"için tek" - Translation from Turkish to Arabic

    • الوحيد في
        
    • الوحيدة في
        
    • الوحيدة لكي
        
    • الوحيدة بالنسبة
        
    • الوحيدة لنجاح
        
    • واحدة في
        
    • الوحيد لي
        
    • الوحيد من
        
    • الوحيدة كي
        
    • الوحيدة للحصول
        
    • الوحيدة للوصول
        
    • الوحيدة لي
        
    • السبيل الوحيد
        
    • واحد لصالحهم
        
    • واحده فقط
        
    Neler olabileceğini gördün, tehlike oralarda bir yerde, o alet kendimizi savunmamız için tek umudumuzdu. Open Subtitles أنت رأيت ما حدث التهديدات التي بالخارج الصندوق , هو كان أملنا الوحيد في الدفاع عن أنفسنا
    Umarım sorgulama için tek seçeneğimiz bu değildir. Open Subtitles لذا أرجو حقاً ألا تكون مصدرك الوحيد في تحقيقك
    Karşılamak için tek uygun yer sınırın hemen güneyi. Open Subtitles نقطة الضعف الوحيدة في خط السير ستكون عند جنوب الحدود
    Ve kasabayı normale döndürmek için tek çare bu. Open Subtitles وهي الطريقة الوحيدة لكي تعود هذه البلدة إلى وضعها طبيعي
    O üç yıl kendimi yetiştirmem için tek şanstı. Open Subtitles تلك السنوات الثلاث كانت الفرصة الوحيدة بالنسبة لي لكي أصبح مؤهلا
    Devrim için tek yol onları yakıp kül etmek. Open Subtitles الفرصة الوحيدة لنجاح للثورة هي القضاء عليهم كليّاً
    - Fakat bu deneme uçuşunu durdurmak için tek şansımız olacak. Open Subtitles ولكننا سوف فقط ديك طلقة واحدة في اعتراض هذا المدى الممارسة.
    Ben, seni küçük kabarcığından çıkıp, yarık içinden benim evrenime girmen için tek umudunum. Open Subtitles أنا أملك الوحيد في الخروح من فقاعتك الصغيرة عبر الصدع و الى كوني
    Bizim için tek farkı ise hayvanların canlı olması. Open Subtitles والفرق الوحيد في هذا . بالنسبة لنا, نحتاجُها ان تكون طازجة
    Onlara ulaşmak için tek umudumuzun başında bekleyen 4 savaş gemisi var. Open Subtitles لديه 4 سفن حربية تعترض أملنا الوحيد في أيجادهم
    Bu adamı bulmak için tek şansımız bizimle tekrar bağlantı kurması. YazıIımına bir virüs yerleştirip bilgisayarını etiketlemek için kullanabilirim ve bu da bizi- Open Subtitles حسناً, فرصتنا الوحيدة في إمساكه هو إن أتصل بنا ثانيه, يمكننا دمج فايروس في برنامج المحادثه الفورية
    Onların gitmek için tek şansı... ..senin geri dönmen ve dövüşmen olur. Open Subtitles وسيدفعون ثمن المشاكل التي خسرتني إياها و فرصتهم الوحيدة في الخروج هي إن عدت وقاتلتني
    Yardım için tek şansım, şefin kabul etmesi. Open Subtitles فرصتي الوحيدة في المساعدة هي موافقة الرئيس
    Buradan çikmak için tek yol bu. Open Subtitles إنها الطريقة الوحيدة لكي نخرج من هنا لا أستطيع يا أخي ، لقد وعدت بيتي
    Onu yakalamak için tek şansımız... tekrar saldırdığında birinin alarma basması. Open Subtitles فرصتنا الوحيدة لكي نتعقب طريقه ان ننتظر حتي يكون هناك اي بادرة علي هجومه التالي
    Bombaların oyunda kalmasına karar verdiğimizde bu, hücrenin derinlerine inmek ve güvenlerini kazanmak için tek yoldu. Open Subtitles , عندما قررنا ان نترك القنابل كانت هذه هي الطريقة الوحيدة لكي اتعمق في هذه الخلية . ولاكسب ثقتهم
    Res'de neler olup bittiğini... ..anlamak için tek yol bu oldu. Open Subtitles لقد كانت الطريقة الوحيدة بالنسبة لي لأكتشف ماذا يحدث على المحمية بعد الان
    Devrim için tek şans, hepsini yakıp kül etmek. Open Subtitles الفرصة الوحيدة لنجاح الثورة هي القضاء عليهم كلّياً
    Hayatta kalmak için tek bir bedenmişçesine dolaşmaktan başka çareleri yok. Open Subtitles ،التحرّك سوية كمجموعة واحدة في سرب يعطي سمكة السردين فرصة أفضل للبقاء
    Benim için tek yol kalıyor: Kendimi öldürmek. Open Subtitles ... المَخرج الوحيد لي أن أتخلص من نفسي
    Kollarında kalmak istiyorum çünkü benim için tek kişi sensin. Open Subtitles أريد البقاء بين ذراعيك لأنك الوحيد من أجلي
    O geri onun erkek almak için tek yol olduğunu bileceksiniz. Open Subtitles ستعلم أن هذه هي الطريقة الوحيدة كي تعيد رجالها
    Tamam, bu, virüsü almak için tek şansımız. Open Subtitles حسناً, هذه فرصتنا الوحيدة للحصول على الفيروس
    Suya ulaşmak için tek şansımızın oraya üstten girmek olduğunu anladım. Open Subtitles أدركت بأن فرصتنا الوحيدة للوصول إلى الماء كانت بالسقوط من الأعلى
    Ama bu kurtulmak için tek şansım, Forman. Open Subtitles لكن ربما تكون هه الفرصة الوحيدة لي لأهرب, فورمان
    Ben bir fahişeyim,Kuzey kötülüğüne yaklaşmak için tek yol bu Open Subtitles أنا عاهرة، وهذا هو السبيل الوحيد للإقتراب من شيطان الشمال
    Onlar için tek önemli şey güvenleri. Open Subtitles لديهم فقط شيء واحد لصالحهم: ثقتهم بأنفسهم
    Kazanmak için tek şansımız açık arazide savaşmak. Open Subtitles لدينا فرصه واحده فقط و هى أن نقاتلهم فى الخارج.. فى مكان مفتوح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more