"ilgili bir soru" - Translation from Turkish to Arabic

• سؤال عن
• سؤال يتعلق
• سؤالاً عن
• سؤال حول

Ve son olarak, aklın başka yerde olması ile ilgili bir soru: Şu anda yaptığınız şeyden farklı bir şey düşünüyor musunuz?
والسؤال الأخير ، سؤال عن شرود الذهن : هل تفكر في شئ ما غير ما تقوم به حالياً؟

Onlara dün geceyle ilgili bir soru soracağız. Bunu ancak gerçeği söyleyenler bilebilecek.
سنسألهم سؤال عن الليله الماضيه و الصادقون منهم فقط اللذين يعرفون الحقيقه

Pekala. Sana kadınlarla ilgili bir soru sorabilir miyim?
حسنٌ للغاية ، هل يمكني سؤالك سؤال عن النساء ؟

Dinle, sana evlilikle ilgili bir soru sormak istiyorum.
أسمع، أحتاج إلى طرح سؤال يتعلق بالزواج

Nasıl olur? -Bu işle ilgili bir soru mu?
لو هذا سؤال يتعلق بعملك ...

Selam. Size ilişkilerle ilgili bir soru sorabilir miyim?
أيمكنني أن أطرحَ عليكما سؤالاً عن العلاقات؟

Petra, sanırım seyircilerimizden biri aşırı düzenleme ile ilgili bir soru sordu,
بترا، أظن أن السائل من الحضور قد ألقى سؤالاً عن المبالغة في وضع القوانين

Size Gizemli Katil ile ilgili bir soru sormak istiyorum.
اريد ان اسالك سؤال حول القاتل بالالغاز

Ona geçmişiyle veya bugünüyle ilgili bir soru sor.
اسألي أيّ سؤال عن ماضيه أو حاضره

Üç adet soru mevcut. Birincisi mutlulukla ilgili bir soru: Çok kötü ile çok iyi arasında değişen bir skalada, nasıl hissediyorsunuz? İkincisi, bir aktivite sorusu: Yeme, çalışma ve televizyon izleme gibi 22 farklı aktiviteden birini seçmek üzere, ne yapıyorsunuz?
توجد ثلاثة أسئلة : أول سؤال عن السعادة : كيف تشعر ، في مقياس يتدرج من سيئ للغاية و يصل إلى جيد للغاية؟ السؤال الثاني ، عن الأنشطة : ماذا تفعل؟ في قائمة تحتوي 22 نشاطاً مختلفاً و تتضمن أشياء مثل الأكل ، العمل ، ومشاهدة التلفزيون؟

Pekâlâ, Lando Calrissian'la ilgili bir soru...
...(عندي سؤال عن (لاندو كالريسيان لاندو كالريسيان - شخصية خيالية كان يقوم بتأديتها

Sana bu cesur yeni dünyanla ilgili bir soru sormama izin ver.
دعيني أسألكِ سؤالاً عن عالمكِ الجديد هذا

Sana dürüstlük ile ilgili bir soru sorabilir miyim?
هل يمكنني أن أسألك سؤالاً عن الصراحة؟

Problem buydu, bu yüzden benimle savaşıyordu. Sonra ona başka bir soru sordum -- o durumdan nasıl çıkacağımı bilmiyordum ya, neyse -- Oyun yazarlığı yaptığı dönemle ilgili bir soru yönelttim. ve tekrar, tipik olarak "ah, evet oyun yazarıydı falan filan" demek yerine, "ha, oyun yazarlığı. Benim oyun yazarlığı yaptığımı bilemeyen yok" diye cevap verdi.
و هذه هي المشكلة، كانت تحاربني من أجل ذلك، و لذلك سألتها سؤالاً -- لم أعلم ساعتها كيف أخرج من هذا المأزق -- سألتها سؤالاً عن حياتها ككاتبة مسرحيات، و مرة أخرى، نموذجي منها، بدلاً من أن تقول، "آه نعم، كنت كاتبة مسرحية و كذا و كذا و كيت،" بل قالت،"آه، كاتبة مسرحية. الجميع يعلم أنني كنت كاتبه مسرحية.

Zoey, bir çift jakuziyle ilgili bir soru sormak istiyorlar.
(زوي)، ثمّة زوجان هنا لديهما سؤال حول المغطس الساخن