"inanılmaz bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا يصدق
        
    • لا تصدق
        
    • المذهل
        
    • لايصدق
        
    • هائلة
        
    • لا يُصدق
        
    • غير معقولة
        
    • عجيبة
        
    • مهارة القيادة جيدة
        
    • مدهشُ
        
    • يُصدّق
        
    • هذا التواصل
        
    • مُدهِش
        
    • مدهش جدا
        
    • مدهشة ولدينا
        
    Etik, Güç Düğümünü güvende tutması için Hedge'e verdiğinde inanılmaz bir şey oluyor. TED حين أعطت إيثيك العقدة إلى هيدج ليحفظه بشكل آمن، حدث شيءٌ لا يصدق.
    Sekiz sayı aldık! Üst üste 10 vuruş! İnanılmaz bir şeydi, dostum! Open Subtitles هذا لا يصدق يا رجل انها الليلة الأعظم في تاريخ منتزه فينواي
    CA: Bu hem inanılmaz bir tıbbi teknik hem de korkunç... TED كريس: هي تقنية طبية لا تصدق و لكن في نفس الوقت
    Bana, bu yeni ilaçtan bahsettiğinde bende inanılmaz bir şekilde üzerine atladım. Open Subtitles عندما أخبرني عن هذا العقار الجديد المذهل تناولته و كان بالفعل مذهلاً
    Fakat, gerçek olan bir şey var ki, o da inanılmaz bir şekilde kızgın olmam. Open Subtitles ولكن الحقيقة انني كانت غاضبا بشكل لايصدق
    Şimdi bu, bilgi- inanılmaz bir mühendislik bilgisi ve organizasyon ister. Open Subtitles وهذا يتطلب ليس مجرد معرفة ولكن معرفة هائلة بعلوم الهندسة والإدارة
    Umuyorum ki bu videoyu izleme nedeniniz inanılmaz bir şey başarmış olmamdır. Open Subtitles هذهِ أمنيتي، إن كُنت تُشاهد هذا الفيديو شيءٌ لا يُصدق قد حدث
    Ve tahmin edebileceğinden de uzun zamandır inanılmaz bir hayat sürdürdüğümü. Open Subtitles وأخبره إن حياتي كانت غير معقولة لمدة أطول مما يمكنه التصور
    Böyle bir şey için hazırlanmalısın çünkü gerçekten inanılmaz bir şey. Open Subtitles إذاً أنت بحاجة لأن تستعد لهذا لأنه أمرٌ لا يصدق تماماً
    Çünkü senaryosuz, kurgusuz ve inanılmaz bir bölüm olacak diyorum. Open Subtitles لقيلولة لأني أتكلم بلا نص وبلا استعداد وهذا لا يصدق
    Bangladeş, Zimbabwe, Hindistan, Nepal, Filipinler'e gittim yavaş yavaş inanılmaz bir network oluşturduk. Open Subtitles وذهبت إلى بنجلادش وزيمبابوي، الهند، نيبال، الفلبين، وتدريجيا وضعنا معا شبكة لا يصدق
    ama yine de, inanılmaz bir deneyim oldu çünkü yani, nasıl olur da herhangi bir parça ile böylesi bir deneyim yaşayabilirsiniz? TED لكن رغم ذلك، لقد كانت تجربة لا تصدق لأنه حينها، أين على الأرض يمكن أن تجرب ذلك في قطعة موسيقية؟
    İnanılmaz bir insanlık anlayışına sahip bir adam, bölünmüş ve şiddet dolu Güney Afrika'ya barış getiriyordu. TED لقد كان يجلب السلام لجنوب إفريقيا التي كانت مقسمة وعنيفة رجل واحد ذو روح إنسانية لا تصدق.
    İşlemcinin içinde inanılmaz bir karmaşıklık ve hafızanın içinde inanılmaz bir düzenlilik vardır. TED هناك تعقيد مذهل في المعالج، وهذا الانتظام المذهل في الذاكرة.
    İngilizler inanılmaz bir zafer elde etmişti. Open Subtitles بالنسبه للبريطانيين كان هذا النصر المذهل يفتح باب لفرص لا حصر لها
    Onları konuşurken duydum ve inan ki eğer seninle dalga geçmek için yalan söylüyor olsaydım bunun kadar inanılmaz bir şey olmazdı. Open Subtitles وصدقيني لو كنت أكذب من أجل العبث معكِ لما قلت شيئاً لايصدق كهذا
    Benim hücrelerim de değişebiliyor, inanılmaz bir enerji ile dolabiliyorlar. Open Subtitles خلاياي يُمْكِنُ أَنْ تَتحوّلَ أيضاً تمتص كميات هائلة من الطاقة
    Uçakları göremiyorum ama inanılmaz bir manzara var. Open Subtitles لا يُمكنني رؤية الطائرات، لكن ما أراه منظر لا يُصدق.
    Bu sayede, gazeteci vatandaşlar bu rüşvet öyküsünü de yaydılar. İnanılmaz bir manzara ortaya çıktı. TED برصد ذلك كذلك ، وقد كان هناك صورة غير معقولة قد تكون رأيتموها في الصفححة الأولى لجريدة أوقات نيويورك
    Yani aramızda inanılmaz bir elektrik olduğu için seninle daha fazla vakit geçirmek adına kendi parmağımı kırdığımı söylüyorsun. Open Subtitles اذاً قمت بكسر اصبعي عمداً كي استطيع ان اقضي وقتاً مطولاً معك لأن بيننا كيمياء عجيبة
    İyi, çünkü inanılmaz bir ipucu buldum. Open Subtitles جيد. لأنني عِنْدي مهارة القيادة جيدة.
    Evet, ama onun inanılmaz bir hayatı var. Open Subtitles نعم، لَكنَّه مدهشُ بشكل مباشر.
    İnanılmaz bir şey. Ben asla ikinizi beraber düşünemezdim. Open Subtitles لا يُصدّق لم أكن لأتخيّلكما معاً إطلاقاً
    Onunla aramızda inanılmaz bir bağ hissediyorum. Açıklamak zor. Open Subtitles اشعر هذا التواصل معها, انه رائع, صعب وصفه
    Dün gece inanılmaz bir rüya gördüm. Open Subtitles في ليلة الأمس، لقد حلِمت بأكثر حُلمِ مُدهِش في حياتي
    Namı göz önüne alınırsa hiç suç kaydı olmaması inanılmaz bir olay. Open Subtitles لا ورقة الراب، الذي، بكل صراحة، هو مدهش جدا النظر سمعته.
    Sadece ilerlemiyor, inanılmaz bir hızla gidiyor. Open Subtitles إنه لا يتقدم فقط إنه يتحرّك بسرعة مدهشة ولدينا مشكلة بملاحقته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more