Tüm istediğimiz sadece biraz kahve ve iki parça turta, tamam mı? | Open Subtitles | كل ما نريده بعض من القهوة و قطعتين من الفطائر، أليس جيدا؟ |
Kadının o evde en azından iki parça takısı var. | Open Subtitles | لديها على الأقل قطعتين, يفترض قد تركت في ذلك المنزل |
iki parça demiri bir araya getir haç yap. ve bir çocuk gibi oyun oyna, ben... | Open Subtitles | كل ما تفعله هو ان تضع قطعتين من الحديد كأنك طفل تلهو بجوار الطائرة |
Bir iki parça da Battersea porselen vardı. | Open Subtitles | ... قطعة أو قطعتان من الخزف المزخرف مذهل |
İki parça ağaç işte fazlası değil. | Open Subtitles | قطعتان من الخشب , لا اكثر |
Yeni doğmuş bir kelebekte bu tüp iki parça halindedir ki aslında bunlar ağız sisteminin yüksek modifiyeli parçalarıdır. | Open Subtitles | في الفراشات التي خرجت حديثا, هذا الأنبوب مكون من جزئين وهو في الحقيقة, زوج مطور جدا من اجزاء الفم. |
İki parça plütonik kuark bir parça sezyum... | Open Subtitles | جزءان من الكواركات الجوفية.. وجزء من السيزيوم. |
Hücrede iki parça metali kaynak yapmak mümkün mü? | Open Subtitles | هل بالإمكان لحم قطعتين من المعدن هنا في الزنزانة؟ |
Hücrede iki parça metali kaynak yapmak mümkün mü? | Open Subtitles | هل بالإمكان لحم قطعتين من المعدن هنا في الزنزانة؟ |
Sonra da, viskilerine iki parça buz isterler. | Open Subtitles | سيرغبون بعد ذلك فى قطعتين من الثلج فى كأس الويسكى |
Bu ithal. İki parça hâlinde geldi. Şu yaptıklarına inanabiliyor musun? | Open Subtitles | هذا مستورد، جاء في قطعتين أتصدقين ما يستطيعون فعله؟ |
Bu ithal. İki parça halinde geldi. Şu yaptıklarına inanabiliyor musun? | Open Subtitles | هذا مستورد، جاء في قطعتين أتصدقين ما يستطيعون فعله؟ |
O yüzden ısırık izlerini kesip yeniden iki parça ekmeğin arasına koydum, afiyet olsun. | Open Subtitles | لذلك فقد أزلت علامات القضم و وضعتها بين قطعتين من الخبز العجيب, استمتعي |
Beni yanlis anlamayin oglumun böyle iki parça halinde bulunacagi hiç aklima gelmemisti ama biliyordum, bir gün burada, su masanin üstünde yatacagini biliyordum. | Open Subtitles | لا تفهموني خطأ، لم أكن أتوقع أن ينتهي المطاف بابني إلى قطعتين. ولكنني عرفتُ دائماً، أنّه ذات يوم، سينتهي به المطاف مستلقٍ على لوح. |
Beni yanlış anlamayın oğlumun böyle iki parça halinde bulunacağı hiç aklıma gelmemişti ama biliyordum, bir gün burada, şu masanın üstünde yatacağını biliyordum. | Open Subtitles | لا تفهموني خطأ، لم أكن أتوقع أن ينتهي المطاف بابني إلى قطعتين. ولكنني عرفتُ دائماً، أنّه ذات يوم، سينتهي به المطاف مستلقٍ على لوح. |
İki parça et, patates, salata. | Open Subtitles | بطاطا , سلطة , ثم بعدها قطعتين من اللحمة |
İki parça sakız. | Open Subtitles | قطعتان من العلكة. |
- O zaman iki parça pasta alırsın. | Open Subtitles | ربما قطعتان من الكعك إذاً |
Pekala, iki parça plütonik kuark... - ...bir parça sezyum. | Open Subtitles | حسناً، جزئين من الكواركات الجوفية وجزء واحد من السيزيوم. |
Filistin bir kartografik anomali ürünüdür. çünkü kendisi iki parça Filistinli bir parça Israil. | TED | فلسطين مخالفة لقواعد الخرائط دائما بسبب أن هناك جزئين من فلسطين , الجزء الأول إسرائيل . |