"inanılmazdı" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا يصدق
        
    • مدهش
        
    • مذهلة
        
    • مدهشاً
        
    • كان رائعا
        
    • مدهشة
        
    • كان مذهلاً
        
    • مذهلًا
        
    • كان رائعاً
        
    • لقد كانت رائعة
        
    • كانت لا تصدق
        
    • مُذهلاً
        
    • لايصدق
        
    • كان مذهلا
        
    • كان هذا رائعاً
        
    Zaten grubun adı inanılmazdı. Bir de insanların ne düşündüğünü hesaba katarsan... Open Subtitles أنا بالفعل بسمعة لا يصدق وإقران ذلك مع المعنى الذي تعطي الناس.
    Ve açılış günü geldi. Söylemeliyim ki, inanılmazdı. TED وبعد ذلك كان الافتتاح، وأود أن أقول لكم، كان لا يصدق.
    Kötü olduğunu ve diğer şeyleri biliyorum ama bu çok inanılmazdı. Open Subtitles أنا أعلم أنك شر وكل شيء ولكن هذا كان مدهش جداً
    Efektleri ILM yapmıştı ve inanılmazdı. TED آى.إل.إم قامت بالتأثيرات, و كانت مذهلة.
    Ortalama 6 saatte bir bir silah bırakmaya sebep oldu, bu inanılmazdı, "Noel'de eve gel." TED هذا ولّد، في المعدل، تسريحاً كل ست ساعات، لذا كان ذلك مدهشاً وكان عن: تعال إلى المنزل في عيد الميلاد.
    Polise verdiğiniz ifade inanılmazdı. Open Subtitles التصريح الذي قدمتيه للشرطة كان رائعا
    Çünkü bizim, seks baş döndürücü, dayanılmaz, inanılmazdı. Open Subtitles 'لأن علاقاتنا الجنسية غير معقولة مدهشة للعقول
    Tüm ulusal haber kanalllarına ve gazetelere röportaj veriyordum, inanılmazdı. TED وحصلت على مقابلات مع جميع هذه المنافذ الإخبارية الوطنية والمنافذ الصحفية، كان مذهلاً.
    Görebiliyorsanız, 29 Mart 1984 de infaz edildi. Bu inanılmazdı. TED و ان كان يمكنك ان تري هنا , فأنه أعدم في , 29 مارس 1984 . أمر لا يصدق ..
    Bugün yaşadıklarıma sen sebep oldun. İnanılmazdı! Open Subtitles عليك أن تعرف ما الذي وقعنا فيه لأجلك لا يصدق..
    Bir tane vardı, inanılmazdı... Open Subtitles .. ثمَّ كان هناك .. لقد كانت بشكل لا يصدق
    Dehşete düştüm, ama inanılmazdı. Open Subtitles أنا مذعورة لكنّه كان مدهش إنه كان عظيم جدا
    Sonra gece kulübüne gittik, inanılmazdı. Şu büyük olana. Open Subtitles وبعدها ذهبنا الى ملهى ليلي، كان مدهش وكبير وراقي للغاية
    Gerçekten ölüm tuzağıydı. Yani, inanılmazdı, oldukça iyi çalıştı fakat gerçekten tehlikeliydi. TED في الحقيقة, كانت شديدة الخطورة , لكنها مذهلة فعلاً، كانت مذهلة جداً, لكنها أيضاً خطيرة في نفس الوقت.
    Ama onun geliştirmeleri inanılmazdı. Pistonlara doğrusal hareket için bir yatak ekledi, TED إلا أن تحسيناته كانت مذهلة أضاف موجهات للحركة على المكبس
    İnsanların bu filmden dolayı hareketlendiğini görmek inanılmazdı. TED لقد كان مدهشاً كيف أن الناس تأثروا بهذا الفيلم.
    Sadece bilimadamlarının değil, aynı zamanda halkın ve haber kuruluşlarının da katılımı inanılmazdı çünkü Mars'ta hayat olduğu ve popüler anlayışla Marslıların olabileceği sanılıyordu. Open Subtitles التوقع ليس فقط العلماء لكن الجمهور ووسائل الإعلام كان مدهشاً لأن المريخ يٌعتقد ان به حياة وفي العقل الشعبي
    Dün akşam ki performansın inanılmazdı, Open Subtitles الليلة الماضية, أداؤكِ كان رائعا بحق
    İnanılmazdı, beni sakinleştirdi ve iyi hissetmemi sağladı. Open Subtitles و كانت مدهشة لقد قامت بتهدأتي وجعلتي أشعر بالراحة
    Böylece ben imgenin gücünü gördüm. Ve bu inanılmazdı. TED وقد شاهدت للتو نفوذ الصورة. لقد كان مذهلاً.
    Bu inanılmazdı... ...evde tüfekle sinek öldürmek istemesi çok ilginçti... ...fakat bunu becerebilmesi... ...beni daha çok şaşırtmıştı. TED أما ما كان يدهشني.. كان مذهلًا وهو يطلق النار على الذبابة أما ما كان يدهشني حقًا أنه كان يعرف جيدًا كيف يصوب نحوها
    O filmi gördüm ve inanılmazdı. Open Subtitles لقد رايت فيلمهم ، لقد كان رائعاً الى اللقاء
    Gerçekten inanılmazdı. Bu büyük, koskocaman bacalar. TED لقد كانت رائعة. كانت عبارة عن مداخن متناهية الضخامة.
    İnanılmazdı. Oraya gider gitmez üzerime atladı. Open Subtitles كانت لا تصدق لقد دخلت هناك و طاردتني في كل مكان
    Olanlar inanılmazdı ve güneş doğuncaya kadar konuştuk Open Subtitles ماحدث كان مُذهلاً ! تحدثنا حتّى شرقت الشمس
    İnanılmazdı. Bundan çıkarabildiğimiz tek sonuç bu sistemde daha önce bir süpernova patlaması olmuş olması gerektiğiydi. Bu patlama, yıldızın atmosferine işlemiş. TED أمر لايصدق, خلاصة ماتوصلنا إليه كان إثباتًا لحدوث انفجار للسوبر النوفا في ذلك النظام, والذي لوث الغلاف الجوي للنجم
    İçeride yaptığını gördüm ve bence inanılmazdı. Open Subtitles رأيت ما فعلتيه في الداخل و اعتقد انه كان مذهلا
    İnanılmazdı Ağırlık, mesafe Bam! Tam yerine. Open Subtitles كان هذا رائعاً قامت بالقفز و الوقوف بثبات إذا لم يعطوها عشر نقاط على هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more