"ilgilenmem" - Translation from Turkish to Arabic

    • أهتم
        
    • أعتني
        
    • الإهتمام
        
    • أتعامل
        
    • اعتني
        
    • أعتنى
        
    • اعتنى
        
    • اتعامل
        
    • لأهتم
        
    • لأعتني
        
    • لأتعامل
        
    • لرعاية
        
    • عنايتي
        
    • أعْتني
        
    • اهتم بها
        
    - Birkaç dakika ayırabilirim. Şu olayla ilgilenmem lazım. - Bu çok önemli. Open Subtitles ـ ربما بضع دقائق، يجب أن أهتم بهذأ ـ هذا مهم
    Mesele ulusal bir önem taşımıyorsa, ilgilenmem. Open Subtitles اذا لم تكن قضية ذات اهتمام وطني لن أهتم بها
    Yani sonunda kendimle ilgilenmem için beni zorlayan bir şey var içimde. Open Subtitles أعني، أخيراً لديّ شيء بداخلي يجبرني أن أعتني بنفسي، أترين، أنا مثلك
    ve yeniden düşündüğümde, politikayla biraz ilgilenmem gerektiğinin farkına vardım... ve ihtiyaç duyukları anda Fransız halkının hizmetinde olmaktan gurur duyarım. Open Subtitles بعد التفكير ملياً ، أدركت إني شديد الإهتمام بالسياسة و سأكون فخوراً لخدمة شعب فرنسا فى ساعة الحاجة
    Ancak, şu an için, köylülerle ilgilenmem gerek. Open Subtitles على أية حال,في الوقت الحالي,يجب أن أتعامل مع أولائك القرويون
    Yvonne, yarın sandıklar kapandıktan sonra ilgilenmem gereken bir şey var. Open Subtitles ايفان بعد اغلاق الاقتراع غداً هناك شيء اود ان اعتني به
    İlgilenmem gereken bir oğlum ve işim var. Open Subtitles عمل بطول اليوم وحين أصل منزلي أهتم بابني
    Kurallar. Ben bir rockçuyum. Kurallarla ilgilenmem. Open Subtitles ،يا لهذه القوانين ، أنا محب روك ولست أهتم بالقوانين
    Karar verdim. Futbolla biraz ilgilenmem gerekiyor. Aksi halde seni kaybedeceğim. Open Subtitles لقد اتخذت قراراً بأنني يجب أن أهتم أو سأخسركِ
    İlgilenmem gereken birçok arkadaşım var. Open Subtitles هنالك الكثير من أمور الأصدقاء يجب ان أهتم بها.
    Dinle, ilgilenmem gereken bir şey var ama bu akşam maça geleceğim. Open Subtitles إسمع لدي شىء ما لابد أن أعتني به لكني سأكون هناك الليله
    Ancak ilgilenmem gereken bir kardeşim vardı ve kampın her günü ağladı. TED لكن كان لديّ أختى الصغيرة التى يجب أن أعتني بها وقد كانت تبكي كل يوم من أيام المخيم الصيفي
    Hayır, biliyor musun? Boşver. Müşterilerimle ilgilenmem gerekiyor. Open Subtitles أتعلم شيئاً , انسى هذا الأمر عليَّ أن أعتني بزبائني
    Ailevi bir kaç sorunla ilgilenmem gerekiyordu. Oldukça karmaşık bir şey. Open Subtitles توجب علي الإهتمام ببعض الأمور العائلية أمور معقدة
    Kurabiyeleri hazırlayıp çamaşırlarla ilgilenmem gerek. Open Subtitles علي فقط حصول على البسكويت و الإهتمام بالغسيل.
    Kimsenin haklarıyla ilgilenmem. Open Subtitles لا أتعامل على حسب الإدعاءات التي يقوم بها الناس
    Bay Restarick bu olayla hemen ilgilenmem gerek. Open Subtitles سيد ريستارك ، أرجوك دعني أتعامل مع هذا بسرعة
    Seninle ilgilenmem için buraya taşındığımı sanıyordum. Open Subtitles اعتقد إني اتفقت معك على أن اعود لكي اعتني بك
    Ama bu gece ilgilenmem gereken başka birisi daha var. Open Subtitles و لكن الليلة. لدى شخص آخر يجب أن أعتنى به
    Teşekkürler Hal, ama ilgilenmem gereken önemli bir mesele var. Open Subtitles شكراً لك يا "هال" و لكن هناك شىء يجب ان اعتنى به اولاً
    Şu anda panik atak geçiren birisiyle ilgilenmem gerekiyor. Open Subtitles علي ان اتعامل مع شخص على وشك ان يصاب بنوبة هلع
    İlgilenmem gereken bazı şeyler vardı, o yüzden biraz geciktim. Open Subtitles ،كَانَت لدّي بَعْض الأشياء لأهتم بها .لذا أَنا متأخرة قليلاً
    Bu sayede çocuklarımla ilgilenmem Gerektiğinde işten izin alabileceğim. Open Subtitles هذا يجعلني أترك كل ما أريده لأعتني بأطفالي
    Eminim ileriki dakikalarda kendini gösterecektir. Benim bununla ilgilenmem lazım. Open Subtitles على الأرجح أنّها ستُختبر لاحقاً لذا سأذهب لأتعامل مع هذا.
    Annemle ilgilenmem için para kazanıcam... geri kalan parayla- kendimize küçük bir çiftlik alırız. Open Subtitles والآن سيكون لديّ المال الكافى لرعاية والدتى وسيتبقى لنا ما يكفى لشراء مزرعة صغيرة
    Sizi kendim de bulabilirdim, ama bu hastayla ilgilenmem gerekti. Open Subtitles أردت العثور عليكِ بنفسي ،لكن هذا المريض بحاجة إلى عنايتي
    Kapıların dışına çıkıyorum. İlgilenmem gereken bir durum var. Open Subtitles سوف أحظى بجولةٍ على الطَّريقِ شيء يَجِبُ أنْ أعْتني بِه
    Affedersiniz. İlgilenmem gereken bazı bitmemiş işler var. Open Subtitles معذرة، بعض اعمال غير منجزة يجب ان اهتم بها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more