Onlar elimde olursa belki işlemi tersine çevirecek bir yol bulabilirim. | Open Subtitles | إن حصلت عليها قد أتمكن من العثور على طريقة لعكس العملية |
Bu işlemi denemek için, bir miktar embriyonik dokuya ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | ..من أجل محاولة القيام بهذه العملية سأحتاج إلى بعض الأنسجة الجنينية |
Hepsinin bir sınırlama işlemi olduğunu düşünüyordu. O potansiyelin küçülmesi. | Open Subtitles | هو بداية العملية التي سماها بالتحديد، أي تناقص تلك الإمكانية. |
Bu işlemi kotlara ve deri ceketlere uyguladım ama böyle bir şeye hiç yapmadım. | Open Subtitles | قمت بهذا الإجراء سابقاً على الجينز والمعاطف الجلدية لكن لم يسبق لي العمل على شيء كهذا |
Denklemi çözmek için bir yol bulmalıyız bölme işlemi olmadan. | TED | اذاً ،علينا إيجاد طريقة لحل هذه المعادلة بدون عملية قسمة. |
Anladığım kadarıyla son altı ayda üç şeytan çıkarma işlemi gerçekleştirdiniz. | Open Subtitles | أدرك أنك قمت بثلاث عمليات لاستخراج الأرواح خلال الستة أشهر المنصرمة |
O zamandan beri, meclis 60 kez suçlama soruşturması başlattı ancak yalnızca 19 tanesinde suçlama işlemi başlatıldı. | TED | ومنذ ذلك الحين، بدأ مجلس النواب بتحقيقات العزل حوالي 60 مرة، لكن 19 حالة فقط أدت إلى إجراءات عزل حقيقية. |
Sonraki, işlemi karşılamak için para toplamak. | TED | يليها توفير المال اللازم لسد تكاليف العملية. |
Bu işlemi elimizdeki tüm beyinler için sürekli tekrarlıyoruz. | TED | والآن نقوم بتكرار تلك العملية مرةً تلو الأخرى لكل دماغٍ نحصل عليه. |
Ve ben formu değil süreci tasarladığım için, Bu işlemi defalarca, tekrar tekrar tüm form grubunu oluşturmak için çalıştırabilirim. | TED | ونظرا لأنني قد صممت العملية وليس الشكل، أستطيع إعادة تشغيل العملية مرارا وتكرارا لإنتاج أسرة كاملة من الأشكال. |
Cantor bir çizgi almaya karar verdi ve bu çizginin ortasını sildi ve elindeki bu iki çizgiyi aynı işlemden geçirdi, ve aynı işlemi tekrarladı. | TED | حيث قرر كانتر أن يرسم خطا ثم يمحو ثلثه الأوسط, ثم يعيد نفس العملية مع الخطين الحاصلين, طريقة عودية. |
Ve biz o işlemi mekanikleştirdik. Bu örneği değiştirmek, geçmişte yaptıklarımızdan daha farklı olan bir amaç, bir ölçek, bir değişim hızı gerektiriyor. | TED | والآن نحن نضع آليات لهذه العملية. تغيير النمط يتطلب مجالاً ونطاقًا وسرعة في التغيير تفوق ما كنا عليه في الماضي |
Sonra ikinci ve üçüncü kitaplara bakın, işlemi tekrar edin ve sıranın sonuna gelene kadar devam edin. | TED | ثم تفقّد الكتابين الثاني والثالث وكرر العملية واستمر حتى تصل إلى نهاية الخط. |
Sonra en başa dönün ve işlemi sondan ikinci kitap yerini bulana kadar tekrarlayın ve bütün kitaplar sıralanana kadar devam edin. | TED | ثم ابدأ من البداية وكرر العملية لوضع الكتاب قبل الأخير في مكانه الصحيح، واستمر حتى يتم ترتيب جميع الكتب. |
Bir yıl boyunca bu tür hareketlere bilfiil dikkat edip onları sayma işlemi bir ritüel halini aldı. | TED | على مدار عام العملية الخاصة بملاحظة وإحصاء هذه الأنواع من الأفعال بنشاط أصبحت طقسًا. |
Lazerlerden gelen girdiler iyonlara hangi işlemi yapacaklarını söyler, bunu kürenin üzerindeki kübit halini çevirmeyi sağlayarak yaparlar. | TED | تتلقى الأيونات المعلومات من أشعة الليزر حول العملية التي يجب تنفيذها حيثُ تجعل الكيوبت في حالة دوران فوق مجسم كروي. |
Aynı prensipten yola çıkarak, filigrana, benzer bir işlemi, matematiksel bir yolla uygulamayı başardım. | Open Subtitles | باستخدام نفس الأمر فقد استطعت رياضيا ان أطبق نفس الإجراء على العلامة المائية |
Ağır yaralıyım. Seçim işlemi için içinde yaşam olan en yakındaki gezegene gidiyorum. | Open Subtitles | أنا جريح على نحو سيىء، توجه إلى أقرب كوكب مسكون لتبدأ عملية الإختيار. |
...Bu nedenle, eleme işlemi süresince elektronların tadı üzüm suyuna benzemektedir. | Open Subtitles | وبالتالي بعد عمليات الاستخلاص يكون مذاق الإلكترون مثل عصير العنب. |
Tahsil işlemi. Bağış başına 50 dolar alacaksınız. | Open Subtitles | إجراءات الدفع 50دولار عند شراء الحيوانات المنوية |
Geminin devre dışı kalması durumunda güvertedeki son subay işlemi başlatır. | Open Subtitles | في حالة تعطّل المركبة، على آخر ضابط متواجد على متنها بدء تسلسل التدمير. |
Endişelenme, basit bir hücre çıkarma işlemi. | Open Subtitles | لا تقلقي , ستكون عمليّة استخراج غير موسّعة |
Konak bedenle birleşmeden önce dondurma işlemi onu yok etti. | Open Subtitles | عمليه التجميد دمرته قبل ان يكون لها الفرصه بالاندماج مع المضيف |
Bölgeyi uyuşturmak için. Ben de böylece işlemi izleyip sana yardım edebilirim. | Open Subtitles | لتخدير المنطقة، وبعدها يمكنني مراقبة العمليّة وأساعدك |
Fakat neyse ki, Internette mikrodalgayı kullanan sanayi fırınları için bir icat buldum. Ve 30 dakikalık tam güçle işlemi bitirebilmiştim. | TED | ولكن لحسن الحظ وجدت براءة اختراع لميكروويف صناعي يمكنه ان يقوم بالعملية خلال 30 دقيقة |
Etkisizleştirme işlemi. Bomba etkisizleştirildi. | Open Subtitles | اكتملت عملية التعطيل لقد تعطلت القنبلة |
Bence önce boşanma işlemi tamamlansın, sonra yeniden evlenelim. | Open Subtitles | علينا أن نكمل أجراءات الطلاق ومن ثم نعاود الزواج من جديد |
Bir numaralı torpidonun yakıt doldurma işlemi tamam. Torpido yuvada. | Open Subtitles | الصّاروخ الاول تزوّد بالوقود اكتمل الجدول |