| Yapmak istediğin şeyi yapıyorsun. Gerisinin bir önemi yok. | Open Subtitles | أنت تفعل ما تريد فعله بحياتك ،لا شيء آخر يهم |
| Yapmak istediğin şeyi bir yana bırak,tamam mı? | Open Subtitles | أوه، أهذا ما تريد فعله يا ميليش؟ تريد التخلى عن المهمه هنا |
| Dün benden istediğin şeyi yapacağım konusunda karar verebilir miyim, bilmiyorum, Ted." | Open Subtitles | انا لا اعرف ان كنت استطيع اتخاذ قرار بفعل ما طلبته مني بالامس |
| İstediğin şeyi düşünebilirsin. Demek istediğim, ben buraya uygun değilim. | Open Subtitles | سميها ما تريدين كل ما فى الامر ان المكان هنا لا يناسبنى |
| Gecikme, parayı getir, istediğin şeyi bulacağım. | Open Subtitles | لا تتأخَري، أجلبي النقود وسأوفَر لك ما تريدينه |
| Bana iyi davranıyorsun çünkü tek istediğin, bilmek istediğin şeyi söylemem. | Open Subtitles | أنت فقط لطيف لأنك تريدنى أن أخبرك بما تريد أن تعرفه |
| İstediğin şeyi söyle. | Open Subtitles | سواء كان حافي القدمين أو يلبس صندل قل ما تريده |
| Müşterimin tüm yaptığı sana istediğin şeyi verebilmekti. | Open Subtitles | كل ما فعله موكّلي كان محاولته إعطاءك ما أردته أليس هذا صحيحاً؟ |
| Biliyorum 17 yaşındasın ve seni yapmak istediğin şeyi yapmaman için durduramayız. | Open Subtitles | أعلم أنّك في السابعة عشر. و لا نستطيع إيقافك عن فعل ما تريد فعلهُ. |
| Hakim aleyhinde karar verdiği takdirde, yapmak istediğin şeyi yapabilmenin bir yolunu bulduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | أنك وجدت طريقة لفعل ما تريد فعله إذا ردك القضاة خائباً |
| Sana bilmek istediğin şeyi söylesem bile hiçbir şeyi değiştirmez. | Open Subtitles | حتى لو أخبرتك ما تريد معرفة، لن يغيّر شيء. |
| Eğer istediğin şeyi yapmazsan cesur değil, geri zekalı olursun. | Open Subtitles | أنت لست قوياً عندما تفعل ما تريد فعله ولكنك تكون أحمقاً إذا لم تفعله |
| Ted, sana duymak istediğin şeyi mi söylememi istersin... yoksa duyman gerekeni söylememi mi? | Open Subtitles | تيد, أتريدني أن أقول ما تريد أن تسمعه أو تريد أن تسمع مايجب أن تسمعه |
| İstediğin şeyi tam olarak elde ettiğin zaman bile hâlâ acı çekersin. | Open Subtitles | وحنى عندما تحصل على ما تريد بالضبط ستظل تعاني |
| Yaşıyor. İstediğin şeyi yaptık. | Open Subtitles | إنه على قيد الحياة، لقد فعلنا ما طلبته منا |
| Hayır, anne, yapmak istediğin şeyi yaptığına sevindim. | Open Subtitles | كلا، أمي، أنا سعيد لأنكِ فعلتِ ما تريدين فعله. |
| İstediğin şeyi verebileceğinden şüpheliyim. | Open Subtitles | على الرغم من أنّني أشك أنّه سيعطيكِ ما تريدينه. |
| Sana istediğin şeyi söyledikten sonra, | Open Subtitles | كيف لي أن أعرف انه اذا أخبرتك بما تريد معرفته |
| İnsanları yönlendirip, istediğin şeyi yaptırabilirsin. | Open Subtitles | يمكن أن تجبر الناس لتنفيذ رغبتك. تجعلهم يعملون ما تريده تماماً. |
| Konserden sonra artık ne olduysa çok sinirliydin. İstediğin şeyi elde edemediğinin farkına vardım. | Open Subtitles | ،لقد كنت غاضباً بعد إنتهاء الحفل .وتوقعتُ أنّك لمْ تجد ما أردته |
| İstediğin şeyi almaktan çekinme nadide sanat eserleri de buna dahil. | Open Subtitles | لاتتردد في أخذ كل ماتريد بما في ذلك الأعمال الفنية الثمينة |
| Hala bilmek istediğin şeyi bilmek istiyor musun? | Open Subtitles | أما زلت ترغب لو أنك عرفت ما أردت معرفته؟ |
| İstediğin şeyi sana vermenin başka bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | انس أمرَ اللعنة سأجد طريقة أخرى لأعطيك مرادك |
| Bir hataydı, büyük bir hataydı. İstediğin şeyi yapmaya hazırım. | Open Subtitles | إنها غلطة كبيرة أنا مستعد لتنفيذ كل ما تطلبه الآن |
| Hayat adil değildir. Her istediğin şeyi tırnaklarınla kazıyarak almalısın. | Open Subtitles | الحياة ليست عادلة يجب أن تخدشي ...وتناضلي لكل شيء تريدينه |
| Ayrıca istediğin şeyi almış oldun. Bana söylediğin gibi dışarı çıktım işte. | Open Subtitles | إلى جانب، لقد حصلت على ما تُريد خرجت إلى المدينة كما طلبت. |
| - İstediğin şeyi söyle. - Eve gitmek istiyorum. | Open Subtitles | ـ أخبريني بما تريدين ـ أريد الذهاب إلى البيت |
| Bu adama olan sevgin, yapmak istediğin şeyi yapmana engel olmasın. | Open Subtitles | لا تتركي حبّك لهذا الرجل يمنعك من فعل ما أردتِ فعله. |