"ilişkimiz" - Translation from Turkish to Arabic

    • علاقة
        
    • العلاقة
        
    • علاقتي
        
    • بعلاقة
        
    • علاقه
        
    • وعلاقتنا
        
    • نتواعد
        
    • علاقتنا
        
    • علاقات
        
    • لعلاقتنا
        
    • بعلاقتنا
        
    • مرتبطين
        
    • علاقاتنا
        
    • ما بيننا
        
    • علاقةً
        
    Son 100 yıldır bize yakın yaşayan mikroskobik yaşamla muhalif bir ilişkimiz var. TED في ال100 سنة الأخيرة، كانت لدينا علاقة خصومة مع الحياة المجهرية القريبة منا.
    İlişkimiz vardı ve o evliydi. Gerçekten kötü bir durumdu. Open Subtitles كنا نقيم علاقة ، وهو كان متزوجاً كان أمراً فضيعاً
    Karım ve benim harika bir ilişkimiz var. Bana çok bağlıdır. Open Subtitles انا وزوجتى لدينا علاقة رائعة لقد وقفت بجانبى خلال كل هذا
    Bana öyle geliyor ki uzun ömürlü bir ilişkimiz olacak. Open Subtitles أنا نوع النعناع جديد من الرجل. ربما محكوم هذه العلاقة.
    Eşimin intihara kalkışmasının sebebinin ilişkimiz olduğumuzu düşündüğü için mi? Open Subtitles تظن أنها قتلت نفسها بسبب علاقتي بأمها. عرفتَ ذلك بنفسك.
    - Yani şu lezbiyen şeyleri- - Bağlılığımız sürdükçe seksiz bir ilişkimiz oldu. Open Subtitles إذاَ هذه غرابة السحاقيات حيث نبقى بعلاقة حميمة
    Sadece Meryll ve benim iyi bir ilişkimiz var diyelim. Open Subtitles .. لنفترض فقط أن ماريلانش وأنا لدينا لدينا علاقة جيدة
    Hakkımdaki tüm gerçekleri anlatmazsam nasıl gerçek bir ilişkimiz olur? Open Subtitles كيف يكون لدينا علاقة حقيقة اذا لم تعرف الحقيقة جميعها
    Bir ilişkimiz olacaksa gün boyunca bana asla bakmayacaksın ve daima gündoğumundan önce ayrılacağız ve asla "seni seviyorum" demeyeceğiz. Open Subtitles ..إذا كنا سنكوّن علاقة لا ينبغي عليكَ أبداً أن تراني أثناء النهار وسنكون دائماً معاً إلى ما قبل شروق الشمس
    Birbirimize çok yakınız, açıkçası ama daha çok abi-kardeş ilişkimiz var. Open Subtitles ،أعني بأننا مقربان . لكنها ليست أكثر من علاقة أخ لأخته
    Açıkçası, bizim geleneksel bir ilişkimiz yok ama senden hoşlanıyorum. Open Subtitles من الواضح, إنّنا لسنا على علاقة تقليدية، ولكنّي مُغرم بكِ.
    Artık bir ilişkimiz olduğu için seks hayatımızın sıradan olduğunu düşünmeye başlıyorsun. Open Subtitles نحن على علاقة الآن، وأنت تظنّ أنّ ذلك سيغيّر طبيعة علاقتنا الجنسيّة
    Ben ve eski dostun birkaç haftadır sevgi/nefret bir ilişkimiz vardı. Open Subtitles أجل، بيني وبين عودتي للإدمان علاقة متقلبة خلال الأسابيع القليلة الماضية.
    - İlişkimiz vardı. - Aman Tanrım! Lütfen devam etme. Open Subtitles ـ كنا على علاقة ـ رباه، رباه، توقف عن الحديث
    Okulda Noel Balosu yapıldığında, bir aydan uzun süredir filizlenmekte olan bir ilişkimiz vardı. TED كنّا في علاقة ناشئة لأكثر من شهر بقليل عندما أقيم حفل عيد الميلاد في مدرستنا.
    Bak, evvelden nasıl bir ilişkimiz olmuş olursa olsun artık bitti. Open Subtitles انظُر، مهما كانَت العلاقة التي كانَت بيننا في الماضي فقَد انتَهت.
    Bizim de annemle babam gibi bir ilişkimiz olabilir sanmıştım. Open Subtitles ظننت بوسعنا أن نحظى بنوع العلاقة التي بين أبي وأمي
    Ama en kötüsü, onunla olan ilişkimiz bir daha hiç aynı olmayacak. Open Subtitles لكن أسوأ جزء أن علاقتي به لن تعود كالسابق
    Eğer bizi ilişkimiz olduğu için tutuklamak istiyorsanız, buyurun. Open Subtitles كلنا نعلم ان ايا من هذا لن يصل للمحكمة ان اردت اعتقالنا لقيامنا بعلاقة, فتفضل
    Ben sadece ilişkimiz olgunlaştığından biraz hassasım. Open Subtitles انه فقط .. بأنني أنا حساسة بسبب .. لأن لدينا الأن علاقه ..
    Yemeklerimle fiziksel ilişkimiz arasında bir tercihte bulunmak senin için ne kadar zor olmuştur tahmin ediyorum. Open Subtitles وأنا أقدر الصعوبة بأنك ستقرر بين طعامي وعلاقتنا البدنية
    Sen aradığın adam olmadığımı biliyorken ilişkimiz nasıl ilerleyecek? Open Subtitles كيف تجعلينا نتواعد للمرّة الثالثة، بينما تعرفين بأنني لست الشخص المُناسب؟
    İlişkimiz böyle saçma brşey yüzünden bozmadığıma mennun olmalısın ,ahmak kadın. Open Subtitles يجب أن تسرّي أني لم أعتبر علاقتنا واقعاً مفروضاً أيتها السخيفة
    Abuddin ile şu anda diplomatik ilişkimiz olmadığının farkındayım ama... Open Subtitles أنا أدرك بأنه ليس لدينا علاقات دبلوماسية مع عبودين الآن
    Aynı çatı altında kalmaya devam edersek ilişkimiz onarılamaz hale gelecek. Open Subtitles اخشى انا اذا بقينا تحت سقف واحد قد نسبب اذى غير قابل للاصلاح لعلاقتنا
    Diğer yandan ilişkimiz konusunda bir sorunun olduğunda benimle konuşmazsan seni terk edebilirim. Open Subtitles على صعيد آخر، ربّما أهجركَ إن لم تحدّثني عندما تواجه مشكلة تتعلّق بعلاقتنا
    Bunun farkındayım ama Bayan Corinth ile romantik bir ilişkimiz yok. Open Subtitles نعم ، أنا واعٍ تماماً لذلك الآنسة كورينث وأنا لسنا مرتبطين عاطفياً
    İnsanlarla olan ilişkimiz hakkında farklı şekilde nasıl düşünebiliriz? TED كيف يمكن التفكير حول علاقاتنا بالناس بشكل مختلف؟
    İlişkimizi saklı tuttuğumuz kısmı geçtiğimizi düşünüyorum ama bu ilişkimiz gerçek olacaksa beni sana en yakın insan olarak görmelisin. Open Subtitles و أظنّ أنّنا جعلنا تلك الفتره في ماضينا حين كان يجب علينا الإختباء و لكن إن كان ما بيننا سيدوم
    Ve aranızda özel bir ilişki olduğunu anımsadım. Adama bir yıl önce bir kargaşada yardım ettim, ama ilişkimiz başladı ve orada bitti. Open Subtitles و أذكر أنّكما الإثنان تجمعكما علاقةً خاصة ، سعدت الرجل ليخرج من مأزقٍ منذ سنة مضت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more