| - Onlara ihtiyacım yok. - Neden onlara ihtiyacın olmadığını düşünüyorsun? | Open Subtitles | لست بحاجة لهم ما الذى يجعلك تعتقدى انك لا تحتاجين لهم؟ |
| Bunu ben planlıyorum ve yolda uyuşmuş birine ihtiyacım yok. | Open Subtitles | سنشترك في هذا معا أنا لست بحاجة لرئيس جاستور يتزعمنا |
| Bu ses kutusu dışında kimsenin benim adıma konuşmasına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أريد أن يتحدث أحداً نيابة عني، باستثناء هذا الصندوق الناطق |
| Bu gibi şeylere de ihtiyacım yok. Telefonda yakalayacağız ya da hiç yakalamayacağız. | Open Subtitles | لا أحتاج إلى ذلك، إما أن نمسك به عبر المراقبة الصوتية أو لا |
| Yeni bir arabaya ihtiyacım yok. Yeni bir araba istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا احتاج سيارة جديدة أنا لا اريد سيارة جديدة |
| Çok komiksin Dişlek. En azından çocuk koltuğuna ihtiyacım yok. | Open Subtitles | كم أنت طريف، على الأقل لستُ بحاجة لإستخدام مقعد مُعزّز. |
| İki saat geciktin. Buna ihtiyacım yok. Aşağılanmaya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لقد تأخرت لساعتين، لست بحاجة هذا، لا أحتاج لأن أُهان |
| Bir şeyleri hatırlamaya ihtiyacım yok. Orası kötü bir yerdi. | Open Subtitles | أنا لست بحاجة إلى شرارة للتذكير .أنّه كان مكان سيئ |
| Beni korumaktan vazgeç. Korunmaya ihtiyacım yok. Unut artık beni. | Open Subtitles | توقف عن محاولة إنقاذي، فأنا لست بحاجة للإنقاذ فلتتخلى عني |
| Mary sana benim hakkımda ne söyledi bilmiyorum ama arkadaşa ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنا لا أعرف بم أخبرتك ماري عني لكني لست بحاجة إلى رفقة |
| -Teşekkürler, gerek yok - Sara. Bakıcıya ihtiyacım yok baba. | Open Subtitles | لا أريد بديل يا أبى أنت الذى متزوجها وليس أنا |
| Ve bu iyi çünkü artık mahkeme tarihine ihtiyacım yok. | Open Subtitles | و هذا جيد لأنني لا أريد أي جلسات بقاعة المحكمة. |
| -Yapma anne. Paraya ihtiyacım yok dedim. O aileden biri. | Open Subtitles | لقد قلت لك أنني لا أريد هذه النقود في العائلة |
| Artık biliyorum ki, gerçekleri görmem için bir çift göze ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنا أعلم الآن أني لا أحتاج إلى عيون لأرى ما هو مهم |
| Daha fazla saçmalığa ihtiyacım yok, meselenizi saha dışında halledin, tamam mı? | Open Subtitles | لا أحتاج إلى المزيد من مشاكلكن، لذا أبقوا مشاكلكن خارج الملعب, حسناً؟ |
| Problemlerin olduğunda bana gelebilirsin ama korumaya ihtiyacım yok, tamam mı? | Open Subtitles | تعال لي اذا واجهتك مشكله. ,طيب ولكني لا احتاج الى حارس |
| Bundan daha fazlası olduğunu bilmek için sihre ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنا لا احتاج إلى سحر لأعلم أن الأمر يتخطى ذلك. |
| Evet, var. - Hayır, gerçekten bir menajere ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ـ بلى، تريدين ـ كلا، لستُ بحاجة لوكيل أعمال حقاً |
| Tamam, tüm listeye ihtiyacım yok. Neden dışarıda beklemiyorsun? Haydi. | Open Subtitles | حسنا لا اريد قائمة كاملة لماذا لاتنتظر في الخارج ؟ |
| Tekerlekli sandalyeye ihtiyacım yok, ama havaalanının tasarımı ve ulaşılabilirlikteki eksikliği bunun benim için tek yol olması demek. | TED | الآن، أنا لا أحتاج لاستخدام كرسي متحرك، ولكن تصميم المطار وافتقاده لسهولة التوصيل يعني أنه طريقتي الوحيدة للعبور. |
| Tüm bunlar için sana ihtiyacım yok çünkü işi kendim sıçıp batırabilirim. | Open Subtitles | لا أحتاجك لتفعل هذا يا مارتي يمكنني إيقاع نفسي في المشاكل لوحدي |
| İyi cadılarla ilgili şeyler öğrenmek için geleceği görmeye ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنا لَستُ بِحاجةٍ إلى أَنْ أَرى المستقبلَ للمعْرِفة حول الساحراتِ الجيداتِ. |
| Önümüzdeki iki gün her dakikanı benimle geçirmene ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أعني .. أنا لا أريدك أن تقضي كل دقيقه معي |
| duvardaki yazıyı okumak için yardıma ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لست بحاجه للمساعده لأرى الكتابه على الحائط |
| Tezgahı kuran o şerefsiz ajanı öldürmek için paraya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أحتاج الى مال لقتل ذلك العميل الوغد الذي أوقع به |
| Paranıza da mesleğinize de ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنا لا أريد مالك ولا أحتاج إلى أي شيء منك. |
| O karıya da kalmadım. Boşver. Benim kimseye ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ،و لا أحتاجها , اللعنة عليهم لست أحتاج لأحد |
| Bunun için çok çalıştın. Benim ihtiyacım yok. | Open Subtitles | .أنت من هو يهدم الأمر .أنا لستُ بحاجةٍ إليك |