"işe yaramaz bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • عديم الفائدة
        
    • عديم النفع
        
    • لها فائده
        
    • أنت لا شيئ
        
    İşe yaramaz bir makine yapma sürecimdeki ilk adım sorunu tanımlamak. TED وإيجاد المشكلة هو أول خطوة في طريقي لاختراع جهاز عديم الفائدة
    Umarım hiçbirinin senin gibi işe yaramaz bir inananı olmaz. Open Subtitles ‏ ‎أتمنى ألا يكون للرب أبداً تابع عديم الفائدة مثلك.
    Bana sattığınız ayakkabılar, tarak sizin için ne kadar işe yaramaz bir şeyse. Benim için o kadar işe yaramaz. Open Subtitles هذه الأحذية التي تباع لي هي كما عديم الفائدة بالنسبة لي كما مشط هو لك.
    Bu dünyada hiçbir şeye bağlı olmayan, meslekten atılmış eski bir polis sırf işe yaramaz bir sakatı korumak için kalbinin sesini mi dinledi? Open Subtitles مره واحده شرطي فاسد بدون ولاء لاي احد يجد ان عليه ان ينقذ اعرج عديم النفع
    Çünkü eskiden olduğu gibi işe yaramaz bir pislik olsa her şey daha kolay olurdu. Open Subtitles لأنه لكان الأمر أسهل لو أنه بقي وغداً عديم النفع.
    Evlilik eski medeniyetlerden sırtımıza yüklenmiş işe yaramaz bir kambur sadece. Open Subtitles اعتقد ان فكره الزواج بقايا ليست لها فائده من الحضاره القديمه
    İşe yaramaz bir lastiğin tekisin. Open Subtitles أنت لا شيئ سوى حثالة مِن المطّاط.
    Chuck'ın bana işe yaramaz bir piyon gibi davranacağına kulübünün açılmasını sağladığım için bana teşekkür etmesi gerek. Open Subtitles تشاك يجب أن يشكرني لجعلي لنادية ممكناً ولا يعاملني كبيدق الجندي عديم الفائدة
    Ve halime bak, işe yaramaz bir ihtiyar gibi yatıyorum. Open Subtitles انظر الي, ارقد هنا كالرجل العجوز عديم الفائدة
    Yumruğum kadar bir kas kitlesini kesip aldılar ve beni sakat bırakıp işe yaramaz bir halde bıraktılar. Open Subtitles لقد قطعوا قطعة من العضلة بحجم قبضتي تقريباً وتركوا لي هذا الشيء المشوه عديم الفائدة
    İşe yaramaz bir suçlu olsam bile zamanında yetişmeseydim şu an iyi bir halde olmayabilirdiniz. Open Subtitles حتى اعتقدت أني أنا لص عديم الفائدة لكن لو تم القبض علي في المرة الماضية ربما أنت قد لن تنجين من هذا السقوط.
    Senin gibi işe yaramaz bir serseri olmadan daha iyi çalışırım ben. Open Subtitles أعمل جيّدًا بدون خسيس عديم الفائدة مثلك.
    Niye Tollerman hemen çocuğu yanına aldı ve senin gibi işe yaramaz bir alkolik onla ilgileniyor. Open Subtitles و لماذا ثمل عديم الفائدة مثلك قد يهتم لأمره.
    Böyle bir hokey oyuncusu hareketleri algılamakta gecikir ve işe yaramaz bir oyuncudur. Open Subtitles في لعبة الهوكي، اللاعب يرى الماضي كما الآن سوف يكون متأخر دوماً على الفعل وسيكون لاعب عديم الفائدة.
    Benimle konuşan herkes işe yaramaz bir gevezedir zaten. Open Subtitles كل من يكلمني يكون ثرثار عديم الفائدة
    Beynimi istemezsin. İşe yaramaz bir şeydir. Open Subtitles لن ترغب بدماغي، إنّه عديم النفع
    Ne kadar işe yaramaz bir doktorum? Open Subtitles اى طبيب عديم النفع اكون
    - Ben işe yaramaz bir sihirbazım. Open Subtitles -أنا ساحر عديم النفع
    İşe yaramaz bir herifsin! Open Subtitles أنت عديم النفع
    Hiç bir şey. Sadece işe yaramaz bir hurda. Open Subtitles انه لا شئ انه فقط قطعه من الحديد ليس لها فائده
    İşe yaramaz bir lastiğin tekisin. Open Subtitles أنت لا شيئ سوى حثالة مِن المطّاط.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more