Artık onlar için en iyi olanı düşünmem lazım, Gin. | Open Subtitles | يجب أنْ أفكّر فيما هو أفضل بالنسبة لهما يا جين. |
Senin için en iyi olanı istiyor. O bize bir ev almak istiyor. | Open Subtitles | إنها تريد الأفضل لك إنها تريد أن تُعمّر لنا البيت |
Hazırlanmak için en iyi yol mahkeme salonunda yalnız oturmak dedin, öyle mi? | Open Subtitles | تعتقدين أن أفضل طريقة للإستعداد هو الجلوس هنا في قاعة المحكمة لوحدك ؟ |
Herkes bilir ki mide hastalıkları okuldan kaçmak için en iyi yoldur. | Open Subtitles | الجميع يعلم ان .. آلام المعدة هي أفضل وسيلة للخروج من المدرسة |
Kötü el yazısı, bir doktorun gizemini koruması için en iyi yoldur. | Open Subtitles | الخط السيء هو افضل طريق للطبيب من اجل الحفاظ على غموض تقاريره |
Ben, senin için en iyi olanı düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أفكر فقط في ما هو في صالحك |
Dürüstçe, şu an yaptığın şeyin, bu ülke için en iyi şey olduğunu düşündüğüne inanıyorum ama seçim sana kalmış değil. | Open Subtitles | بصراحة أنا أعتقد أنك تفكر أن ما تفعله الان هو في مصلحة هذا البلد |
Diyor ki; bizim için en iyi anlaşma içimizden 7 kişinin suçu kabul etmesi | Open Subtitles | قال بأنه يمكنه الحصول على أفضل حل لموضوعنا وهو إعتراف سبعة أشخاص منا بالجريمة |
Ama şunu söyleyebilirim ki, çocuk için en iyi olan buydu. | Open Subtitles | لكنّي يمكن أن أقول بأنّه كان وحيد لمصلحة الطفل. |
Ben yetişkin bir kızım. Birinin bana, benim için en iyi olanı söylemesine gerek yok. | Open Subtitles | أنا فتاة كبيرة، أنا لست بحاجة إلى شخص يقول لي ما هو أفضل بالنسبة لي. |
Kendin için en iyi olanı yapmalısın. | Open Subtitles | حسنا، يجب أن نفعل ما هو أفضل بالنسبة لك. |
Eminim senin için en iyi oIan_BAR_ buImaya çaI_BAR_º_BAR_yordu. | Open Subtitles | أنا متأكدة من أنها كانت تفكر في الشيء الأفضل لك |
Bir casus olarak eğitiminizi başlatacak için en iyi şey bir bardak şampanyadır. | Open Subtitles | أعتقد أن أفضل شيء لكي تبدئي به تمرينك كعميلة لنا هو كأس من الشامبانيا |
Bunun Jinora'yı bulmak için en iyi yöntem olduğundan emin misin? | Open Subtitles | هل انت متأكد بأن هذه هي أفضل طريقة لأيجاد جينورا ؟ |
Hayatım ben senin için en iyi olanı düşünüyorum. | Open Subtitles | حبيبتى كنت افكر فى ما هو افضل لك ربما يجب ان تفعلى نفس الشئ |
Kendiniz için en iyi olanı yapmalısınız. | Open Subtitles | يجب أن تفعل ماهو في صالحك أنت الآن |
Aile için en iyi yol bazen ayrılmaktır ve bundan dolayı fazla arkadaş edinemezsin. | Open Subtitles | لن تنشأ الكثير من الصداقات عندما يكون أحيانا في مصلحة العائلة هو تفريقها. |
Ve bana yardım etmeleri için en iyi arkadaşlarıma yalan söylemek zorundayım. | Open Subtitles | ويجب أن أكذب على أفضل صديقين لى ليعملا معى |
Böylece, Charming için en iyi olanın ne olduğuna karar verebileceksin. | Open Subtitles | لكي تتخذ خيارك الخاص لما هو الأفضل لمصلحة " تشارمين " |
Ama senin için en iyi olanı yapmak zorundayız. | Open Subtitles | و لكن يتعين علينا القيام بما هو الأفضل بالنسبة لكى |
Yine de babasıyla bağ kurması için en iyi yol bu. | Open Subtitles | تظل الطريقة الأفضل له للتواصل مع والده , هل تعلم ؟ |
Yarıştan çekiliyorum çünkü bu iş için en iyi adam değilim artık. | Open Subtitles | أنا أنسحب من هذه الانتخابات لأنني لست الرجل الأفضل لهذا العمل |
Benim için en iyi olduğunu düşündüğü şeyi yapıyor. | Open Subtitles | انه يفعل الامور التي يظن انها الافضل لي |
Bana onun için en iyi plan en asagi 12 adimdan olusur gibi geliyor. | Open Subtitles | يبدو لي أن أنسب مخطط له هو برنامج مدمني الخمور. |