Kızıl Çin'i tanıdıkları anda Japonya Tayvan'la diplomatik ilişkilerini koparacak. | Open Subtitles | اليابان ستقطع العلاقات الدبلوماسية مع تايوان إذا إعترفت بالصين الشيوعية |
Şimdiki problem de, onların devamlı olmayan İnternet ilişkilerini karşılıklı ve anlık sosyal ilişkilere tercih etmeleri. | TED | المشكل أنهم الآن يفضلون عالم الانترنت الغير متزامن على التفاعل العفوي اللحظي في العلاقات الإجتماعية. |
Daha kısa geliyor çünkü ilişkilerini uzun süre sakladılar. | Open Subtitles | لعلّ فترة علاقتهما تبدو قصيرة لأنهما أخفيا الأمر عنا لوقت طويل |
Sence, birisi ilişkilerini ahlaksız bulduğu için mi onlara saldırdı? | Open Subtitles | أتعتقد إذا أنهما تعرضا للإعتداء لأن ثمة من إعتقد أن علاقتهما غير أخلاقية؟ |
Çoğunluk evrendeki bireysel ilişkilerini önemserken, | Open Subtitles | و حيث الأغلب ينظرون إلى علاقتهم الفردية بالكون |
Ailenle olan ilişkilerin partnerinle olan ilişkilerini şekillendirdi. | TED | علاقاتك مع عائلتك تشكل علاقاتك مع شركائك. |
Yedi yıl? Bir başka deyişle, onun ilişkilerini bilecek kadar yeterli bir zaman. | Open Subtitles | سبعة سنوات مدة كافية لتعلمى مدى علاقاتها ؟ |
Neden insan ilişkilerini tutkunuzun peşinden gitmemek için bir bahane olarak kullanıp bir sığınak arayasınız ki? | TED | لماذا تنظرون إلى العلاقات الإنسانية كملجاً وكعذر لكم كي لا تسعوا رواء طموحكم |
Bunun için, bu ikili bilgilerin hepsinin ince ve ayrıntılı ilişkilerini tanımlamam gerek, birlere ve sıfırlara baktığınızda yapılması zor olan başka bir iş. | TED | للقيام بذلك أنا بحاجة لتحديد العلاقات الدقيقة والمفصلة التي تربط بين هذه المعلومات الثنائية، وهذا أمر آخر يصعب القيام به عند النظر للآحاد والأصفار. |
Bazıları, bu olayın Doğu-Batı ilişkilerini tek başına on yıl geri döndüğüne inanıyor. | TED | يعتقد البعض أن هذه الحادثة لوحدها أرجعت العلاقات الشرقية/ الغربية 10 سنوات للخلف. |
Negatif Çin nüfus yoğunluğunun ve Afro-Amerikan ilişkilerini ilgilendirmesinin negatif etkisi hakkında. | Open Subtitles | و كيف تؤثر علي العلاقات الامريكيه الافريقيه |
Miguel'in annesi ilişkilerini onaylamıyorsa öldürmek için bir neden olabilir. | Open Subtitles | وان وضع اللوم على والدة ميغيل لإيقاف علاقتهما فذلك سيمنحه الدافع |
Şuna katılıyor musunuz, her ikisi de birbirlerine karşı çekiciliklerinden arınmışlar iş ilişkilerini tehlikeye atmamak için çünkü iş ilişkileri onlar için fevkalade? | Open Subtitles | ألا تتوافق معي أن كلاهما قد طمرا إنجذابهما لبعض بسبب الخوف من يدمروا علاقتهما العملية بسبب أن علاقتهما العملية |
İlişkilerini bitirmek için 10 günün var. Çok az. | Open Subtitles | لديك 10 أيّام لإنهاء علاقتهما. |
Ve geldiğim yerde bir beyefendi özel ilişkilerini anlatmaz. | Open Subtitles | بالاضافه الى,أن الرجال الشرفاء لايخبرون أحد عن علاقتهم الشخصيه |
Bence insanlar yemekle olan ilişkilerini unuttu. | Open Subtitles | هل أنتم جائعون ؟ لقد فقد الناس علاقتهم بهذا |
Son derece beceriksiz olduğunu ve Ruslarla ilişkilerini mahvettiğini iddia ediyorlar. | Open Subtitles | يقولون إنكِ غير كفؤة بشدة لدرجة أنكِ دمرتِ علاقتهم بالروس |
Senin şu adi ilişkilerini öğrendiğime hiç bu kadar sevinmemiştim. | Open Subtitles | انا لم اكن اكثر سعادة من الان عند اكتشافي لـ واحدة من علاقاتك العابثة |
Üzgünüm, bu senin halka ilişkilerini düzenlemek için iyi bir zaman değil. Queen buralarda yok. | Open Subtitles | آسفة، فليس مناسباً لمديرة علاقاتك العامة أن تختفي في مثل هذا الوقت |
Belki de bütün ilişkilerini yok etmek benim için patolojik bir ihtiyaçtır. | Open Subtitles | ربما لدي نوعاً من علم الامراض لحاجتي لتدمير جميع علاقاتها |
Bir çatı altında birkaç nesille yaşayan insanların üçte ikisi, bunun ilişkilerini geliştirdiğini söylüyor. | TED | ويقولُ ثلثا أولئك الذين يعيشون مع عدة أجيال تحت سقفٍ واحد يقولون أن علاقاتهم قد تحسّنت. |
Eğer planı buysa, o zaman ilişkilerini gizli tutmasının sebebi bu olabilir. | Open Subtitles | إن كانت تلك خطته, فإن ذلك سيفسر لم أرادها أن تحتفظ بعلاقتهم سرية |
Bu televizyon programı ilişkilerini ayrıntısıyla inceliyor... | Open Subtitles | هذا البرنامج التلفزيوني هو الرواية الكاملة ... لعلاقتهما |
İnsanlar eski ilişkilerini hep karşılaştırır Evet. | Open Subtitles | اعني ، الناس يقارنون نفسهم بعلاقاتهم السابقه دوماً |
Numaraları tek tek arayıp Jang Tae San'la ilişkilerini öğren. | Open Subtitles | إتصل بكل الأرقام الموجوده على القائمه وإكتشف ماهي العلاقه التي تربطهم بـ جانج تاي سان |
O zamandan beri, incinmekten o kadar korktun ki, tüm ilişkilerini baltalamanı izledim. | Open Subtitles | ومنذ ذلك الوقت تخافين أن تجرحي ثانية حتى أنك تخربين أي علاقة لك |
Bu yüzden saplantılarının peşine öyle bir düşmüş ki insanlarla olan ilişkilerini hiçbir şekilde geliştirmediğinin farkına bile varmamış. | Open Subtitles | وهو منهمك جدّاً في هوسه لدرجة أنّه أضاع كلّ شيء سوى أكثر الصلات البشريّة بدائيّة |
Siz gaylerin heteroların ilişkilerini şu isimlendirmelerle baltalama olayınız da neyin nesi? | Open Subtitles | ما خطب الناس المثليين الذي يحاولون تخريب علاقات الناس المغاييرين بسبب ألقابهم؟ |