"imzalamak" - Translation from Turkish to Arabic

    • التوقيع
        
    • توقيع
        
    • توقع
        
    • للتوقيع
        
    • لتوقيع
        
    • يوقع
        
    • أوقع
        
    • توقيعها
        
    • توقعي
        
    • اوقع
        
    • بتوقيع
        
    • لتَوْقيع
        
    • لأوقع
        
    • بالتوقيع
        
    • أوقّع
        
    Elimizdeki tüm kaynakları kullanmadan bu programın idam emrini imzalamak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد التوقيع على مذكرة موته حتى نستنزف كل المصادر الممكنة
    Acaba Lord hazretleri bu iki mektubu imzalamak lütfunda bulunurlar mıydı? Open Subtitles أتمانع التوقيع يا سيدى على هاتين الرسالتين ؟
    Tek yapman gereken, ruhunu aldığımı söyleyen bir kağıt imzalamak. Open Subtitles كل ماعليك هو توقيع ورقة مكتوب بها أني أمتلك روحك
    Yapman gereken tek şey şurayı imzalamak, ...ve kazancın tamamını bana göndermek. Open Subtitles كل ما عليك فعله هو توقيع الوثيقة و تقوم بتحويل حصتك لي
    Bu kararname senin her türlü belgeyi imzalamak zorunda olmamanı garanti altına alıyor. Open Subtitles انه مرسوم لتأكيد انه ليس من المفترض ان توقع علي جميع الوثائق الصغيرة
    Ondan öğreneceğim hiçbir şeyi mahkemede aleyhinde kullanmayacağımı garanti eden bir sözleşme imzalamak istiyorum. Open Subtitles أنا على استعداد للتوقيع على أي ورقة تضمن بأن أي شيء يُقر به لي . لن يستخدم ضده قط في المحكمة
    6 Avrupa ülkesinden temsilciler Avrupa Birliği'ni kuracak anlaşmayı imzalamak için Roma'ya gelmişlerdi. TED ممثلون عن ست دول أوروبية جاؤوا إلى روما لتوقيع ميثاق انشاء الإتحاد الأوروبي
    Çünkü çalıştığı şirketle bir gizlilik anlaşması imzalamak zorunda kaldı. Open Subtitles لماذا؟ لأنه كان عليه أن يوقع اتفاقية سرية
    İleride dikeceğim tüm binaların yegane mimarı olmanız için sizinle bir sözleşme imzalamak istiyorum. Open Subtitles أتمنى أن أوقع عقد لأجعلك المهندس الوحيد لكل المنشأت المستقبليه التى قد انشأها
    Bu maddeyi imzalamak cenneti yaşamak gibi. Open Subtitles التوقيع على الفقرة 14 مثل التوقيع لدخول الفردوس
    Bu bebeğin ölüm fermanını imzalamak olur. Open Subtitles الإرجاء يعنى التوقيع حيال تلك الطفلة فى مذكرة الموت.
    Bütün yapman gereken imzalamak. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي يجب القيام به هو التوقيع.
    Diğer insanlar için çek imzalamak, gizli nakit ödemeler yapmak dışında. Open Subtitles توقيع الشيكات لأشخاص آخرين. وإخفاء المدفوعات.
    sen bazi kagitlari imzalamak zorundasin bu ödenecek Küçük bir bedel öldürülecek olan genç oglun için Open Subtitles لذا عليك توقيع بعض الأوراق أولاً و هذا ثمن صغير لموت ولدي
    Tiranialılar ve Andariler bir saldırmazlık anlaşması imzalamak üzereler. Open Subtitles أتباع ترانيا و اندراي على وشك توقيع معاهدة بعدم اللجوء للعنف
    Kahretsin, ayakta kendi adına kontrat imzalamak için yeterli değilsin. Open Subtitles اللعنة , يا رجل فأنت لست متزناًَ بما يكفي لكي توقع باسمك على عقود ينظمها الآخرون
    Kapıyı paketi imzalamak için açar veee... sutyen yok. Open Subtitles لذا فتحت الباب للتوقيع على إستلام الطرد, وهي عارية
    Şu an kontratları imzalamak için babamın ofisine, yani Alexis'in ofisine gidiyorum. Open Subtitles والآن سأذهب إلى الأعلى لمكتب أبي مكتب أليكسيس. , لتوقيع هذه العقود.
    Çünkü çalıştığı tütün şirketiyle bir gizlilik anlaşması imzalamak zorunda kaldı. Open Subtitles لأنه كان عليه أن يوقع اتفاقية سرية مع شركة التبغ التي كان يعمل بها
    Kontratı imzalamak için park yeri gerekiyor. Open Subtitles إنني أحتاج لمساحة المرأب هذه، لن أوقع العقد دونها.
    Hemen imzalaman gerekmiyor. Ben hemen imzalamak istiyorum. Eğer fikrini değiştirirsen... Open Subtitles لست مضطره ان توقعيها الآن اريد توقيعها الآن إذا غيرت رأيك
    Anne, yapman gereken, kayıt formumu imzalamak. Open Subtitles أمي، ما يجب عليكِ هو أن توقعي استمارة التحاقي بالمدرسة
    Bunu, " Nasıl bir baba olmak istiyorum. " deklarasyonu olarak imzalamak istiyorum. Open Subtitles أود أن اوقع على مرسوم يوضح أي نوعيه أب أريد أن أكون
    En büyük müşterilerimizden biri anlaşma imzalamak için benimle bizzat görüşmek istedi. Open Subtitles واحد من أكبر عملائنا طلب الإجتماع معي شخصياً لكي نقوم بتوقيع إتفاقية.
    Benimle şu kağıtları imzalamak için gelir misin? Open Subtitles هل بالإمكان رجاءً أَنْ يَجيءَ مَعي لتَوْقيع هذه الأَوراقِ؟
    Bugünkü adam, sonuçlarımı imzalamak için beni bir saatten fazla bekletti, sonra da sanki ben onun vaktini çalıyormuşum gibi davrandı. Open Subtitles هذا الرجل اليوم جعلني أنتظر لأكثر من ساعة، لأوقع على عيناتي ومن ثم تصرف كأنني أضيع وقته.
    Bir süre önce San Francisco'daydım kitap imzalamak için. TED وكنت متواجد في سان فرانسيسكو منذ فترة أقوم بالتوقيع لكاتبي.
    Bu tarihi yasayı imzalamak benim için bir onur. Open Subtitles الأن أنا لي الشرف ومسرور أن أوقّع هذا الجزء التاريخي من التشريع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more