| Hayranı olduğun şeylerle olan ilişkilerimi seninle paylaşmam gerektiğinin farkında değildim, öyle olsun. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أني مضطر لمشاركتك علاقاتي بالأمور التي تعجبك، لكن لا بأس |
| Halkla ilişkilerimi annemin şirketi yapıyor. | Open Subtitles | أعني حقا أن مؤسسة والدتي تنظم علاقاتي الإجتماعية |
| Halkla ilişkilerimi annemin şirketi yapıyor. | Open Subtitles | أعني حقا أن مؤسسة والدتي تنظم علاقاتي الإجتماعية |
| Bak, kişisel ilişkilerimi tanımadığım şişko bir köpekle tartışacak değilim. | Open Subtitles | اسمع, انا لن اتحدث مع كلب رعى سمين -عن علاقاتى الشخصية |
| Sadece neden bütün ilişkilerimi sabote ediyorum? | Open Subtitles | ...انه فقط لماذا دائما أخرب؟ ...كل علاقاتى |
| Bütün ilişkilerimi sabote ettim. Düşün bak. | Open Subtitles | أفسدت كل علاقة كنت فيها انظر إلى ذلك |
| Bütün ilişkilerimi sabote ettim. | Open Subtitles | لقد خربت كل علاقة كنت فيها |
| Wall Street ile ilişkilerimi kurmak yıllarımı aldı. | Open Subtitles | لقد استغرقني سنوات كي أبني علاقاتي في وول ستريت |
| Ama iş eski ilişkilerimi gözden geçirdiğim noktaya kadar geldi. | Open Subtitles | وصلت إلى مرحلة بدأت فيها أراجع علاقاتي القديمة |
| Doğru. İş ilişkilerimi yeniden gözden geçirmeye karar verdim. | Open Subtitles | هذا صحيح لقد قررت إعادة النظر في علاقاتي الإستثمارية |
| İlişkilerimi sörf tekniklerine dayanarak kurarım genelde. | Open Subtitles | أحب أن أجعل علاقاتي قائمة على مهارات التزلج |
| Seksi kullanarak ilişkilerimi kurtarmaya çalıştığım ve bu şekilde eski örnekleri tekrarladığım konusunda çok endişeleniyordun. | Open Subtitles | كنت قلق للغاية لكوني أعيد أنماط قديمة معك بأنني كنت... أستخدم الجنس لأكفل علاقاتي |
| Özel ilişkilerimi davanda koz olarak kullandın. | Open Subtitles | استغليتي علاقاتي الشخصية في قضيتكِ |
| İlişkilerimi korumak için. | Open Subtitles | يساعدني ذلك في الحفاظ على علاقاتي. |