Dün geceye kadar... iki yıldır ne bulursa, kim ne ısmarlarsa içiyordu. | Open Subtitles | لذلك, فهو يشرب لمدة سنتين هذا كل مايستطيع شراءه أو يشتريه له شخصا ما حتى ليلة البارحه |
Chateay Petrus tattığını düşünürken aslında Forcas Dupre içiyordu. | Open Subtitles | ففي الوقت الذي كان متصورا انه يتذوق اشاتو بيتروس كان في الواقع يشرب فوركس دوبريه |
Geri döndüğünde aynı şeyin devam edeceğini sandım... ama daha az konuşuyordu... ve daha çok içiyordu. | Open Subtitles | ظننت أن الامر سيكون نفسه عند عودته لكنه كان يتكلم قليلا و يشرب كثيرا |
bir grup erkekle içki içiyordu?" gibi yorumlar yaparız. | TED | يا له من شيء غبي القيام به. لماذا كانت تشرب مع تلك المجموعة من الشباب في غرفة الفندق تلك؟ |
Ama çok fazla içiyordu. Günde 60 sigara. Sürekli öksürüyordu. | Open Subtitles | لكنها كانت تدخن باسراف,60 سيجارة فى اليوم وكانت تسعل دائمآ |
- Kahve içiyordu. Ona çarpmak üzereydik. | Open Subtitles | لقد كان يحتسي القهوة، وقد توقّفنا تحته مباشرةً. |
Durmadan içiyordu eski eşkiyalık günlerinden söz ediyordu. | Open Subtitles | يجب أن تلحق به لقد بدأ يشرب كثيراً في الآونة الأخيرة ويتحدث عن ذكرياته القديمة عندما كان قاطع طريق |
Adam ikindi vakti içiyordu. Ne yapacağız? | Open Subtitles | لقد كان يشرب بعد الظهر ما علينا أن نفعل؟ |
Yaralanmıştı ve gereğinden fazla içiyordu. | Open Subtitles | أصبح جريحاً و كان يشرب ما يزيد كثيراً عن حدهِ |
Sence bir çeşit bitki çayı mı içiyordu? | Open Subtitles | هل تظن انه يشرب نوعا من شاي الأعشاب السام؟ |
Dün gece işe gitmeden önce içiyordu. | Open Subtitles | الليلة الماضية، انه كان يشرب قبل توجهه للعمل. |
Ceraretini artırmak için biraz fazla içiyordu. | Open Subtitles | كان يشرب كثيرا, انتي تعلمي, ليعمل على شجاعته. |
Annem ölüyordu babam da çok içiyordu o zamanlar. | Open Subtitles | أمي كانت تحتضر, وأبي كان يشرب بإفراط بذلك الحين. |
Geçen hafta içiyordu demiştin, onu gördüğünde sarhoşmuş. | Open Subtitles | حسنا، أنت تقول أنها كانت تشرب الأسبوع الماضي وأنا كانت ثملة عندما قابلتك. |
Bacak bacak üstüne atmış oturuyor ve martinisini içiyordu. | Open Subtitles | كانت تشرب المار تيني وتجلس ورِجليها متقاطعة |
Bir gece odasına gittim ve o içiyordu. | Open Subtitles | ذهبت الى غرفتها في احدى الليالي وكانت تشرب |
5'inci sınıfta sigara içiyordu. Bir keresinde erkete olmuştum. | Open Subtitles | إنها كانت تدخن وهي في الخامسة، لفترة إتخذتها مثلي الأعلى |
Her zaman böyle mi içiyordu yoksa kazadan sonra mı böyle oldu? | Open Subtitles | هل يحتسي الشراب دائماً هكذا، أو يفعل ذلك منذ الحادثة؟ |
Sahilde içiyordu, tam şuranın yanında, ve dediler ki, kafasını çarpmış, düşmüş, ve boğulmuş. | Open Subtitles | لقد كان ثملاً عند الحاجز البحري القريب من هنا و يقولون أنه ضَرب رأسه و سقط و غرق |
Tammy'nin annesi ananas ve kiraz jöleli jambon yapmıştı ve noel kurabiyeleri vardı, herkes kokteyl içiyordu ve şarkı söylüyordu her şey harikaydı. | Open Subtitles | خبزت أم تامي لحم الخنزير مع الأناناس والكرز وكان هنالك كعك العيد والناس يشربون الأقداح |
Her neyse... yaşlı Stanislav görev başındaydı, bayat ekmeğini yiyip votkasını içiyordu ya da her ne yapıyorsa. | Open Subtitles | على أي حال كان ستانيسلاف مناوبا يأكل كسرة خبز ويشرب الفودكا، أو أي شيء كانوا يفعلوه هناك |
Ya briç oynuyordu ya sinemaya gidiyordu ya da arkadaşlarıyla kahve içiyordu. | Open Subtitles | كانت دائماً تلعب الورق أو في السينما أو تحتسي القهوة مع صديقاتها |
Ben kozmo içene kadar herkes elmalı martini içiyordu. | Open Subtitles | الآخرون كَانَ يَشْربُ مارتيني تفاحِ حتى أنا عَمِلتُ كوناً. |
Ve onu iki kaltakla beraber içiyordu. | Open Subtitles | وكان يدخنها ..مع البنتينالوقحتينالصغيرتين. |
Öyle olmalı. Sigara içiyordu. | Open Subtitles | أعتقد ذلك، فقد كان يُدخّن سيجارته |
Bu masada birisi sigara içiyordu, o yüzden Restil'in annesi yerimiz değiştirmek istedi. | Open Subtitles | شخص ما كان يدخّن على هذه المنضدة لذا أمّ ريستيل أصرّت بأنّنا ننتقل إلى واحدة أبعد |
Bir suçlu gibi içiyordu. İçkiyi ödemez sandım... Bu yüzden gözüm atına kaymıştı. | Open Subtitles | كان فاتورته عالية الثمن وخلتُ أنه لن يتمكن من سدادها لذا وضعت عيني على حصانه |
Hayır Kathy.Bu benim değil.Kevin'in elinden aldım. Baca gibi içiyordu. | Open Subtitles | لا يا كاثي، لقد أخذتها من كافين لقد كان يدخن |
İş başında sigara içiyordu. | Open Subtitles | كانت تدخِّن في وقت العمل |