"için bir sebebim" - Translation from Turkish to Arabic

    • لدي سبب
        
    • لديّ دافع
        
    • لديّ سبب
        
    • لدى سبب
        
    Buraya kadar geldiğime göre, artık düşmanın olmak için bir sebebim yok. Open Subtitles ، الآن بعد جئت لهذا الحد ليس لدي سبب لأن أكون عدوك
    Evet, biliyorum, vaskülit olması için bir sebebim yok. Open Subtitles نعم، أعلم ليس لدي سبب لأفكر في التهاب الأوعية
    Eğer kopya çektiğine inanmak için bir sebebim varsa, yapabilirim. Open Subtitles إن كان لدي سبب لأعتبر أنك تغش فيمكنني ذلك
    Bu dogru olsa bile, ki hiç alâkasi yok cinayet için bir sebebim yok. Open Subtitles حسناً، حتى لو كان هذا صحيحاً، وهو ليس كذلك، فليس لديّ دافع للقتل
    Bu doğru olsa bile, ki hiç alâkası yok cinayet için bir sebebim yok. Open Subtitles حسناً، حتى لو كان هذا صحيحاً، وهو ليس كذلك، فليس لديّ دافع للقتل
    Belki önceden sana yardım etmek için bir sebebim vardı ama sabah senin de söylediğin gibi, artık bitti. Open Subtitles ربما يجب أن يكون لديّ سبب لأكون في جانبك, لكن كما قلت هذا الصباح, لقد أنتهينا
    Burada kalmak için bir sebebim kalmadı artık. Bunun çaresine baktın. Open Subtitles ليس لديّ سبب يدعوني إلى البقاء، أنت حرصت على ذلك
    - Ayrılmak için bir sebebim yoktu. - Ayrılmak için bir sürü nedenin vardı. Open Subtitles ــ لم يكن لدى سبب للرحيل ــ بل كان لديكِ العديد
    Çabucak büyümek için bir sebebim daha olur. Open Subtitles ليكون لدى سبب آخر لأكبر بسرعة
    - İnanmak için bir sebebim var, Talât Paşa, ordunuzun bir Amerikan vatandaşını idam etmek üzere olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles لدي سبب للاعتقاد، طلعت باشا، أن الجيش الخاص بك على وشك تنفيذ مواطن أمريكي.
    Yerel haberlerde spikerlik yapamıyorsam yaşamak için bir sebebim yok demektir. Open Subtitles إذا لم أستطع تقديم الأخبار المحلية ليس لدي سبب لأعيش
    Ve eğer devam etmezsem, ...yaşamak için bir sebebim kalmayacak. Open Subtitles وإذا لم أستمر بالمحاولة، ليس لدي سبب أن أكون على قيد الحياة.
    İyimserlik için bir sebebim daha var: İklim değişikliği. TED لدي سبب إضافي للتفاؤل: التغير المناخي.
    Kendimi güzelleştirmek için bir sebebim hiç olmamıştı... şeyden beri... ne zamandan beri olduğunu hatırlayamıyorum. Open Subtitles ليس لدي سبب لتجميل نفسي منذ لا أدري متى
    Yalan söylemek için bir sebebim yok Elena. Open Subtitles -ليس لديّ دافع للكذب ، يا (إيلينا ).
    Eşiniz sizi geride bırakmış. Kaçmak için bir sebebim yoktu. Open Subtitles زوجك تخلى عنك - لم يكن لديّ سبب للفرار -
    Değişmem için bir sebebim mi var? Open Subtitles أويجبُ أن يكونَ لديّ سبب لأتغيّر؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more