"işbirliği yapmaya" - Translation from Turkish to Arabic

    • التعاون
        
    • للتعاون
        
    • تعاوناً
        
    • متعاوناً
        
    Bu tam da farklılıkları bir kenara koyarak işbirliği yapmaya istekli olma örneği. TED وهذا هو بالضبط نوع التعاون والإرادة الذي يجعلنا نضع خلافاتنا جانباً، وهذا ما سنحتاج إليه.
    Ama onu Kongo Basin Enstitüsüyle işbirliği yapmaya ikna ettim. TED ولكننا أقنعناه ببدء التعاون مع معهد حوض الكونغو.
    Bu koğuşun işbirliği yapmaya istekli kişiler için oldukça rahat olduğunu göreceksin. Open Subtitles سوف تجدين هذا العنبر لطيفاً للذين يريدون التعاون
    Hiçbir kötü alışkanlığa sahip olmadım. İşbirliği yapmaya da hazırım. Open Subtitles و إننى على استعداد للتعاون يمكنهم سؤالى أى أسئلة يريدون
    Hem umuyorum ki askeri geçmişim sayesinde başçavuşu işbirliği yapmaya ikna edebilirim. Open Subtitles بالأضافة , أتمنى خدمتي السابقة ستساعد بأقناع هذا الرقيب الأول للتعاون
    Jack onlara ne söyledi bilmiyorum, ama işbirliği yapmaya biraz daha yatkınlar. Open Subtitles أنا لا أعرف ماذا قال جاك لهم ، لكنهم بدو أكثر تعاوناً.
    Düşündük ki, eğer o bizimle olursa, bizimle işbirliği yapmaya biraz daha hevesli olursunuz. Open Subtitles اعتقدنا أنك ستكون أكثر تعاوناً لو كانت معنا
    Efendim. İşbirliği yapmaya çalıştım öyle değil mi? Open Subtitles كنت متعاوناً معكم ياسيدي، أليس كذلك؟
    İşbirliği yapmaya çalışıyoruz, ama bize yeteri kadar zaman vermezsen bir şey yapamayız. Open Subtitles إننا نحاول التعاون معك, لكن لا يمكننا عمل أي شئ إذا لم تعطنا الوقت الكافي للعمل
    O yüzden benimle işbirliği yapmaya başlamazsan, saygı görmemek en basit sorunlarından biri olacaktır. Open Subtitles لذا اذا لم تبدأ التعاون معى حقا بسرعة, الاحترام سيصبح الأقل فى مشاكلك.
    Bunun bir kundaklama olduğunu biliyoruz, belki artık şirket işbirliği yapmaya yanaşır. Open Subtitles الآن نعلم انه حريق متعمد ربما قد تريد الشركة التعاون
    Bu adam kendi canı pahasına da olsa,... kendi müsrif hayatlarına, meşru ya da gayri meşru olarak katkı sağlamak için... her girişimden para emen bu asalak topluluğunun, bu yasadışı çetenin... tüm çalışmalarını anlatmak konusunda bizimle... işbirliği yapmaya karar verdi. Open Subtitles رجلا يخاف علي حياته وموافق علي التعاون لكي يقول كل مايعلمه عن التعاملات الخفيه لعصابته تلك العلقات التي تمتص المال
    Güvenmek bir seçimdir. İşbirliği yapmaya devam edebiliriz, gerekiyorsa tabii. Open Subtitles الثقه هي إختيار ، يمكننا أن نختار أن نستمر في التعاون إذا كانت ضرورة.
    Amcan bizimle işbirliği yapmaya yanaşırsa belki kendisi için bir şeyler ayarlayabiliriz. Open Subtitles عمك كان إذا حسناً، معنا للتعاون استعداد على ما صفقةً على نعمل ربما
    Maalesef hayır. Kimse işbirliği yapmaya istekli değil. Open Subtitles للأسف لا، لاقيت صعوبة في العثور على أشخاص مستعدين للتعاون معنا
    Pekala. Şüphelimiz işbirliği yapmaya hazır. Open Subtitles حسناً، المشتبه لدينا، مستعد للتعاون
    Ertesi gün beni Bay Beckett'in ofisine getirdiler, ve işbirliği yapmaya gerçekten hazırdım. Open Subtitles واليوم التالي أخذوني لمكتب السيد "بيكيت" وكنت على استعداد تام للتعاون
    Hayır bekle. İşbirliği yapmaya hazırım. Open Subtitles لا، إنتظر سأكون متعاوناً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more