Bunun yerine benim için bir şey yapacaksın. | Open Subtitles | عوضاً عن هذا يمكنك أن تفعل شيئاً لأجلي سوف تغادر المدينة |
Niye yakında var olmayacak bir gelecek için çalışayım? Hem de hiç kimse bu geleceği kurtarmak için bir şey yapmıyorken. | TED | وإلّا فما فائدة أن أتعلّم لمستقبلٍ ربّما اختفى قريباً عندما لا يقوم أحد بفعل أي شيء من أجل إنقاذ هذا المستقبل؟ |
Hiçbir şey. Eğer siz ünlüler, benim için bir şey yaparsanız. | Open Subtitles | لا شيء، بشرط أن تفعلوا أنتم أيها المشاهير شيئاً من أجلي |
O yüzden bu anahtar benim için bir şey ifade etmiyor | Open Subtitles | هذا المفتاح لا يعني شيئا بالنسبة لي، ولا حتى جريمة مميتة |
Ya ikinizi de kredi kartı dolandırıcılığından tutuklatırım ya da benim için bir şey yaparsınız. | Open Subtitles | إما أن أقوم بأعتقالكم لأحتيال البطاقات الإئتمانية أو تفعلان شيء لأجلي |
Lütfen, yalvarırım, benim için bir şey yap. Şu hayvanlardan birkaçını yedir ona. | Open Subtitles | رجاء، أتوسل إليكِ إجعليه يأكل شيئا من حيواناته الأليفة |
Size kodları verebilirim; fakat ondan önce benim için bir şey yapmalısınız. | Open Subtitles | أستطيع أن أعطيكم إياها، لكن عليكم أن تقوموا بشيء لأجلي |
Müşterin, yeni genel merkezinin holü için bir şey mi arıyor? | Open Subtitles | عملاءك يبحثون عن شئ من أجل مساندة قيادتهم الجديده ؟ |
Dinle, sevgilim şu an bayanlar tuvaletinde ve benim için bir şey yapman lazım. | Open Subtitles | ،أجل، ممتاز اسمع رفيقتي في حمام النساء وأريدك أن تفعل شيئاً لأجلي |
Benim için bir şey yapman gerekiyor. Çok önemli. | Open Subtitles | أريدكِ أن تفعلي شيئاً لأجلي إنه مهم جداً |
-Sana çok yakışıyor. -Benim için bir şey var mı? | Open Subtitles | ــ تبدو جميلة عليكي ــ هل معكي شيء من أجلي؟ |
İkinizi rahat bırakacağım. Ama benim için bir şey yap. | Open Subtitles | سأترككم وشأنكم يا رفاق لكن الآن، إفعل شيء من أجلي |
Beni çok dikkatli dinlemeni istiyorum, benim için bir şey yapman gerek. | Open Subtitles | أريدك أن تستمع لي بعناية أحتاج منك أن تفعل شيئاً من أجلي |
Sessiz olmamı istiyorsanız benim için bir şey yapmanız gerekecek. | Open Subtitles | كلاكما يريدني أن ألزم الصمت كلاكما سيفعل شيئاً من أجلي |
Seni serbest bırakacağım ama öncesinde benim için bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | أنا سوف أعطيك حريتك ولكن أولا يجب تفعل شيئا بالنسبة لي. |
Ayrıca, benim için bir şey yapmak istediğini söylemiştin, değil mi? | Open Subtitles | والى جانب ذلك ، وقال كنت أردت أن تفعل شيئا بالنسبة لي ، أليس كذلك؟ |
Benim için bir şey yapmak istiyorsan burada kal, gitmeni istemiyorum. | Open Subtitles | إن كنت ترغب بفعل شيء لأجلي فابقى هنا, لا أريدك أن تذهب. |
River, annene ve teyzelerine benim için bir şey söylemeni istiyorum. Olur mu? | Open Subtitles | ريفر أريدك أن تخبر أمي والخالات شيئا من أجل ، حسنا ؟ |
Benim için bir şey yapmanı istiyorum ama tamam mı? | Open Subtitles | عليكِ أن تقومي بشيء لأجلي أولاً، اتفقنا؟ |
Müşterin, yeni genel merkezinin holü için bir şey mi arıyor? | Open Subtitles | عملاءك يبحثون عن شئ من أجل مساندة قيادتهم الجديده ؟ |
Eğer kalkmak istiyorsan benim için bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | إذا كنت تريد أن ذلك عليك أن تقوم بشيء من أجلى |
Bu benim için bir şey ifade etmez. | Open Subtitles | وهذا لا يعني أي شيء بالنسبة لي. |
22 yıldır bu plantasyondayım ve ilk kez bir erkek benim için bir şey yaptı. | Open Subtitles | لأول مرة منذ 22 عاما ... مذ أن أتيت للمزرعة يصنع رجل شيئا لأجلي ... |
Todd, bu küçük çocuklar için bir şey yapmayı düşünüyor musun? | Open Subtitles | تود هل ستفعل شيئاً ..حيال هؤلاء الأطفال الصغار هنا؟ |
Ben uyku problemi yaşarken, benim için bir şey yapardın anne. | Open Subtitles | عندما كانت لدي مشاكل بالنوم كانت أمي تفعل شيئاً لي |
Bu büyük, uçsuz bucaksız, sessiz ve belki de en çok ihmal edilen uluslararası kriz için bir şey yapabilir miydik? | TED | هل يسعنا فعل شيء حيال هذه الأزمة العالمية الكبيرة الواسعة الصامتة وربما الأكثر إهمالًا؟ |
Sonra ben hiç söylemiyorum Senin için bir şey yapmadı . | Open Subtitles | إذن لا تقول أنني لم أفعل شيئا لك |