"inanmamızı" - Translation from Turkish to Arabic

    • نصدق
        
    • نعتقد
        
    • نصدّق
        
    • نؤمن
        
    • نصدقه
        
    • نصدقك
        
    • نُصدق
        
    • للاعتقاد
        
    • سنصدق
        
    • نُصدقه
        
    • نَعتقدَ
        
    Neye inanmamızı bekliyorsun? Open Subtitles هل تتوقع منا ان نصدق ان تلك الروايات ان يسوع هذا يمكنه ان يشفي بلمسه من يده
    Avusturya'nın iyi ahlakı tekelinde tuttuğuna inanmamızı mı istiyorsunuz? Open Subtitles أتريد منا ان نصدق ان النمسا تحتكر هذا التأثير؟
    Şimdi orada oturup tüm bu anlattıklarınıza inanmamızı mı bekliyorsunuz? Open Subtitles هل ستجلسين هنا وتخبرينا بأن نصدق كل هذا بإيمان؟
    Kalıntıların keşfinden sonra galakside üzerinde hayat barındıran başka gezegenler olduğuna inanmamızı sağlayan sebepler vardı ve şimdi kanıtımız var. Open Subtitles منذ أن إكتشفنا هذه الأطلال لدينا سبب لكي نعتقد أن هناك كواكب أخرى مسكونة في المجرة و الآن لدينا الدليل
    Şimdi onun intihar bombacısı olduğuna inanmamızı mı istiyorsunuz? Open Subtitles والآن تريدنا أن نصدّق أنّه كان واحدا منهم؟
    Bizim yok oluşumuz, senin şu inanmamızı istediğin tabloya nasıl uyabilir ki? Open Subtitles كيف يُلائم إنقراضنا مع هذه الصورة التى تريدنا أن نؤمن بها ؟
    Bazı haberlerin tam tersine, bizim bu kentte yumurtalar olduğuna inanmamızı gerektiren bir şey yok. Open Subtitles بعكس التقارير غير المسئولة لا يوجد لدينا أى معلومات تجعلنا نصدق أنه يوجد أى بيض لهذا المخلوق فى المدينة
    Şimdi bizden bunca hengame içinde hiç kimseyi öldürmediğine inanmamızı mı bekliyorsun? Open Subtitles وتتوقعى منا ان نصدق ان فى وسط كل هذه الاثاره لم تقتلى اى احد
    Bir Canavar hakkında çılgın öyküye inanmamızı mı bekliyor? Open Subtitles هل هي بالفعل تتوقع منا ان نصدق هذه القصة المجنونة عن هذا الوحش؟
    Birileri satanistlerin burada olduğuna inanmamızı istedi. Open Subtitles شخص ما ارادنا ان نصدق بوجود عبدة شيطان هنا
    Hadi ama Amber, gondolda saldırıya uğradığına inanmamızı mı istiyorsun? Open Subtitles هيا يا امبير هل تريديننا ان نصدق انك تعرضت لهجوم بتلك المركبه
    Ayrıca Bu Kira aslında kendisinin stüdyonun dışında olduğunu inanmamızı sağladı. Open Subtitles كيرا هذا يحاول أن يجعلنا نصدق أنه كان خارج الاستديو
    Sanırım bunun da zararsız olduğuna inanmamızı bekliyorsun. Open Subtitles أعتقد أنّك تنتظر منّا أن نصدق أن هذا غير مؤذ أيضاً.
    Pazarlamacılar bizim, hakkımızdaki tüm bilginin yararımıza olacak bir şekilde kullanılacağına inanmamızı istiyorlar. TED الآن يفضل المسوّقين أن نعتقد أن كل المعلومات المتعلقة بنا سوف تستخدم دائماً فيما يصب في مصلحتنا.
    Bu yararlar, tıbbi marihuana savunucularının inanmamızı istediği kadar büyük veya çarpıcı olmayabilirler ancak gerçekler. TED قد لا تكون هذه الفوائد كبيرة أو مذهلة كا يريدُ منا معظم الأنصار المتحمسين للماريجوانا الطبية أن نعتقد ولكنها حقيقية.
    Bu riskler tıbbi marihuanaya karşı olanların inanmamızı istediği kadar ciddi ve korkutucu olmayabilir ancak bunlar ne yazık ki gerçek riskler. TED قد لا تكون هذه المخاطر ضخمة ومخيفة كما يرغبُ منا بعض معارضي الماريوانا الطبية أن نعتقد. لكنها مخاطر حقيقة، رغم ذلك.
    Yapraktan kalem yaptığınıza inanmamızı mı bekliyorsunuz? Open Subtitles لذا علينا أن نصدّق أنكما صنعتما قلم رصاص من الأوراق؟
    Bizim yok oluşumuz, senin şu inanmamızı istediğin tabloya nasıl uyabilir ki? Open Subtitles كيف يُلائم إنقراضنا مع هذه الصورة التى تريدنا أن نؤمن بها ؟
    Medya'nın inanmamızı istediğinin aksine çok güvenli bir dünyada yaşadığımızı düşünüyorsun. Open Subtitles بغض النظر عما يجعلنا الاعلام نصدقه انت تظنين اننا نعيش في عالم آمن جدا
    Sana inanmamızı sağla. Yapamıyorsan da çek git. Mesih'in mucizelere ihtiyacı yoktur. Open Subtitles إفعل معجزه لنا إجعلنا نصدقك أو إذهب بعيدآ
    Tabii eğer bizim başkasının onları çaldığına inanmamızı istemediyse. Open Subtitles مالم يرغب بأن يجعلُنا نُصدق بأنهُ هنالِكٌ أحدهُم قد سرقها
    Şu anda başkalarının da sorumlu olduğuna inanmamızı gerektiren bir gerekçemiz yok. Open Subtitles حتي الان لايوجد لدينا اي سبب للاعتقاد باحتمالية وجود شركاء اخرون
    Kendi zula evinizi temizlemek için imzalı bir izin belgesi aldığınıza inanmamızı mı bekliyorsun? Open Subtitles أتتوقع أننا سنصدق أنك حصلت على مذكرة لتفتيش مخبئك؟
    İnanmamızı istediği şey bu, evet. Open Subtitles -أجل، هذا ما أرادنا أن نُصدقه
    Bizim, Bayan Rodriguez'in, Yılın Yardımseverinin, köpek dövüşü yaptığına inanmamızı mı bekliyorsun? Open Subtitles تُريدُنا بجدية أَنْ نَعتقدَ ذلك السّيدة Rodriguez، إنسانية مِنْ السَنَةِ، هَلْ كَانَ إلى الكلبِ يُحاربُ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more