Şu çayırın ortasından geçersek, bir saat içinde orada oluruz. | Open Subtitles | إذا قطعنا هذه المنطقة الموجودة هنا سنصل هناك خلال ساعة |
O kadar uzakta değil. 10 dakika içinde orada oluruz. | Open Subtitles | هذا ليس بعيد، يمكننا أن نكون هناك خلال 10 دقائق |
Teslimat Perşembe günü. 24 saat içinde orada olmalıyız. | Open Subtitles | الامر سيجري يوم الخميس يجب ان نكون هناك خلال 24 ساعة |
Tamam söyle onlara 90 saniye içinde orada olacağız. Tamam. | Open Subtitles | حسناً اخبريهم اننا سنكون هناك في اقل من 90 ثانية |
Hazır işten bahsetmişken. Bir saat içinde orada olmam gerek. | Open Subtitles | بالحديث عن العمل يجب على التواجد هناك في خلال ساعة |
Tamam, bir dakika içinde orada olacağım. Burada özel okula gittiğin yazıyor. | Open Subtitles | نعم، سأذهب إلى هناك بعد دقيقة، مذكور هنا بأنّكَ ارتدتَ مدرسة خاصّة |
Hiçliğin ortasında.F.B.I.bir jet hazırlıyor iki saat içinde orada oluruz Tamam.Tamam. Bekle. | Open Subtitles | مكتب التحقيقات الفدرالية جهز لنا طائرة سنكون هناك خلال ساعتين |
Bir saat içinde orada olurum. | Open Subtitles | ساكون هناك خلال الساعة هل أنت قادم غلى هنا؟ |
Ben-- ben seni kamyonette bekliyorum. Bir dakika içinde orada olacağım. | Open Subtitles | سأقابلك عند الشاحنة سأكون هناك خلال دقيقة |
Parkın diğer tarafında bir telefon var. Dört dakika içinde orada ol. | Open Subtitles | هناك هاتف في الجانب الآخر للمتنزّه كن هناك خلال 4 دقائق |
Orada beni bekleyen bir spor haberleri işi var, ama üç gün içinde orada olmalıyım. | Open Subtitles | لديهم هذا العمل في مجال الرياضة لي لكن يجب أن أكون هناك خلال ثلاث أيام |
On iki saat içinde orada olmazsak, gelmeyeceğiz demektir. | Open Subtitles | إذا لم نحضر هناك خلال إثنى عشر ساعة فلن نأتى |
On iki saat içinde orada olmazsak, gelmeyeceğiz demektir. | Open Subtitles | إذا لم نحضر هناك خلال إثنى عشر ساعة فلن نأتى |
Hey Bayan festival, 10 dakika içinde orada olacağım. | Open Subtitles | يا الآنسة المهرجان , سأكون هناك في عشْرة دقائقِ، استعدى |
30 dakika içinde orada olacak, yoksa para almayacaklar. | Open Subtitles | هي ستكون هناك في 30 دقيقة، أو أنه مجانيّ |
Eğer on dakika içinde orada olamazsam, geç kaldım demektir. | Open Subtitles | إن لم اصل هناك في عشر دقائق.. فسأتأخر ولن يبدو ذلك جيدا |
30 dakika içinde orada olacağım, yoksa ayrılığınız bizden! | Open Subtitles | سأكون هناك في ثلاثين دقيقة، أو سيكون قطع علاقتك مجاناً |
Görünüşe göre yine bizim adamın işi. Onbeş dakika içinde orada olacağım. | Open Subtitles | يبدو أن رجلنا كان هناك مرة أخرى سأكون هناك في الساعة 3 ظهراً |
Öğleden sonra berbattı. On dakika içinde orada olacağım. | Open Subtitles | لقد كان ظهر اليوم عصيباً، سأكون هناك في ظرف عشر دقائق. |
Çabuk. - Neden? Çünkü üç dakika içinde orada olacağız. | Open Subtitles | لأننا سنكون هناك بعد 3 دقائق يجب أن نذهب الآن |
Bir dişçi bul, yarım saat içinde orada buluşalım. | Open Subtitles | اطلب من طبيب الأسنان ملاقاتي إلى هناك بعد نصف ساعة |
Bir dakika içinde orada ol, yoksa seni almaya geliyoruz. | Open Subtitles | فلتكن هناك فى ظرف دقيقة وألا . سنعود لأحضارك |