"işte ben" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذا أنا
        
    • ها أنا
        
    • هذه أنا
        
    • ما اسميه
        
    • الآن هذا ما
        
    • هذا ما أنا
        
    • هذا هو أنا
        
    • الأن هذا ما
        
    İşte ben, -60 santigrat derecede çıplak olarak yıkanmaktan geliyorum. TED هذا أنا أدخل بعد الاغتسال عارياً في حرارة -60 مئوية.
    Büyük C için Büyük D'de Büyük üç Mark Cuban İşte ben. Open Subtitles ثلاثة كبيرة، في الدي الكبيرة، في السي الكبيرة مارك كوبان... هذا أنا
    - Ne kadar yardım seversin. - İşte ben, işte ben. Open Subtitles . غير الأنانية ، هذا خطؤك . هذا أنا ، هذا أنا
    Bana işimi bırakmamı söyledin ve işte ben de buradayım. Open Subtitles قلت لي أن أستقيل من عملي و الآن ها أنا هنا يا عزيزي
    Ve işte ben... bağımsız, özgür, yalnız, umutsuz ben. Open Subtitles حسناً هذه أنا , ملكة الحفلة .. آكلة لحوم البشر .. قاتلة الشيطان
    İşte ben buna büyük aile derim. Artık büyük aileler pek kalmadı. Open Subtitles هذا ما اسميه بعائله ذات حجم جيد , سيدتي وهو شيء لم نعد نراه بكثره هذه الايام
    İşte ben buna çöpleri dışarı çıkartmak derim! Open Subtitles الآن هذا ما أسميه الخروج من القمامة.
    Dinle, gençliğimin çoğunu ıslahevlerinde, hapishanelerde geçirdim. İşte ben buyum. Open Subtitles إسمعيّ، لقد قضيتُ معضم شبابيّ اللعينة .في مراكز الأصلاح، السجون، هذا ما أنا عليه
    Fakat işte ben buyum. Herkesin yaşlılık nedeniyle öldüğünü görmek isterim. Open Subtitles لكن هذا أنا أحب موت الجميع بعمر متأخر
    - Saçmalama. - İşte ben, Bay Saçmalayan! Open Subtitles لاتكن سخيف هذا أنا ، السيد سخيف
    İşte ben, lanet bir örnek. Open Subtitles هذا أنا, النموذج الذي يُقتدى به
    İşte ben. Çok değerli, yaptığım şeyde çok iyi. Open Subtitles هذا أنا قيم جداَ بارع جداَ فيما أفعل
    İşte ben buyum. Open Subtitles هذا أنا الحقيقي، بالتأكيد.
    Evet ya! İşte ben böyleyim. Open Subtitles ـ أجل، هذا أنا غريب الأطوار (ديكي)، يا فتاة
    İşte ben, bir kutunun üstünde, boş bir dairede, ölü bir köpekle beraber ve yanağımda bir damla gözyaşı. Open Subtitles ها أنا ذا, أجلس على صندوق في شقة فارغة مع كلب ميت و دمعة واحدة على خدي
    İşte ben, işsiz, eğitimsiz ve evsiz. Open Subtitles لذا , ها أنا ذا من غير وظيفة ولا مؤهل تعليمي ولا منزل مستقر
    İşte, ben de dünyanın yörüngesinde uzay mekiğindeyim. Open Subtitles ها أنا ذا في المكوك الفضائي وأدور حول الأرض
    Burada kızımla öyle bir an yaşıyorum işte. Ben acayip bir "an" yaşarken Open Subtitles هذه أنا أدخل في النوبة مع إبنتي
    İşte ben, seni okula götürüyorum. Open Subtitles هذه أنا أقودك إلى المدرسة ..
    İşte ben, Cindy ve Rick. Los Angeles'a gidip rock yıldızı olacağını söylüyor. Open Subtitles هذه أنا و(سيندي) و(ريـك). لقد قال بأنه سيذهب إلى "لوس انجلس" ليصبح نجم روك.
    İşte, ben buna üç martinili yemek derim. Open Subtitles الآن،ذلك ما اسميه غداء مع ثلاثة كئوس مارتيني
    İşte ben buna çöpleri dışarı çıkartmak derim! Open Subtitles الآن هذا ما أسميه الخروج من القمامة.
    Gördün mü? Net değil her şey. İşte ben buna karşıyım. Open Subtitles أرأيت الأمر مبهم هذا ما أنا ضده
    İşte, ben buyum. İnek. Open Subtitles هذا هو أنا الأن معقدة
    İşte ben buna yol testi derim. Bizi öldürmeye çalışıyorlardı! Open Subtitles ــ الأن هذا ما نسميه إختبار الطريق ــ سيحاولون قتلنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more