| Birkaç hafta önce bu isimde bir cinayet kurbanıyla ilgilenmiştik. | Open Subtitles | كانت لدينا ضحيّة جريمة قتل بهذا الاسم قبل بضعة أسابيع |
| Yıllar önce Universal'in de o isimde bir projesi vardı. | Open Subtitles | لأنه من عدة سنين قامت يونيفرسال بعمل مشروع, بنفس الاسم. |
| Tuhafıma gitti de, İngiltere'de aynı isimde bir hizmetçim vardı. | Open Subtitles | انا فقط فضولية كان عندى خادم بهذا الاسم فى انجلترا |
| Bu yetimhanede bu isimde kardeşler yoktu. | Open Subtitles | لم يكُن هناك أُختَـان بهذا الإسم في الملجأ |
| Yıllar önce bu isimde bir hastam vardı. | Open Subtitles | لقد عالجت مريضا بهذا الإسم منذ سنوات عديده |
| Müşterilerimi rahatsız edemezsiniz böyle. O isimde bir kız yok burada. | Open Subtitles | لا يمكنك البحث فى المكان وازعاج نزلائى , لا يوجد بنت بهذا الاسم هنا |
| Korkarım bu isimde birisini tanımıyorum. | Open Subtitles | فرانك فراي. أنا خائف أنا لا أعرف أي شخص بذلك الاسم. |
| Üzgünüm, o isimde kayıtlı biri yok. | Open Subtitles | أنا آسف، ليس هناك واحد مسجّل بذلك الاسم. |
| - David'in bu isimde bir arkadaşı varmış. - Muhtemelen okul arkadaşı. | Open Subtitles | ـ ديفيد كان عنده صديق بذلك الاسم ـ من المحتمل أن يكون صديق مدرسة |
| Ali Waziri'nin işbirlikçisi miydin? Bu isimde kimseyi tanımıyorum. | Open Subtitles | لقد كنت شريك علي وزيري آسف لا أعرف أحداً بهذا الاسم |
| Ve bazı insanlar, Steve'in niye o isimde ısrar ettiğini hala merak ederler. | Open Subtitles | وهناك بعض الاشخاص لا زالوا يتساءلون لماذا اصر ستيف على ذلك الاسم |
| Chicago'da aynı isimde bir vaiz vardı ve orayı terbiyeli beyazların yaşaması için uygunsuz hale getiren fahişeleri, sarhoşları ve zencileri temizledi. | Open Subtitles | لقد كان هناك واعظ له نفس الاسم قام بتطهير شيكاغو من الزنوج القذرين |
| Burada o isimde biri yok dedim. | Open Subtitles | أخبرتك، أنه لا يوجد لدينا أحد بذلك الاسم |
| Hayır, o isimde bir hastam yok. | Open Subtitles | لا، أنا أبداً ما كان عندي مريضة بذلك الاسم |
| Bu isimde bir şirkete lisans vermediklerini öğrendim. | Open Subtitles | لم يطلب أي رخصة لإستعمال أي شركة لذلك الاسم |
| Hayır, bu isimde kimseyi tanımıyorum. | Open Subtitles | لا, لا. لا أعرف أحداً بهذا الإسم. شخصية متعددة |
| Ne burada ne de başka bir yerde o isimde kimse yok. | Open Subtitles | لا يوجد أحد بهذا الإسم هنا أو في أي مكان |
| Aslında burada o isimde biri yok. Üzgünüm. | Open Subtitles | فى الواقع لا يوجد أحد هنا بهذا الإسم آسفة |
| Daha önce bu isimde birisiyle tanışmadığıma göre, Oldukça düşük bir olasılık. | Open Subtitles | أشك بهذا بما أني لم ألتقي بأحد بهذا الإسم |
| Kuzenim bu isimde biri olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | إبنة عمي قالت بأنها تعاملت مع فتاة بهذا الإسم |
| Hayır o isimde biri yok. Tamam. Teşekkürler. | Open Subtitles | لا لا أحد بذلك الاسمِ حسناً شكراً مع السلامة |
| Bu şirket sadece isimde var. | Open Subtitles | و يبدو أنّ هذه الشركة موجودة بالاسم فقط. |
| İki gün önce, bir adam aynı isimde, aynı yaşta Hudson üniversite hastanesine benzer belirtilerle gelmiş ancak o vefat etmiş. | Open Subtitles | لقد عاينوا من يومين رجل رجل بنفس الأسم , نفس العمر ونفس الأعراض في مستشفى جامعة هدسون، أعراض مشابهة، لكنه توفي |