| O listede ben yokum, fakat gelin ile bazı acil işlerim var. | Open Subtitles | والاس بيفورد. أنا لست في القائمة. ولكن لدي عمل هام مع العروس. |
| Bütün bunlar çok çekici, ama yapacak işlerim var benim. Acaba ben... | Open Subtitles | هذا شئ رائع ، لكن لدى عمل لأقوم به أليس كذلك ؟ |
| Bu ana-okulu saçmalıklarını dinlemekten daha önemli işlerim var. Bitirdik mi? | Open Subtitles | لدي أشياء أفضل لأفعلها إستمعوا لروضة الأطفال هذه هل انتهينا ؟ |
| Anneme yapacak işlerim olduğundan dolayı senden önce dönmek zorunda olduğumu söyledim. | Open Subtitles | سأخبر أمي بأنني عدت قبلك لأن عندي بعض الأعمال لكي أنتهي منها. |
| Yapacak işlerim var ve 11'de Büyükannenle buluşacağıma söz verdim. | Open Subtitles | لدّي أعمال أقوم بها وعدت جدتكِ أن أقابلها الساعة 11 |
| Dinle, benim şeytani noel gecesi düzenlemekten daha iyi işlerim var. | Open Subtitles | لدي أمور أفضل للقيام بها عن إعداد مؤامرة شيطانية لعشاء العيد. |
| Aksi taktirde beni rahat bırakın. Yapacak işlerim var efendim. | Open Subtitles | عدا هذا أتركيني وحدي فلدي عمل أقوم به يا سيدتي |
| Çok güzel bir yemekti Bayan Rose. Ama izninizle bazı işlerim var. | Open Subtitles | كانت هذه وجبة حسنة ,سيدة روز لكن إعذريني لدي عمل أقوم به |
| - Sizleri bilmem ama benim yapmam gereken gerçek işlerim var. | Open Subtitles | لا أدري عن البقية ولكن أنا لدي عمل حقيقي لأقوم به |
| Şimdi de yetiştirmem gereken işlerim var yani randevun hakkında konuşamam. | Open Subtitles | ولدي عمل لأوافيه لذلك لا أستطيع التحدث معك عن موعدك الآن |
| Yapacak ciddi işlerim varken burada vakit kaybediyorum. | Open Subtitles | ها أنا ذا أضيع وقتى بينما أستطيع . إستغلاله فى عمل جاد |
| Şimdi bana izin verirseniz beyler, yapacak işlerim var ve şu an sizin yardımınıza ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | الآن، أعزرونى أيها السادة يوجد عمل على أن أقوم به خدماتك لسنا بإحتياج إليها في الوقت الحالي |
| İyi oldu. Siz saçmalayacaksanız, benim yapacak daha iyi işlerim var. | Open Subtitles | إذا كنت ستناقشين هذا الهراء . لدي أشياء أفضل أقوم بها |
| İşlerim daha kolay bir hâl aldı, çünkü kontrol edemeyeceğim şeylere odaklanmayı bıraktım ve kontrol edebileceklerime yöneldim. | TED | أصبح العمل في الواقع أسهل، لأنني توقفت عن تركيز أشياء لا أستطيع السيطرة عليها فقط على الأشياء التي أستطيع. |
| Sevindim Firavunum ama şimdi yapacak önemli işlerim var. | Open Subtitles | أنا مسرور أيها الفرعون العظيم لكن لدى أشياء هامه لأؤديها |
| Şimdi aklıma geldi de, benim şehir merkezinde yapacak işlerim vardı. | Open Subtitles | أتعلمون ، تذكرت أنّ لديّ بعض الأعمال لأقوم بها بوسط المدينة. |
| Şerif'in bürosunda bazı işlerim var. | Open Subtitles | لدي بعض الأعمال مع مكتب المأمور شكرآ, سيدى 100 00: 10: 52,893 |
| Hastalığınızdan haberim olsaydı daha önce gelirdim ama işlerim... | Open Subtitles | لو كنت أعلم أنك مريض, لكنت قد اتيت قبل الان, لكن لي أعمال |
| Fakat dürüst olursak, yoğun bir emek istiyordu ve yapacak başka işlerim vardı, inanır mısınız bilmem. | TED | لكن لأكون صريحا يارفاق، كانت تحتاج جهدا مكثفا وكان لدي أمور أخرى أقوم بها صدق أو لاتصدق. |
| Çok naziksiniz, doktor bey, ama maalesef önce bazı işlerim var. | Open Subtitles | هذا كرم منك أيها الطبيب ولكننى مرتبط ببعض الاعمال. |
| Bir tavşan avından çok daha önemli işlerim var benim. | Open Subtitles | لدى اشياء أهم من أن أشغل نفسى بصيد الأرانب |
| Yapacak işlerim var, bu saçmalığı ekibime açıklamak gibi. | Open Subtitles | لديَّ عملٌ أفعلُه كتَفسير تساهلي مَعَك هُنا |
| Bu gece seni dışarı çıkarmak isterdim ama birileriyle yapacak bazı işlerim var bu yüzden neden bir süreliğine arabanı bana ödünç vermiyorsun? | Open Subtitles | أريد إصطحابكِ إلى مكانٍ ما ، هذه الليلة ولكن أنا ذاهبٌ لإنجاز بعض المهام لذلك أعيريني سيارتكِ |
| Hayatımda, tuvaleti tamir etmekten daha önemli işlerim var. | Open Subtitles | لديّ امور أهم لفعلها أكثر من إصلاح المرحاض |
| Çünkü bir avuç ergenle etrafta koşuşturmaktan daha önemli işlerim var. | Open Subtitles | لأنّ لديّ أموراً أفضل بدلاً من الخروج مع حفنةٍ من الأطفال |
| Ama senin hayatını kurtarmak dışında yapacak başka işlerim de var. | Open Subtitles | لكن لديّ أمورٌ أخرى لأنجزها بصرف النظر عن انقاذ حياتك |
| İşlerim ve birlikte partiler düzenlediğim Bollywood yıldızları kayboldular. | TED | نجوم بوليوود الذين كنت أذهب للحفلات معهم وكانوا يشترون أعمالي اختفوا. |
| Eğer gelmeyecekse, yapacak önemli işlerim var. | Open Subtitles | لو لم يأتى, انا لدى اعمال اخرى مهمة لأفعلها. |
| Şimdi izin verirseniz Teğmen, İlgilenmem gereken ciddi polis işlerim var. | Open Subtitles | الآن أرجو المعذرة لدي مهام بوليسية جدية لأهتم بها |