساس أن غموض السرية لا يصمد طويلا أمام لوثوري
    Baltar'ın duruşması tetiklemiş olabilir ama bir süredir içimde bir his var. Open Subtitles قد تكون محاكمة (بالتر) مسألة حاسمة ولكنه هذا الإحساس الذى يراودنى منذ فترة
    'İçimde bir his var Ve kökleri çok derinde ve çürük. Open Subtitles هناك شعور في داخلي وجذوره عميقة و فاسدة
    Çok şey istediğimi biliyorum ama bu akşam kötü bir şey olacağına dair içimde bir his var ve onu benim gibi koruyabilecek tek kişi sensin. Open Subtitles أعلم أنني أطلب منك الكثير لكن لدي احساس بأن شيئا رهيبا سيحدث لها الليلة و أنت الشخص الوحيد الذي يستطيع حمايتها مثلي
    Ben, şey ben sadece uzun zamandır içimde bir his var. Open Subtitles أنا فقط.. لدي ذلك الشعور منذ مدّة طويلة...
    Biliyorum, daha erken ama içimde bir his var. Open Subtitles وأعرف أن الوقت مبكر لكن لدي هذا الشعور

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more