| Seninle birlikte bir fotoğraf çekilirsem onun için anlamı çok büyük olacaktır. | Open Subtitles | و سيعني لها الكثير إذا التقطت صورة لكِ معي |
| Eğer öyleyse, bunun bizim için anlamı ne? | Open Subtitles | حسنا, و ماذا سيعني ذلك بالنسبة لنا, إن كان ناجياً؟ |
| Arkadaşlığımızın benim için anlamı olduğunu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تعرف أن صداقتنا عنت شيئاً إلي |
| Dinle herkes için anlamı büyük olur eğer kalırsan. | Open Subtitles | اتعرف؟ سوف يعني الكثير لكل شخص اذا كان بأمكانك البقاء |
| Yani, benim için anlamı buydu. Hayat daha güzel olamazdı. | TED | كل هذا يعني لي الكثير. ولا أتطلع إلى شيء أفضل من هذا. |
| Ama bunun benim için anlamı ne biliyor musun? | Open Subtitles | ولكن أنت تعرف ماذا يعني ذلك بالنسبة لي؟ |
| Yine de etkinliğe gelmeni istiyorum. - Benim için anlamı büyük olur. | Open Subtitles | , مازلت أودّ منكَ أن تحضر الحدث فإن ذلك سيعني الكثير بالنسبة لي |
| Babam için anlamı çok büyük olurdu ve onu tanıyorsanız kendi ardından kadeh kaldırmak da dahil hiçbir şeyi şansa bırakmayacağını bilirsiniz. | Open Subtitles | كان سيعني الكثير لوالدي ولو عرفتم طباعه ستعرفون أنه لا يترك شيئاً للصدفه بما في ذلك الخبز المحمص في جنازته |
| Lord Rahl bu hoşgörüyü gösterebilirseniz kızım için anlamı büyük olacaktır. | Open Subtitles | أوه، لورد "رال". لو انك تسمح بهذا اللهو، فهو سيعني الكثير لأبنتي. |
| Sadece bir kereliğine. Böyle bir fantezim var ve benim için anlamı büyük olacak. | Open Subtitles | فقط لمرة واحدة و ذلك سيعني الكثير لي |
| Benim için anlamı büyük. | Open Subtitles | فكّر بالأمر هذا سيعني لي الكثير حقاً |
| Arkadaşlığımızın benim için anlamı olduğunu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تعرف أن صداقتنا عنت شيئاً إلي |
| Bu gece, oyunuma gelmenin benim için anlamı çok büyük. | Open Subtitles | سوف يعني لي الكثير إذا قدمت الليلة إلى مسرحيتي |
| Evet, ama burada kalmanızın bizim için anlamı büyük. | Open Subtitles | أجل، لكن سوف يعني الكثير لنا لو كلاكما يقيتم هنا. |
| Olmak istemezsen sorun değil ama olursan bunun benim için anlamı çok büyük olur. | Open Subtitles | أذا كنتِ لا تريدين ذلك, لابأس لكن... سوف يعني لي الكثير أذا وافقتي |
| Dinle, beni seçtiğin için çok mutluyum. Benim için anlamı büyük. | Open Subtitles | أجل, أنظري, كل ما أردت قوله, أني ممتن فعلا لأنك إخترتيني, هذا يعني لي الكثير |
| Burada olmanın benim için anlamı büyüktü. Minnettar oldum. | Open Subtitles | مجيئِك هنا يعني لي الكثير, أُقدّر لكِ ذلك |
| Bunun takım için anlamı nedir? | Open Subtitles | ماذا يعني ذلك بالنسبة للفريق؟ |