Senin için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك ما أستطيع أن أخدمك به؟ |
Keşke senin için yapabileceğim bir şey olsaydı. | Open Subtitles | أتمنّى لو كنت أستطيع أن أخدمك بشيء. |
Sizin için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك أي شيء يمكنني القيام به بالنسبة لك؟ |
Neden kendimi affettirmek adına senin için yapabileceğim bir şey düşünmüyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تفكرين بشيء ما يمكنني القيام به لأعوضك عن ذلك؟ |
Senin için yapabileceğim bir şey varsa, bana söylemen yeterli. | Open Subtitles | إذا كان هناك شئ يمكنني فعله لك فقط أخبرني |
Yardım edebilmemin bir yolu varsa senin için ya da onlar için yapabileceğim bir şey varsa, burada olduğumu bilmelisin. | Open Subtitles | لو كان يمكنني المساعدة بأي طريقة لو كان هناك أي شيء يمكنني فعله من أجلك أو من أجلهم، أنا هنا |
Sizin için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك ما أستطيع أن أفعله لك , كولونيل ؟ |
lsınmak için yapabileceğim bir tek şey var o da seni düşünmek. | Open Subtitles | والمكان الوحيد الذي أجد فيه الدفء هو عندما أفكر بك |
Keşke senin için yapabileceğim bir şey olsaydı. | Open Subtitles | أتمنّى لو كنت أستطيع أن أخدمك بشيء. |
Gözlerinin içine bak ve bana onun için yapabileceğim bir şey olmadığını söyle. | Open Subtitles | انظر في عينيه... .. وتقول لي هناك شيء يمكنني القيام به بالنسبة له. |
Sizin için yapabileceğim bir şey var mı Amir Thompson? | Open Subtitles | هل هناك شيء يمكنني القيام به بالنسبة لك، رئيس (طومسون)؟ |
Senin istediğin gibi olması için yapabileceğim bir şey düşünsene. | Open Subtitles | لماذا لا تفكرين بشيء ما يمكنني القيام به لأعوضك عن ذلك؟ |
Ve hatırla, eğer senin için yapabileceğim bir şey varsa tüm yapman gereken bayrağı kaldırmak ve ben senin için orda olacağım, bebek. | Open Subtitles | نعم وتذكري إذا كان هناك ما يمكنني فعله لك فكل ما عليك فعله هو رفع ذاك العلم الصغير وسأفعل كل ما تريدينه عزيزتي هل كان هناك مطر أو برد أو ثلج |
Peki,sizin için yapabileceğim bir şey varsa... | Open Subtitles | -حسناً , إن كان هنالك أي شي يمكنني فعله لك.. ! ؟ |
Keşke senin için yapabileceğim bir şey olsaydı. | Open Subtitles | أتمنى لو أن هنالك شيء يمكنني فعله من أجلك |
Aslında, senin için yapabileceğim bir şey var Barry. | Open Subtitles | في الواقع يا باري, هناك شيء يمكنني فعله من أجلك |
Benim adım Grace. Sizin için yapabileceğim bir şey var mı acaba? | Open Subtitles | أنا كنت أتسائل لو يوجد شئ ما أستطيع أن أفعله لك؟ |
Keşke senin için yapabileceğim bir şey olsaydı, David. | Open Subtitles | تمنيت لو كان هناك ما أستطيع أن أفعله لك (ديفد). |
Isınmak için yapabileceğim bir tek şey var o da seni düşünmek. | Open Subtitles | والمكان الوحيد الذي أجد فيه الدفء هو عندما أفكر بك |